Balıkesir’deki otobüs kazasında hayatını yitiren sürücü Kerem Başol (35), Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde toprağa verildi. Başol’un üvey ağabeyleri Serkan ve Erkan Çengelcik, kardeşlerinin seferden geldikten daha sonra dinlenmeden yasal olmamasına karşın diğerinin yerine zorla sefere çıkartıldığını sav etti. Çengelcik kardeşler, yola çıktıktan daha sonra otobüsün arızalı olduğu istikametinde Başol’un arkadaşlarına attığını öne sürdükleri iletileri da gösterdi.
Kaza, dün sabah saatlerinde Balıkesir- Edremit karayolu Orgahnize Sanayi Kavşağı’nda meydana geldi. Zonguldak’tan İzmir’e giden Efe Tıp firmasına ilişkin yolcu otobüsü, şoförünün denetiminden çıkıp tarlaya devrildi. Kazada, otobüs sürücüleri Kerem Başol ile Cengiz Umut’un da ortalarında olduğu 15 kişi öldü, 17 kişi yaralandı.
Sürücülerden Kerem Başol’un cenazesi, gece saatlerinde memleketi Zonguldak’ın Kozlu ilçesine getirildi. Kerem Başol için Aziziye Camii’nde öğlen namazının akabinde cenaze namazı kılındı. Cenazede üvey ağabeyleri Serkan Çengelcik ve Erkan Çengelcik taziyeleri kabul etti. 1 çocuk babası Kerem Başol, kılınan cenaze namazı daha sonrası aile mezarlığında toprağa verildi.
Serkan ve Erkan Çengelcik kardeşler, gazetecilere yaptıkları açıklamada firmayı suçladı. Kardeşlerinin İzmir seferi dönüşünde otobüs sürücüsünün rahatsızlanması üzerine yeniden sefere çağrıldığını anlatan Çengelcik kardeşler, ahenge savlarını ise kabul etmedi. Kardeşinin aracın arızalı olduğu konusunda arkadaşlarına attığı iletileri da gösteren Erkan Çengelcik, “Yalan yanlış şeyler diyorlar. Uyuduğu temelsiz. Aracın arızası varmış. İletisi elimde. Hakikaten epey üzgünüz. Benim kardeşim gitti, vefat edenler oldu. Bütün ailelerden sahiden hayli fazlaca özür dilerim. Diyecek sözüm yok. Güç duruyorum. Biz birlikte büyüdük, epey yakındık. Bildiride aracın arızalı olduğunu sav ediyor. Uyuyan bir kimse jandarmanın verdiği bilgide 45 metre frene basmaz. Uyuyan bir insan 45 metre frene basma bahtı yok. Kardeşim epey dikkatli, her insanın sorumluluğunu alan bir insandı. Biz de şikayetçi olacağız. Biz ne diyeceğiz bu ailelere? Jandarmaya tüm tabirleri verdik” dedi.
“SEFERDEN GELDİKTEN daha sonra yine SEFERE ÇIKARDILAR”
Serkan Çengelcik ise firmanın yetkilisinin kardeşini seferden geldikten daha sonra aradığında yanına olduğunu anlatarak, şöyleki konuştu:
“Firmanın yetkilisi benim yanımda aradı. Gel dedi. Kardeşim epeyce yorgunum gidemem dedi. O sürücü rahatsız sen gel öteki ehliyet geçiririz sen gidersin dedi. Çocuğu o biçimde yorgun argın yola çıkardılar. Ben gitme dedim lakin o ‘Ya işime son verirseler ben ne yaparım?’ dedi. Seferden gelmişti, duş almıştı. Pantolonunu terziye vermişti. Meskene geçtiğinde müdürü telefon açtı ona. Şu an ise telefonu ortalıkta yok kardeşimin. Telefon çalıyor lakin bulunamadı. Jandarma da bulamadı telefonunu. Yola çıkmadan evvel İzmir sınırından gelmişti. Sen gel ben sana öteki ehliyet bulurum dedi. Müdürü, ‘Benim hatırım için gideceksin’ dedi. Çocuk mecbur kalktı, yola gitti. Bunu herkes biliyor. Olağanda yola çıkması yasak. O niçinle öbür ehliyet kullanıyorlar. Daima diyordu araçların arızalı olduğunu. Yoldan gelmiş adamı nasıl yola çıkartıyorsunuz?”
Kaza, dün sabah saatlerinde Balıkesir- Edremit karayolu Orgahnize Sanayi Kavşağı’nda meydana geldi. Zonguldak’tan İzmir’e giden Efe Tıp firmasına ilişkin yolcu otobüsü, şoförünün denetiminden çıkıp tarlaya devrildi. Kazada, otobüs sürücüleri Kerem Başol ile Cengiz Umut’un da ortalarında olduğu 15 kişi öldü, 17 kişi yaralandı.
Sürücülerden Kerem Başol’un cenazesi, gece saatlerinde memleketi Zonguldak’ın Kozlu ilçesine getirildi. Kerem Başol için Aziziye Camii’nde öğlen namazının akabinde cenaze namazı kılındı. Cenazede üvey ağabeyleri Serkan Çengelcik ve Erkan Çengelcik taziyeleri kabul etti. 1 çocuk babası Kerem Başol, kılınan cenaze namazı daha sonrası aile mezarlığında toprağa verildi.
Serkan ve Erkan Çengelcik kardeşler, gazetecilere yaptıkları açıklamada firmayı suçladı. Kardeşlerinin İzmir seferi dönüşünde otobüs sürücüsünün rahatsızlanması üzerine yeniden sefere çağrıldığını anlatan Çengelcik kardeşler, ahenge savlarını ise kabul etmedi. Kardeşinin aracın arızalı olduğu konusunda arkadaşlarına attığı iletileri da gösteren Erkan Çengelcik, “Yalan yanlış şeyler diyorlar. Uyuduğu temelsiz. Aracın arızası varmış. İletisi elimde. Hakikaten epey üzgünüz. Benim kardeşim gitti, vefat edenler oldu. Bütün ailelerden sahiden hayli fazlaca özür dilerim. Diyecek sözüm yok. Güç duruyorum. Biz birlikte büyüdük, epey yakındık. Bildiride aracın arızalı olduğunu sav ediyor. Uyuyan bir kimse jandarmanın verdiği bilgide 45 metre frene basmaz. Uyuyan bir insan 45 metre frene basma bahtı yok. Kardeşim epey dikkatli, her insanın sorumluluğunu alan bir insandı. Biz de şikayetçi olacağız. Biz ne diyeceğiz bu ailelere? Jandarmaya tüm tabirleri verdik” dedi.
“SEFERDEN GELDİKTEN daha sonra yine SEFERE ÇIKARDILAR”
Serkan Çengelcik ise firmanın yetkilisinin kardeşini seferden geldikten daha sonra aradığında yanına olduğunu anlatarak, şöyleki konuştu:
“Firmanın yetkilisi benim yanımda aradı. Gel dedi. Kardeşim epeyce yorgunum gidemem dedi. O sürücü rahatsız sen gel öteki ehliyet geçiririz sen gidersin dedi. Çocuğu o biçimde yorgun argın yola çıkardılar. Ben gitme dedim lakin o ‘Ya işime son verirseler ben ne yaparım?’ dedi. Seferden gelmişti, duş almıştı. Pantolonunu terziye vermişti. Meskene geçtiğinde müdürü telefon açtı ona. Şu an ise telefonu ortalıkta yok kardeşimin. Telefon çalıyor lakin bulunamadı. Jandarma da bulamadı telefonunu. Yola çıkmadan evvel İzmir sınırından gelmişti. Sen gel ben sana öteki ehliyet bulurum dedi. Müdürü, ‘Benim hatırım için gideceksin’ dedi. Çocuk mecbur kalktı, yola gitti. Bunu herkes biliyor. Olağanda yola çıkması yasak. O niçinle öbür ehliyet kullanıyorlar. Daima diyordu araçların arızalı olduğunu. Yoldan gelmiş adamı nasıl yola çıkartıyorsunuz?”