Sarıyer’de doğum günü partisine katılan Cengiz Kurtoğlu, Orhan Gencebay’a hakaret ettiğini argüman etti. Mustafa Can’la tartıştı. Masadan aldığı servis bıçağı ile iş insanına saldırdığı öne sürülen sanatçı, Beyaz TV’de ekranlara gelen ‘Söylemezsem Olmaz’ programında, epeyce konuşulan olayın perde ardına dair açıklama yaptı.
“BIÇAKLA NE İŞİM VAR”
“Sinir sistemlerim uygun değil, bu biçimde şeylere alışık değilim. Bir kardeşim doğum gününe davet etti. Gittik, her şey epey hoş, saygılı sevgili. Alkolün de tesiriyle ağzını bozarak ileri geri konuşmaya başladı. İkaz ettim kendisini ‘sözlerini geri al’ diye. Orada ufak tefek gerilmeler oldu…”
“Benim bıçakla ne işim var! Namus için olsa silahı elime alır vururum. Telefonun ışığı parlıyor, ben 4-5 metre daha bu taraftayım. Ufak tefek itiş kakış oldu. ‘Çıkartın bu adamı gitsin’ dedim. Fizikî hiç bir hareket yok. Karakola gitmiş, ben de gittim ve söz verdim. Husus buraya kadar geldi…”
“Bu olaylara üzülüyorum, 40 yıldan beri hiç bu biçimde olumsuz olaylarım olmadı. Çok kalbim kırıldı. Palavra yanlış sözlerle bu adam televizyonlara çıkarıyorlar. Çok üzgünüm, olay epeyce sıradan bir olay. Sanatçı büyüklerime yanlış tabirler kullandı. ‘Türkiye’nin en büyük sanatkarı Ciguli, öbür kimse yoktur benim için’ dedi…”
“BU OLAY ORGANİZE”
“Küfürler var ortada. Sanatkara, emeğe saygısızlık var. Yüksek sesle bizi rahatsız edecek biçimde hakarete varan kelamlar var. Ben de bunun karşılığını vermek istedim. Kendi kendini mi tırmıkladı, hayretler ortasında kaldım. Bu olay organize! Bu adam iş adamı değil, o denli bir usulü yok…”
“Bana mutlaka tuzak kuruldu. Sanatkara küfür, emeğe küfür ağrıma gitti. Utanç verici bir olay. O manzaradaki ben değilim. Ben o masada olmasam bana da küfür edecek. Evvelce ne vardı biliyor musunuz siyasalların önünden soyunurlardı televizyona çıkmak için. Bu adam bu yaşta meşhur olmaya mı çıktı?”
“CENGİZ KURTOĞLU ADAMDIR”
Kurtoğlu’nun açıklamaları daha sonrası canlı yayına bağlanan Orhan Gencebay, meslektaşına dayanak çıktı. Usta sanatkarın açıklamaları şu biçimde:
“Sen bu nahoş olayı düzelttiğin için epey teşekkür ederim. Biz nazaranvimizi yapmaya çalıyoruz, kimsenin önünde durmak istemiyoruz. Cengiz Kurtoğlu’nu fazlaca severim, adamdır…”
“Aynı hareketi ben de yapardım epey duygulandım. Sağ ol Cengiz. bu türlü düşünen herkese teşekkür ederim, hürmetlerimi iletirim. Sağduyumuz kuvvetlidür. Türk milletine epey teşekkür ederim, fazlaca bedelli bir ülkedir. Bu bedeller bizimle devam edecek, atalarımızın yolundan devam edeceğiz.”
“ORASINI KARIŞTIRMA”
tv8’de yayınlanan ‘2. Sayfa’ programına katılan Mustafa Can ise olaylı geceyi şöyleki anlattı:”Tolga Şanlı ile bir ay evvel tanıştık. Pazar günü beni aradı. ‘Abi pazartesi doğum günüm. Sanat topluluğundan tanıdığım insanları davet edeceğim. Seni de aramız da görmek isterim’ dedi. Saat sekiz üzere söylenen yere gittim. 7-8 kişilik bir küme vardı. Erol Köse, Esra Sönmezler ve Tolga Yüce’yi tanıyordum. Tolga beni oradaki beşerlerle tanıştırdı…”
“Bir saat daha sonra Cengiz Kurtoğlu 3-4 kişi ile geldi. Konuşurken Cengiz Beyefendi mevzuyu Bulgaristan’dan açtı. Ben de Boşnak kökenliyim, o bölgeyi de düzgün biliyorum. Hatta ‘Bulgaristan vatandaşlığını aldığını’ söylemiş oldu. ‘Sizin orayla bir temasınız var mı?’ diye sordum. ‘Orasını karıştırma’ dedi. Bahis Orhan Gencebay’dan açıldı. ‘Dua etsin Sevim Emre Hanım’a onu derleyen toparlayan, o bahiste epey şanlı’ dedi.”
“KAFAYI EĞDİ, TRİPLERE GİRDİ”
“Dükkanımda roman müzisyenler var. Onlar ‘Orhan Gencebay roman’ diye bir şey söylemişti. Benim de aklıma o geldi. Orada ‘Orhan Gencebay roman asıllı mı?’ diye sordum. ‘Hayır’ diye bağırdı. Kafayı eğdi, triplere girdi. Oradakiler bana ‘abi kalk kalk’ dediler. Birden Cengiz Kurtoğlu yerinden küfrederek kalktı, bağırmaya başladı. Beni oradan aldılar itekleye itekleye çıkardılar, ‘Bu kafayı buldu’ dediler.”
“Restoranla çıkış kapısı içinde 100 metre var. 5-6 kişi üstten geldi. Esra Sönmezer haricinde kimse de tutmadı Cengiz Kurtoğlu’nu. Bana bir yumruk salladı, gözümün önünde bir şey parladı. Kendimi geri çektim, tekrar sallayınca yanağıma geldi. Kendimi geri çekmesem daha derin bir yara açabilirdi. Düşmanca, katilce bir atakta bulundu. Beklemiyordum ondan bu biçimde bir şey. daha sonra karakola ve hastaneye gittim.”
“GÖRÜNTÜLERİN MONTAJSIZ HALİNİ PAYLAŞIYORUM”
Toplumsal medya hesabından açıklama yapan Kurtoğlu, “Eş aile, dost üzere konularda çok hassasım. Sevdiklerime karşı söylenen haksız bir söylemi asla kabul edemem. ‘Bıçaklı Saldırı’ olarak lanse edilmesinden dolayı çok üzgünüm. Bu mevzuyla alakalı hukuksal süreci avukatım başlatıp, takip edecek. Bu bilgi kirliliğinin ortadan kalkması ismine da olaya ilişkin imajların orjinal ve montajsız halini sizlerle paylaşıyorum” sözlerini kullanmıştı.
GÖRÜNTÜYÜ SİLDİ!
Cengiz Kurtoğlu’nun, Instagram hesabında yayınladığı ve montajsız olduğunu tez ettiği olay anına ilişkin manzaraları bir süre daha sonra hesabından silmesi dikkatlerden kaçmadı.
“BIÇAKLA NE İŞİM VAR”
“Sinir sistemlerim uygun değil, bu biçimde şeylere alışık değilim. Bir kardeşim doğum gününe davet etti. Gittik, her şey epey hoş, saygılı sevgili. Alkolün de tesiriyle ağzını bozarak ileri geri konuşmaya başladı. İkaz ettim kendisini ‘sözlerini geri al’ diye. Orada ufak tefek gerilmeler oldu…”
“Benim bıçakla ne işim var! Namus için olsa silahı elime alır vururum. Telefonun ışığı parlıyor, ben 4-5 metre daha bu taraftayım. Ufak tefek itiş kakış oldu. ‘Çıkartın bu adamı gitsin’ dedim. Fizikî hiç bir hareket yok. Karakola gitmiş, ben de gittim ve söz verdim. Husus buraya kadar geldi…”
“Bu olaylara üzülüyorum, 40 yıldan beri hiç bu biçimde olumsuz olaylarım olmadı. Çok kalbim kırıldı. Palavra yanlış sözlerle bu adam televizyonlara çıkarıyorlar. Çok üzgünüm, olay epeyce sıradan bir olay. Sanatçı büyüklerime yanlış tabirler kullandı. ‘Türkiye’nin en büyük sanatkarı Ciguli, öbür kimse yoktur benim için’ dedi…”
“BU OLAY ORGANİZE”
“Küfürler var ortada. Sanatkara, emeğe saygısızlık var. Yüksek sesle bizi rahatsız edecek biçimde hakarete varan kelamlar var. Ben de bunun karşılığını vermek istedim. Kendi kendini mi tırmıkladı, hayretler ortasında kaldım. Bu olay organize! Bu adam iş adamı değil, o denli bir usulü yok…”
“Bana mutlaka tuzak kuruldu. Sanatkara küfür, emeğe küfür ağrıma gitti. Utanç verici bir olay. O manzaradaki ben değilim. Ben o masada olmasam bana da küfür edecek. Evvelce ne vardı biliyor musunuz siyasalların önünden soyunurlardı televizyona çıkmak için. Bu adam bu yaşta meşhur olmaya mı çıktı?”
“CENGİZ KURTOĞLU ADAMDIR”
Kurtoğlu’nun açıklamaları daha sonrası canlı yayına bağlanan Orhan Gencebay, meslektaşına dayanak çıktı. Usta sanatkarın açıklamaları şu biçimde:
“Sen bu nahoş olayı düzelttiğin için epey teşekkür ederim. Biz nazaranvimizi yapmaya çalıyoruz, kimsenin önünde durmak istemiyoruz. Cengiz Kurtoğlu’nu fazlaca severim, adamdır…”
“Aynı hareketi ben de yapardım epey duygulandım. Sağ ol Cengiz. bu türlü düşünen herkese teşekkür ederim, hürmetlerimi iletirim. Sağduyumuz kuvvetlidür. Türk milletine epey teşekkür ederim, fazlaca bedelli bir ülkedir. Bu bedeller bizimle devam edecek, atalarımızın yolundan devam edeceğiz.”
“ORASINI KARIŞTIRMA”
tv8’de yayınlanan ‘2. Sayfa’ programına katılan Mustafa Can ise olaylı geceyi şöyleki anlattı:”Tolga Şanlı ile bir ay evvel tanıştık. Pazar günü beni aradı. ‘Abi pazartesi doğum günüm. Sanat topluluğundan tanıdığım insanları davet edeceğim. Seni de aramız da görmek isterim’ dedi. Saat sekiz üzere söylenen yere gittim. 7-8 kişilik bir küme vardı. Erol Köse, Esra Sönmezler ve Tolga Yüce’yi tanıyordum. Tolga beni oradaki beşerlerle tanıştırdı…”
“Bir saat daha sonra Cengiz Kurtoğlu 3-4 kişi ile geldi. Konuşurken Cengiz Beyefendi mevzuyu Bulgaristan’dan açtı. Ben de Boşnak kökenliyim, o bölgeyi de düzgün biliyorum. Hatta ‘Bulgaristan vatandaşlığını aldığını’ söylemiş oldu. ‘Sizin orayla bir temasınız var mı?’ diye sordum. ‘Orasını karıştırma’ dedi. Bahis Orhan Gencebay’dan açıldı. ‘Dua etsin Sevim Emre Hanım’a onu derleyen toparlayan, o bahiste epey şanlı’ dedi.”
“KAFAYI EĞDİ, TRİPLERE GİRDİ”
“Dükkanımda roman müzisyenler var. Onlar ‘Orhan Gencebay roman’ diye bir şey söylemişti. Benim de aklıma o geldi. Orada ‘Orhan Gencebay roman asıllı mı?’ diye sordum. ‘Hayır’ diye bağırdı. Kafayı eğdi, triplere girdi. Oradakiler bana ‘abi kalk kalk’ dediler. Birden Cengiz Kurtoğlu yerinden küfrederek kalktı, bağırmaya başladı. Beni oradan aldılar itekleye itekleye çıkardılar, ‘Bu kafayı buldu’ dediler.”
“Restoranla çıkış kapısı içinde 100 metre var. 5-6 kişi üstten geldi. Esra Sönmezer haricinde kimse de tutmadı Cengiz Kurtoğlu’nu. Bana bir yumruk salladı, gözümün önünde bir şey parladı. Kendimi geri çektim, tekrar sallayınca yanağıma geldi. Kendimi geri çekmesem daha derin bir yara açabilirdi. Düşmanca, katilce bir atakta bulundu. Beklemiyordum ondan bu biçimde bir şey. daha sonra karakola ve hastaneye gittim.”
“GÖRÜNTÜLERİN MONTAJSIZ HALİNİ PAYLAŞIYORUM”
Toplumsal medya hesabından açıklama yapan Kurtoğlu, “Eş aile, dost üzere konularda çok hassasım. Sevdiklerime karşı söylenen haksız bir söylemi asla kabul edemem. ‘Bıçaklı Saldırı’ olarak lanse edilmesinden dolayı çok üzgünüm. Bu mevzuyla alakalı hukuksal süreci avukatım başlatıp, takip edecek. Bu bilgi kirliliğinin ortadan kalkması ismine da olaya ilişkin imajların orjinal ve montajsız halini sizlerle paylaşıyorum” sözlerini kullanmıştı.
GÖRÜNTÜYÜ SİLDİ!
Cengiz Kurtoğlu’nun, Instagram hesabında yayınladığı ve montajsız olduğunu tez ettiği olay anına ilişkin manzaraları bir süre daha sonra hesabından silmesi dikkatlerden kaçmadı.