erkan_623
New member
Bursa Vilayet Müftülüğü bünyesinde istekli imam ve müezzinlerden oluşan Taşınabilir İrşat Grupları hem mescitteki bakılırsavlerini yapıyor birebir vakitte esnafı ve vatandaşı ziyaret ederek dini soru ve meselelerini dinliyor. “Ahlaklı Birey Faziletli Toplum Projesi” kapsamında kent merkezindeki Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde istekli din nazaranvlilerinden oluşan 50 kişilik gruplar dahil vilayet genelinde 170 kişi, manevi rehberlik hizmeti yapıyor. Esnaf ve vatandaşlar, din nazaranvlilerinin kendilerini ziyaret edip sorularını yanıtlamasını, kendilerini yönlendirmesini memnuniyetle karşılıyor. Vilayet Müftüsü İzani Turan, AA muhabirine, 4 sene öncesine dayanan ve salgın niçiniyle orta verip bir daha başlattıkları projeyle insanların manevi ve dini hayatlarına dokunduklarını söylemiş oldu.
‘HOCAM SOKAKLARA İNELİM’ DEDİ
Halkla birebir temas noktasında eksiklikleri olduğunu gördüklerini belirten Turan, şu ayrıntıları paylaştı: “Vaizlerimizden Bekir Şahin, ‘Hocam sokaklara inelim’ diye bir teklif getirdi. ‘Bu bir nevi Taif seferidir, Rasulullah, Taif’te neyle karşılaştıysa sizler de onunla karşılaşabilirsiniz, tersleyen olur, hakaret eden olur, kelam söyleyen olur. Bütün bunlara göğüs gerecekseniz hiç durmayın, yürüyün gerinizdeyim, ne lazımsa geriye kalan dilenmek dahil olmak üzere gerekirse insanlara dokunma ismine bunu da göze alırım.’ dedim. Hoş bir grup oluşturuldu, 50 civarında istekli kardeşimiz, bunlar mescitte vazifelerini yapıyorlar, onun dışında konutundan, çocuğundan vakit artırarak yahut onların vaktinden alarak bu biçimde bir seferberlik başlatıldı. Bugüne kadar 6 bine yakın esnafımız hiç ayrım gözetilmeden meyhanesi, kıraathanesi bunlar tek tek ziyaret edildi, selam verildi.” Turan, Taşınabilir İrşat Gruplarının çalışmalarıyla ilgili fazlaca hoş geri dönüşler aldıklarını aktardı.
BİZİMLE KONUŞTUKLARINDA RAHATLIYORLAR
Nilüfer ilçesinde bakılırsavli imam İbrahim Şendil, projedilk evvel de esnafa ziyaretlerde bulunduklarını fakat taşınabilir irşat çalışması başlayınca hareket alanlarını genişlettiklerini bildirdi. Projeyi duyduğunda fazlaca sevindiğini ve heyecanlandığını anlatan Şendil, “İlk evvel eğitimleri aldık, hayli da verimli oldu. Çok eksiğimin olduğunu fark ettim, eğitimlerle birlikte bu işe girmiş oldum.” dedi. Şendil, bu faaliyetin yapmaları gereken bir iş olduğunu düşündüğünü belirtti. Caminin haricinde da aktif olmalarının kıymetine dikkati çeken Şendil, “Cuma günleri daima biz konuşuyoruz, cemaatimiz bizi dinliyor. Biz de bu vesileyle gidip onları dinlemiş olduk. Bir kardeşimiz bizi soğuk karşılamıştı, ‘Bir şey mi isteyecek?’ diye ancak bizi uğurlarken çok mutlu oldu. Oturuyoruz, onların kaygılarını dinliyoruz. Bizimle konuştuklarında rahatlıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu. Osmangazi’de imamlık yapan Beytullah Şahin, mescide gelemeyenler ve gelmeyenlere gittiklerini kaydetti.
İMAMLIK YALNIZCA MESCİDE HAPSEDİLMEMELİ
Vatandaşların, onlara bedel vermeleri ve ayaklarına gitmelerinden memnunluk duyduklarını aktaran Şahin, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “İmamlık yalnızca mescide hapsedilmemeli, mescitten sokağa da inilmeli, vatandaşlara ulaşılmalı. Birtakım esnafımız, vatandaşımız zıt reaksiyon de gösterebiliyor, bizi kovanlar da oluyor kimi vakit fakat biz diyoruz ki ‘Kovsanız da insan paydasında buluşuyoruz, sizinle konuşmak istiyoruz.’ Konuşunca da epey şad oluyorlar.”
TAKIMIN BABASINI KAYBEDEN BİREYE NASİHATI
Yıldırım’da bakılırsavli imam Nuri Melleş ise kıraathane, inhisar bayisi üzere yerleri de ziyaret ettiklerini, bu durumun esnafın epey güzeline gittiğini lisana getirdi. Cami programları, Kur’an dersleri ve gençlere yönelik projeler de yaptığına değinen Melleş, “Hoca arkadaşlarla birlikte monopol bayilerini, meyhaneleri ziyaret ediyoruz. Bir gün 3-4 hoca arkadaş meyhaniçin çıktık. Otobüs durağında bekleyen bayanlar vardı, bizi görür görmez şok oldular. ‘Ya bunlar da meyhaneye girmiş.’ üzere kendi ortalarında konuştular.” diye konuştu. Melleş, kim ne derse desin niyetlerinin halis olduğunu, bu niyetle yola çıktıklarını kelamlarına ekledi. Bilal Alım ise şu sözleri kullandı: “Meyhanelere gidiyoruz, oradaki kardeşlerimizin masalarına oturuyoruz. Orada bize sorularını soruyorlar, bizler de gerekli yanıtları veriyoruz. Bir kardeşimizin masasına oturduk. Babasını kaybettiği için kendisini teselli etme ismine orada olduğunu bize söylemiş oldu. Biz de kendisine, ‘Sen babanın sadaka-i cariyesisin’ dedik. ‘Senin yaptığın hoş işler babanın sevap hanesine sevap olarak, makûs ameller de babanın günah hanesine günah olarak yazılacaktır.’ tavsiyesini verdik. Kardeşimiz de sözümüzden epey etkilendi.”
KAYNAK: AA
‘HOCAM SOKAKLARA İNELİM’ DEDİ
Halkla birebir temas noktasında eksiklikleri olduğunu gördüklerini belirten Turan, şu ayrıntıları paylaştı: “Vaizlerimizden Bekir Şahin, ‘Hocam sokaklara inelim’ diye bir teklif getirdi. ‘Bu bir nevi Taif seferidir, Rasulullah, Taif’te neyle karşılaştıysa sizler de onunla karşılaşabilirsiniz, tersleyen olur, hakaret eden olur, kelam söyleyen olur. Bütün bunlara göğüs gerecekseniz hiç durmayın, yürüyün gerinizdeyim, ne lazımsa geriye kalan dilenmek dahil olmak üzere gerekirse insanlara dokunma ismine bunu da göze alırım.’ dedim. Hoş bir grup oluşturuldu, 50 civarında istekli kardeşimiz, bunlar mescitte vazifelerini yapıyorlar, onun dışında konutundan, çocuğundan vakit artırarak yahut onların vaktinden alarak bu biçimde bir seferberlik başlatıldı. Bugüne kadar 6 bine yakın esnafımız hiç ayrım gözetilmeden meyhanesi, kıraathanesi bunlar tek tek ziyaret edildi, selam verildi.” Turan, Taşınabilir İrşat Gruplarının çalışmalarıyla ilgili fazlaca hoş geri dönüşler aldıklarını aktardı.
BİZİMLE KONUŞTUKLARINDA RAHATLIYORLAR
Nilüfer ilçesinde bakılırsavli imam İbrahim Şendil, projedilk evvel de esnafa ziyaretlerde bulunduklarını fakat taşınabilir irşat çalışması başlayınca hareket alanlarını genişlettiklerini bildirdi. Projeyi duyduğunda fazlaca sevindiğini ve heyecanlandığını anlatan Şendil, “İlk evvel eğitimleri aldık, hayli da verimli oldu. Çok eksiğimin olduğunu fark ettim, eğitimlerle birlikte bu işe girmiş oldum.” dedi. Şendil, bu faaliyetin yapmaları gereken bir iş olduğunu düşündüğünü belirtti. Caminin haricinde da aktif olmalarının kıymetine dikkati çeken Şendil, “Cuma günleri daima biz konuşuyoruz, cemaatimiz bizi dinliyor. Biz de bu vesileyle gidip onları dinlemiş olduk. Bir kardeşimiz bizi soğuk karşılamıştı, ‘Bir şey mi isteyecek?’ diye ancak bizi uğurlarken çok mutlu oldu. Oturuyoruz, onların kaygılarını dinliyoruz. Bizimle konuştuklarında rahatlıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu. Osmangazi’de imamlık yapan Beytullah Şahin, mescide gelemeyenler ve gelmeyenlere gittiklerini kaydetti.
İMAMLIK YALNIZCA MESCİDE HAPSEDİLMEMELİ
Vatandaşların, onlara bedel vermeleri ve ayaklarına gitmelerinden memnunluk duyduklarını aktaran Şahin, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “İmamlık yalnızca mescide hapsedilmemeli, mescitten sokağa da inilmeli, vatandaşlara ulaşılmalı. Birtakım esnafımız, vatandaşımız zıt reaksiyon de gösterebiliyor, bizi kovanlar da oluyor kimi vakit fakat biz diyoruz ki ‘Kovsanız da insan paydasında buluşuyoruz, sizinle konuşmak istiyoruz.’ Konuşunca da epey şad oluyorlar.”
TAKIMIN BABASINI KAYBEDEN BİREYE NASİHATI
Yıldırım’da bakılırsavli imam Nuri Melleş ise kıraathane, inhisar bayisi üzere yerleri de ziyaret ettiklerini, bu durumun esnafın epey güzeline gittiğini lisana getirdi. Cami programları, Kur’an dersleri ve gençlere yönelik projeler de yaptığına değinen Melleş, “Hoca arkadaşlarla birlikte monopol bayilerini, meyhaneleri ziyaret ediyoruz. Bir gün 3-4 hoca arkadaş meyhaniçin çıktık. Otobüs durağında bekleyen bayanlar vardı, bizi görür görmez şok oldular. ‘Ya bunlar da meyhaneye girmiş.’ üzere kendi ortalarında konuştular.” diye konuştu. Melleş, kim ne derse desin niyetlerinin halis olduğunu, bu niyetle yola çıktıklarını kelamlarına ekledi. Bilal Alım ise şu sözleri kullandı: “Meyhanelere gidiyoruz, oradaki kardeşlerimizin masalarına oturuyoruz. Orada bize sorularını soruyorlar, bizler de gerekli yanıtları veriyoruz. Bir kardeşimizin masasına oturduk. Babasını kaybettiği için kendisini teselli etme ismine orada olduğunu bize söylemiş oldu. Biz de kendisine, ‘Sen babanın sadaka-i cariyesisin’ dedik. ‘Senin yaptığın hoş işler babanın sevap hanesine sevap olarak, makûs ameller de babanın günah hanesine günah olarak yazılacaktır.’ tavsiyesini verdik. Kardeşimiz de sözümüzden epey etkilendi.”
KAYNAK: AA