semaver
Active member
CHP, susuzluktan kavrulan Eber Gölü’ne ait çarpıcı raporu hazırladı CHP, Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesindeki kuraklık niçiniyle can cekişen Eber Gölü ve etrafına ait çarpıcı bir inceleme raporu hazırladı.
Raporda, su oranının azalması ve ağır kirlilik niçiniyle göldeki balıkçılığın bittiğine, bölgede bir geçim kaynağı aracının kalmadığına dikkat çekildi. İdare planlarına karşın gölün kamu kurumlarının gözü önünde kuruduğu belirtilen raporda, “Kamu kurumlarının daima gündeminde olan bir bahiste, idare aksiyon planları Eber Gölü’nü korumaktan kurtaramamıştır. Kamu kurumlarının etkin ve tesirli aksiyonları yerine getiremediği, idare planlarında yer alan ‘kaçak kuyu açma’ üzere problemlerin aktif olarak üzerine gidilmediği, kontrol rolünün aksatıldığı açıktır’’ denildi.
Raporda gölün yüzde 90’lık kısmının kuruduğu, yaklaşık 30 metre olan göl derinliğinin 1.5 metreye düştüğü vurgulandı. Eber Gölü ile birebir havzada bulunan Akşehir Gölü’nün de birebir niçinlere dayalı olarak kuruma sorunu yaşadığı belirtilen raporda, Akşehir ve Eber Alt Havzası’nı ve göllerini besleyen en kıymetli akarsu olan Akarçay’ın yaz aylarında çok kullanma ve çekilmelere bağlı olarak kuruma noktasına geldiği anımsatıldı. Raporda özetle şu çarpıcı tespitlere yer verildi:
– Bölgedeki ziraî faaliyetlerde kullanılan kimyasal gübre ve pestisitlerin yüzey ve yeraltı sularına karışması, katı atık depolama alanlarından çıkan sızıntı suları, hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklı kirliliğin yer altı sularına karışması, jeotermal suların arıtılmadan alıcı ortama verilmesi, madencilik faaliyetlerinin sebep olduğu ağır metal kirliliğinin yüzey ve yer altısularına karışması üzere kirlilik ögeleri da Eber Gölü’nün bugünkü kirliliğinin genel niçinleridir.
– Eber Gölü’nü besleyen başka bir akarsu olan Çay Deresi ise suyunun tamamı sulamada kullanıldığı için yaz aylarında göle ulaşamamaktadır.
İKLİM KRİZİ GÖZETİLMELİ
Raporda yer alan tekliflerin kimileri ise şöyleki:
– Sulak alanların idare planları, iklim krizi, su fakirliği, biyoçeşitlilik üzere evvelar gözetilerek yapılmalıdır.
– Sulak alanları besleyen su havzalarında kümülatif tesir değerlendirmeleri yapılması, sulak alanların susuz kalmasına niye olacak baraj/HES vb. uygulamalardan sakınılması, mevcuttaki tesislerin durumlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
– Akşehir Gölü ile Eber Gölü içindeki irtibat evvelki devirlerdeki üzere akış sağlayacak biçimde düzenlenmeli ve göle denetimli tatlı su girişi sağlanmalıdır.
– Sulak alanların kirlenmesine, ağır metal yükünün artması üzere olgulara niye olacak endüstriyel faaliyetler, atık alanları, yapılaşma çalışmaları üzere faaliyetler üzerinde çevresel kontrollerin artırılması, bu alanlarda ve bu alanları besleyen havzalarda her türlü atığa, kanalizasyon uygulamalarına müsaade verilmemesi, bertaraf üzere önleyici kontrollerin güçlendirilmesi gerekmektedir.
GEÇİM KAYNAĞI KALMADI
Raporda, su oranının azalması ve ağır kirlilik niçiniyle göldeki balıkçılığın bittiğine, bölgede bir geçim kaynağı aracının kalmadığına dikkat çekildi. İdare planlarına karşın gölün kamu kurumlarının gözü önünde kuruduğu belirtilen raporda, “Kamu kurumlarının daima gündeminde olan bir bahiste, idare aksiyon planları Eber Gölü’nü korumaktan kurtaramamıştır. Kamu kurumlarının etkin ve tesirli aksiyonları yerine getiremediği, idare planlarında yer alan ‘kaçak kuyu açma’ üzere problemlerin aktif olarak üzerine gidilmediği, kontrol rolünün aksatıldığı açıktır’’ denildi.
Raporda gölün yüzde 90’lık kısmının kuruduğu, yaklaşık 30 metre olan göl derinliğinin 1.5 metreye düştüğü vurgulandı. Eber Gölü ile birebir havzada bulunan Akşehir Gölü’nün de birebir niçinlere dayalı olarak kuruma sorunu yaşadığı belirtilen raporda, Akşehir ve Eber Alt Havzası’nı ve göllerini besleyen en kıymetli akarsu olan Akarçay’ın yaz aylarında çok kullanma ve çekilmelere bağlı olarak kuruma noktasına geldiği anımsatıldı. Raporda özetle şu çarpıcı tespitlere yer verildi:
– Bölgedeki ziraî faaliyetlerde kullanılan kimyasal gübre ve pestisitlerin yüzey ve yeraltı sularına karışması, katı atık depolama alanlarından çıkan sızıntı suları, hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklı kirliliğin yer altı sularına karışması, jeotermal suların arıtılmadan alıcı ortama verilmesi, madencilik faaliyetlerinin sebep olduğu ağır metal kirliliğinin yüzey ve yer altısularına karışması üzere kirlilik ögeleri da Eber Gölü’nün bugünkü kirliliğinin genel niçinleridir.
– Eber Gölü’nü besleyen başka bir akarsu olan Çay Deresi ise suyunun tamamı sulamada kullanıldığı için yaz aylarında göle ulaşamamaktadır.
İKLİM KRİZİ GÖZETİLMELİ
Raporda yer alan tekliflerin kimileri ise şöyleki:
– Sulak alanların idare planları, iklim krizi, su fakirliği, biyoçeşitlilik üzere evvelar gözetilerek yapılmalıdır.
– Sulak alanları besleyen su havzalarında kümülatif tesir değerlendirmeleri yapılması, sulak alanların susuz kalmasına niye olacak baraj/HES vb. uygulamalardan sakınılması, mevcuttaki tesislerin durumlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
– Akşehir Gölü ile Eber Gölü içindeki irtibat evvelki devirlerdeki üzere akış sağlayacak biçimde düzenlenmeli ve göle denetimli tatlı su girişi sağlanmalıdır.
– Sulak alanların kirlenmesine, ağır metal yükünün artması üzere olgulara niye olacak endüstriyel faaliyetler, atık alanları, yapılaşma çalışmaları üzere faaliyetler üzerinde çevresel kontrollerin artırılması, bu alanlarda ve bu alanları besleyen havzalarda her türlü atığa, kanalizasyon uygulamalarına müsaade verilmemesi, bertaraf üzere önleyici kontrollerin güçlendirilmesi gerekmektedir.
GEÇİM KAYNAĞI KALMADI