CHP MYK tarafınca tesettürlü bir bayan ile ilgili sarf ettiği kelamlar niçiniyle “uyarılması” talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen Bolu Belediye Lideri Tanju Özcan, “Benim açımdan sürpriz oldu” dedi.
Milliyet’ten Mehtap Gökdemir’in sorularını yanıtlayan Özcan, “Yandaş basın daha dün ‘cami yaptırıyor milletin parasıyla’ diye beni eleştirirken bugün de mütedeyyin bölümle karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Ben aslına bakarsan mütedeyyin bir ailenin CHP’li bir oğluyum” dedi.
Tanju Özcan, şunları söylemiş oldu:
AMASIZ VE FAKATSIZ ÖZÜR DİLEMEK DÜŞER: Bana magazin yüklü bir program olduğu söylenmişti. Ben de orada siyasette yaşadığım komik, eğlenceli, absürt olayları anlatan bir kitap yazacağım demiştim. ‘Aklınıza birinci geleni söyler misiniz’ deyince de benim üzere deneyimli bir siyasetçinin anlatmaması gereken bir anıyı anlattım. Cımbızla çekildi, o 45 dakikalık bir programdı. Lakin bu o anıyı anlatmamın haklı olduğunu göstermez. Burada hakikaten samimi olarak incinen hanımefendilerden amasız ve fakatsız özür dilemek düşer bize dedim.
GAF: Anlatırken kimseyi tahkir etmek emeliyle kullanmadım. Siyaseten bir gaf diyelim. Benim yapmamam gereken bir şeydi. Özrümü de diledim. hiç bir vakit cinsiyet ayrımı yapmayan, üstelik hanımefendilere daima olumlu ayrımcılık yapmış bir beşerim. İnsanların giysi kuşamına da karışmıyorum. Benim belediyemde tesettürlü müdür de bakılırsav yapıyor. Farklı siyasal görüşten müdür de nazaranv yapıyor.
ANNEM TESETTÜRLÜ: İki hafta evvel ‘nasıl bir CHP’li belediye lideri cami yapar’… Bu caminin özelliği şu, belediye bütçesinden ihale ile yapılmış cami. Camimizin temelini attık. Orada hatta annem babam da vardı. İkisi de hacı. Annem de esasen tesettürlü.
GİDECEĞİM, ANLATACAĞIM: (Kılıçdaroğlu ile görüştü mü?): Kendisiyle görüşmedim. Şu anda hakkımda verilmiş bir uyarma cezası yok. Mahkeme üzere düşünün. Ben gideceğim, meramımı anlatacağım. daha sonrasında onlar adil bir biçimde bir karar verecekler. Verilecek karara da hürmetim var. İmkan verirlerse kelamlı olarak gidip anlatmak istiyorum.
“PARTİ DEĞİŞTİRME NİYETİM OLMADI”
DİĞER PARTİ: Birilerinin beklentisi ihraç edilmem tarafındaydı. Hatta kimileri ‘kendini partiden attırmaya çalışıyor’ diyorlardı. Benim bu biçimde bir derdim hiç yoktu. Şayet parti MYK’sı ihraç istikametinde bir karar verseydi, YDK da bu talebe uygun biçimde karar verseydi, ben bağımsız bir biçimde nazaranvime devam edecektim. Benim öteki bir partiye geçme üzere hiç bir vakit bir fikrim olmadı.
“MÜTEDEYYİN AİLENİN CHP’Lİ OĞLUYUM”
ÖZÜR DİLİYORUM: Fakat her şeyden kıymetlisi benim üzere deneyimli, milletvekilliği yapmış, vilayet başkanlığı yapmış bir siyasetçinin anlatmaması gereken bir anıydı fakat bir makus niyet yoktu burada. Hakikaten incinen hanımefendiler olduysa onlardan özür diledim. yeniden diliyorum. Yandaş basın daha dün ‘cami yaptırıyor milletin parasıyla’ diye beni eleştirirken bugün de mütedeyyin bölümle karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Ben aslına bakarsan mütedeyyin bir ailenin CHP’li bir oğluyum.
Milliyet’ten Mehtap Gökdemir’in sorularını yanıtlayan Özcan, “Yandaş basın daha dün ‘cami yaptırıyor milletin parasıyla’ diye beni eleştirirken bugün de mütedeyyin bölümle karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Ben aslına bakarsan mütedeyyin bir ailenin CHP’li bir oğluyum” dedi.
Tanju Özcan, şunları söylemiş oldu:
AMASIZ VE FAKATSIZ ÖZÜR DİLEMEK DÜŞER: Bana magazin yüklü bir program olduğu söylenmişti. Ben de orada siyasette yaşadığım komik, eğlenceli, absürt olayları anlatan bir kitap yazacağım demiştim. ‘Aklınıza birinci geleni söyler misiniz’ deyince de benim üzere deneyimli bir siyasetçinin anlatmaması gereken bir anıyı anlattım. Cımbızla çekildi, o 45 dakikalık bir programdı. Lakin bu o anıyı anlatmamın haklı olduğunu göstermez. Burada hakikaten samimi olarak incinen hanımefendilerden amasız ve fakatsız özür dilemek düşer bize dedim.
GAF: Anlatırken kimseyi tahkir etmek emeliyle kullanmadım. Siyaseten bir gaf diyelim. Benim yapmamam gereken bir şeydi. Özrümü de diledim. hiç bir vakit cinsiyet ayrımı yapmayan, üstelik hanımefendilere daima olumlu ayrımcılık yapmış bir beşerim. İnsanların giysi kuşamına da karışmıyorum. Benim belediyemde tesettürlü müdür de bakılırsav yapıyor. Farklı siyasal görüşten müdür de nazaranv yapıyor.
ANNEM TESETTÜRLÜ: İki hafta evvel ‘nasıl bir CHP’li belediye lideri cami yapar’… Bu caminin özelliği şu, belediye bütçesinden ihale ile yapılmış cami. Camimizin temelini attık. Orada hatta annem babam da vardı. İkisi de hacı. Annem de esasen tesettürlü.
GİDECEĞİM, ANLATACAĞIM: (Kılıçdaroğlu ile görüştü mü?): Kendisiyle görüşmedim. Şu anda hakkımda verilmiş bir uyarma cezası yok. Mahkeme üzere düşünün. Ben gideceğim, meramımı anlatacağım. daha sonrasında onlar adil bir biçimde bir karar verecekler. Verilecek karara da hürmetim var. İmkan verirlerse kelamlı olarak gidip anlatmak istiyorum.
“PARTİ DEĞİŞTİRME NİYETİM OLMADI”
DİĞER PARTİ: Birilerinin beklentisi ihraç edilmem tarafındaydı. Hatta kimileri ‘kendini partiden attırmaya çalışıyor’ diyorlardı. Benim bu biçimde bir derdim hiç yoktu. Şayet parti MYK’sı ihraç istikametinde bir karar verseydi, YDK da bu talebe uygun biçimde karar verseydi, ben bağımsız bir biçimde nazaranvime devam edecektim. Benim öteki bir partiye geçme üzere hiç bir vakit bir fikrim olmadı.
“MÜTEDEYYİN AİLENİN CHP’Lİ OĞLUYUM”
ÖZÜR DİLİYORUM: Fakat her şeyden kıymetlisi benim üzere deneyimli, milletvekilliği yapmış, vilayet başkanlığı yapmış bir siyasetçinin anlatmaması gereken bir anıydı fakat bir makus niyet yoktu burada. Hakikaten incinen hanımefendiler olduysa onlardan özür diledim. yeniden diliyorum. Yandaş basın daha dün ‘cami yaptırıyor milletin parasıyla’ diye beni eleştirirken bugün de mütedeyyin bölümle karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Ben aslına bakarsan mütedeyyin bir ailenin CHP’li bir oğluyum.