semaver
Active member
Bursa’da ‘kasada para yok’ denilerek duran kamulaştırma bir daha başladı Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafınca 7 yıl evvel kamulaştırılan lakin ‘kasada para olmadığı’ sebebi öne sürülerek durdurulan Beşyol’da, çalışmalar bir daha başladı. 26 Nisan’da mülk sahiplerine belediye tarafınca gönderilen yazıda, “Maliki olduğunuz taşınmazlar için Kentsel Dönüşüm İrtibat ve Satış Ofisi’nde yapılacak uzlaşma görüşmesine katılmanız konusunda gereği rica ve bildirim olunur” denildi. Mağdur edilen mülk sahiplerinden ismini vermek istemeyen bir yurttaş, “Alinur Aktaş’ın özel kalem müdürü Ulaş Beyefendi bizi toplantıya çağırarak ‘size verecek paramız yok’ dedi. Biz çalışmadan meskene ekmek alamazken belediye bu işe nasıl soyunuyor” dedi.
Mülk sahibi Yasemin Güler ise işyerlerinin bulunduğu Beşyol’da kentsel dönüşüm ilan edildiğini lisana getirerek, “Daha evvel de bu bölge kamulaştırma alanı ilan edilmişti ve biz o süreçte de belediyenin bize sunduğu teklifi beğenmemiştik. Belediye bize dava açmıştı. Mahkeme uzman tayin etmişti. O periyot eksperin belirlediği sayıdan daha düşük sayılar şu anda bize teklif ediliyor. Beşerler burada ekmek kapılarından oluyor. Bizler küçük esnafız. Daha evvel açılan davada da belediye ‘kasamızda para yok’ diyerek davadan çekilerek kamulaştırma sonucunı kaldırdılar. Şu an bize haklarımızı yasal yoldan arama seçeneğini bile sunmuyorlar. Biz hakkımızı arayamıyoruz” dedi.
‘SIRTIMIZDAN RANT KAZANMAYA HAKLARI YOK’
İsmini vermek istemeyen öteki esnaf ise neredeyse her insanın Beşyol’da 40 yıllık işletmeci olduğunu belirterek, “Bundan 7 sene önceye kadar belediye buradan yol geçirmek istedi. Bedeller o kadar düşüktü ki, biz buna itiraz ettik. Hastane yapacağız diye mazeretler söyleyerek kamusal alan ilan ettiler burayı. Lakin gördük ki 7 yıl daha sonra burası ticarethaneye döndü. Bizlerden 1 liraya talep ettikleri yeri öbür şirketlere 10 liraya devrettiler. Buradaki her esnafın tapusu var. Bu yasal tapulara karşın burada hala kaçak yapılaştırmadan dolayı ben burayı kamusal alana çevirebilirim diye bizleri tehdit ediyor. Elimizdeki 100 liralık malı 1 liraya almaya çalışıyor. Bize yeni yer teklif ettiler. Benim burada 155 metrekarelik tapum var. 3 katlı işyerim var. Bana 75 metrekare ofis teklif ediyorlar.
Madem sen belediyesin bana hizmet için varsın. Benim elimdeki mülkü alıp, benim sırtımdan rant kazanmaya hiç bir hakkın yok. Biz de bunu vermeyeceğiz. Rantı onlara teslim etmeyeceğiz. Hakkımızı versinler biz bir daha onlara imzacısı atacağız. Burada aşağı üst 300 işyeri var. Yerleşik nizamda aile de var. 400-500 hane konut 300-400 hane üzere de işyeri var” tabirlerini kullandılar.
Mülk sahibi Yasemin Güler ise işyerlerinin bulunduğu Beşyol’da kentsel dönüşüm ilan edildiğini lisana getirerek, “Daha evvel de bu bölge kamulaştırma alanı ilan edilmişti ve biz o süreçte de belediyenin bize sunduğu teklifi beğenmemiştik. Belediye bize dava açmıştı. Mahkeme uzman tayin etmişti. O periyot eksperin belirlediği sayıdan daha düşük sayılar şu anda bize teklif ediliyor. Beşerler burada ekmek kapılarından oluyor. Bizler küçük esnafız. Daha evvel açılan davada da belediye ‘kasamızda para yok’ diyerek davadan çekilerek kamulaştırma sonucunı kaldırdılar. Şu an bize haklarımızı yasal yoldan arama seçeneğini bile sunmuyorlar. Biz hakkımızı arayamıyoruz” dedi.
‘SIRTIMIZDAN RANT KAZANMAYA HAKLARI YOK’
İsmini vermek istemeyen öteki esnaf ise neredeyse her insanın Beşyol’da 40 yıllık işletmeci olduğunu belirterek, “Bundan 7 sene önceye kadar belediye buradan yol geçirmek istedi. Bedeller o kadar düşüktü ki, biz buna itiraz ettik. Hastane yapacağız diye mazeretler söyleyerek kamusal alan ilan ettiler burayı. Lakin gördük ki 7 yıl daha sonra burası ticarethaneye döndü. Bizlerden 1 liraya talep ettikleri yeri öbür şirketlere 10 liraya devrettiler. Buradaki her esnafın tapusu var. Bu yasal tapulara karşın burada hala kaçak yapılaştırmadan dolayı ben burayı kamusal alana çevirebilirim diye bizleri tehdit ediyor. Elimizdeki 100 liralık malı 1 liraya almaya çalışıyor. Bize yeni yer teklif ettiler. Benim burada 155 metrekarelik tapum var. 3 katlı işyerim var. Bana 75 metrekare ofis teklif ediyorlar.
Madem sen belediyesin bana hizmet için varsın. Benim elimdeki mülkü alıp, benim sırtımdan rant kazanmaya hiç bir hakkın yok. Biz de bunu vermeyeceğiz. Rantı onlara teslim etmeyeceğiz. Hakkımızı versinler biz bir daha onlara imzacısı atacağız. Burada aşağı üst 300 işyeri var. Yerleşik nizamda aile de var. 400-500 hane konut 300-400 hane üzere de işyeri var” tabirlerini kullandılar.