Un meblağları başta olmak üzeri maliyetin yükselişi, ekmek meblağlarında yeni artırımı gündeme getirdi. Geçen yıl kasım ayında 90 lira olan 50 kiloluk unun bu yıl 320 liraya dayandığın söyleyen fırıncılar, yeni artırımların kaçınılmaz olduğunu savundu.
Mersin Fırıncılar Odası eski Lideri Ali Çelik, son 4 ay içerisinde una iki kattan fazla artırım geldiğini belirterek “Fırıncılar bu durum çaresiz ve mağdur” dedi. Mersin’de geçtiğimiz senelerda odaya kayıtlı 170 ekmek fabrikası olduğunu söyleyen Çelik, şu açıklamayı yaptı:
“Un, maya, elektrik, su ve öteki masraflara gelen fahiş artırımlarla 110’u iflas etti. Bu artırımlardan daha sonra geri kalan 60’ının ömrü fazlaca uzun değil. Son periyotta un bulmakta da zorlanıyoruz. Toptancıların elinde de yok. Günlük 200-300 torba indiriyorduk. Artık bu 10-15’i geçmiyor. Geçen kasım ayında 90 lira olan 50 kiloluk unun fiyatı bu yıl 320 lira.”
Birgün’ün aktardığına nazaran, Fırıncı Muzaffer Çetinkaya da iki aydır her hafta başında una artırım geldiğini hatırlatarak un bulmakta kasveti yaşadıklarını aktardı. Toptancıdan 200 torba un talep edildiğinde lakin 50 torba gelebildiğini söyleyen Çetinkaya, “Stokçuluk sorunu da olabiliyor. Aralık’te Mersin’de ekmek en az 3 TL’ye satılmaya başlar” dedi. Besin Mühendisleri Odası Mersin Şube Lideri Yusuf Değirmenci, unda yaşanan fahiş artırımlara ait şu yorumu yaptı:
“Kuraklık yaşandı, üretim düştü. Kur yükselişiyle girdi fiyatları arttı. Evvelki senelerda Türkiye Rusya’dan buğday ithal ediyordu. Arzda yaşanan problemden kaynaklı fiyatların yükseldiği ve ithal un bulmak da zorlaştı. Biroldukça eserde arz düştü. Seneye buğdaydaki kıtlık daha yüksek düzeylere çıkar. Bu da un fiyatlarında yeni artırımlar getirir.”
TMO: TASA ETMEYİN
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nden yapılan açıklamada arz konusunda sorun yaşanmadığı belirtilerek “Endişeye gerek yok” denildi. Açıklamada “TMO olarak un endüstrimiz ile işbirliği ortasında çalıştığımızı ve silolarımızdan çıkan mamüllerin fırınlara satışına kadar tüm basamakları yakın takipte olacağımızı, eser temininin kesintisiz devam ettiğini ve piyasaya un arzı konusunda rastgele bir kaygıya gerek olmadığının altını bir kere daha çizmek isteriz” tabirlerine yer verildi.
Mersin Fırıncılar Odası eski Lideri Ali Çelik, son 4 ay içerisinde una iki kattan fazla artırım geldiğini belirterek “Fırıncılar bu durum çaresiz ve mağdur” dedi. Mersin’de geçtiğimiz senelerda odaya kayıtlı 170 ekmek fabrikası olduğunu söyleyen Çelik, şu açıklamayı yaptı:
“Un, maya, elektrik, su ve öteki masraflara gelen fahiş artırımlarla 110’u iflas etti. Bu artırımlardan daha sonra geri kalan 60’ının ömrü fazlaca uzun değil. Son periyotta un bulmakta da zorlanıyoruz. Toptancıların elinde de yok. Günlük 200-300 torba indiriyorduk. Artık bu 10-15’i geçmiyor. Geçen kasım ayında 90 lira olan 50 kiloluk unun fiyatı bu yıl 320 lira.”
Birgün’ün aktardığına nazaran, Fırıncı Muzaffer Çetinkaya da iki aydır her hafta başında una artırım geldiğini hatırlatarak un bulmakta kasveti yaşadıklarını aktardı. Toptancıdan 200 torba un talep edildiğinde lakin 50 torba gelebildiğini söyleyen Çetinkaya, “Stokçuluk sorunu da olabiliyor. Aralık’te Mersin’de ekmek en az 3 TL’ye satılmaya başlar” dedi. Besin Mühendisleri Odası Mersin Şube Lideri Yusuf Değirmenci, unda yaşanan fahiş artırımlara ait şu yorumu yaptı:
“Kuraklık yaşandı, üretim düştü. Kur yükselişiyle girdi fiyatları arttı. Evvelki senelerda Türkiye Rusya’dan buğday ithal ediyordu. Arzda yaşanan problemden kaynaklı fiyatların yükseldiği ve ithal un bulmak da zorlaştı. Biroldukça eserde arz düştü. Seneye buğdaydaki kıtlık daha yüksek düzeylere çıkar. Bu da un fiyatlarında yeni artırımlar getirir.”
TMO: TASA ETMEYİN
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nden yapılan açıklamada arz konusunda sorun yaşanmadığı belirtilerek “Endişeye gerek yok” denildi. Açıklamada “TMO olarak un endüstrimiz ile işbirliği ortasında çalıştığımızı ve silolarımızdan çıkan mamüllerin fırınlara satışına kadar tüm basamakları yakın takipte olacağımızı, eser temininin kesintisiz devam ettiğini ve piyasaya un arzı konusunda rastgele bir kaygıya gerek olmadığının altını bir kere daha çizmek isteriz” tabirlerine yer verildi.