celikci
New member
Diriliş Neslini Doğuracak Olan Bu Disiplindir
Yaşam hırsı insanların gözlerini kör edince yüreklere de kin ve öç tohumları ekilmiş olur. Bu kin ve öç tohumları yüreklerde yeşerdikçe de insanlar, insani değerleri ret etmeye ve birbirlerini sömürmeye başlarlar. Bu hal, toplumsal çürümenin de başladığına işarettir. Artık yaşlılara ve kadınlara hürmet kalmaz. Yoksullara ve öksüzlere karşı acıma duygusu kaybedilir. İnsanların tüm yaşam savaşı artık ekonomilerini daha da geliştirmek ve refah seviyelerini yükseltmek üzeredir. Toplumsal yaşamın temeli olan inanç sistemi çökmüş ve bu inanç sisteminin bir yansıması olan iyilik ruhu ise kaybolmuştur. Materyalistleşen insanlar için yaşamın amacı artık ekonomidir. İnanç ve düşünce sisteminin bir aracı olan ekonomi yaşamın temel amacı haline gelince de insanlık egosu olarak adlandırılan put, insanlığın sırtında ağır bir yük olmuştur. İnsanlık, kendisini bu zulümden kurtarmak için yeniden ilme sarılmalı ve kendisini bulmalıdır. İnsan zahire saplanıp kalmamalı, kendisine dayatılan peşin hükümlere karşı savaş açarak kendi hakikatinin peşine düşmelidir. Kendi hakikatini ise yanlış yorumlayarak isyanın, inkarın ve umutsuzlukların karanlıklarına kendisini hapsetmemeli ve dipsiz uçurumlardan aşağı yuvarlanmamalıdır. Bir insan, kendisini sömürecek baş başka güçlerin esiri olmaması için yaşamı üzerine derinden derine düşünmeli ve ilmin ipini ne olursa olsun elinden kaçırmamalıdır. İnsani değerlerini koruyabilmek adına içinde sürekli bir korku ve ürperti hissetmeli ve insani değerlerini hiçbir zaman yitirmeyeceği konusunda kendisini hiçbir zaman güvende hissetmemelidir. Kendi zaaflarının bilincinde olmalı ve bu zaaflarına karşı sürekli bir savaş vermelidir. Yaşamı aklıyla kavrama gibi bir donkişotluğa soyunmadan yaşama gönlünü açmalı ve aklın gönül rehberliğinde düşünmesini sağlamalıdır. Diriliş neslini doğuracak olan bu disiplindir.
ALINTIDIR
Yaşam hırsı insanların gözlerini kör edince yüreklere de kin ve öç tohumları ekilmiş olur. Bu kin ve öç tohumları yüreklerde yeşerdikçe de insanlar, insani değerleri ret etmeye ve birbirlerini sömürmeye başlarlar. Bu hal, toplumsal çürümenin de başladığına işarettir. Artık yaşlılara ve kadınlara hürmet kalmaz. Yoksullara ve öksüzlere karşı acıma duygusu kaybedilir. İnsanların tüm yaşam savaşı artık ekonomilerini daha da geliştirmek ve refah seviyelerini yükseltmek üzeredir. Toplumsal yaşamın temeli olan inanç sistemi çökmüş ve bu inanç sisteminin bir yansıması olan iyilik ruhu ise kaybolmuştur. Materyalistleşen insanlar için yaşamın amacı artık ekonomidir. İnanç ve düşünce sisteminin bir aracı olan ekonomi yaşamın temel amacı haline gelince de insanlık egosu olarak adlandırılan put, insanlığın sırtında ağır bir yük olmuştur. İnsanlık, kendisini bu zulümden kurtarmak için yeniden ilme sarılmalı ve kendisini bulmalıdır. İnsan zahire saplanıp kalmamalı, kendisine dayatılan peşin hükümlere karşı savaş açarak kendi hakikatinin peşine düşmelidir. Kendi hakikatini ise yanlış yorumlayarak isyanın, inkarın ve umutsuzlukların karanlıklarına kendisini hapsetmemeli ve dipsiz uçurumlardan aşağı yuvarlanmamalıdır. Bir insan, kendisini sömürecek baş başka güçlerin esiri olmaması için yaşamı üzerine derinden derine düşünmeli ve ilmin ipini ne olursa olsun elinden kaçırmamalıdır. İnsani değerlerini koruyabilmek adına içinde sürekli bir korku ve ürperti hissetmeli ve insani değerlerini hiçbir zaman yitirmeyeceği konusunda kendisini hiçbir zaman güvende hissetmemelidir. Kendi zaaflarının bilincinde olmalı ve bu zaaflarına karşı sürekli bir savaş vermelidir. Yaşamı aklıyla kavrama gibi bir donkişotluğa soyunmadan yaşama gönlünü açmalı ve aklın gönül rehberliğinde düşünmesini sağlamalıdır. Diriliş neslini doğuracak olan bu disiplindir.
ALINTIDIR