semaver
Active member
Bukoleon Sarayı’nda heyecan verici keşifler… BUKOLEON SARAYI kalıntıları, kıyı yolu yapılmadan önce…
İstanbul, yeni keşiflerle tarihi her geçen gün daha eskilere dayandırılan kadim şehir… Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğuna başşehirlik yapmış, üç büyük din ve sayısız kültüre konut sahipliği eden kent. İBB Miras takımları kentin hafızası kültürel varlıkların korunması, yaşatılması için hafriyat ve onarım çalışmalarını itinayla sürdürüyor. Onarımı devam eden Bukoleon Sarayı’nda hafriyat çalışmaları derinleştikçe heyecan verici yeni bulgulara ulaşılıyor.
UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI LİSTESİ’NDE
Bukoleon Sarayı, Tarihi Yarımada’nın Marmara Denizi kıyısında bugünkü Cankurtaran ile Kumkapı içindeki Çatladıkapı mevkiinde, Küçük Ayasofya’nın çabucak doğusunda bulunan ve bugüne sadece kalıntıları ulaşmış Bizans kıyı sarayıdır.
UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan ve 1. Derecede Arkeolojik Sit Alanı ortasında yer alan Bukoleon Sarayı’nda onarım ivme kazandı. İBB Genel Sekreteri Yetenekli Polat onarım çalışmalarıyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Ayrıyeten projede misyonlu Ali Asker Ulket de tarihi alan hakkinda bilgiler verdi. Projede bakılırsavli Arkeolog Ali Asker Ülker ile de tarihi alanı gezdik. Eşsiz bir deneyimdi…
İBB Miras, 2020 yılında Bukoleon Sarayı’nda onarım ve arkeolojik hafriyat çalışmalarına başladı. Toprak altındaki sarayda sekiz buçuk metreye varan toprak dolgunun kaldırılarak sarayın özgün düzeyine ulaşıldığını belirten Polat, “İBB Miras’ın çalışmalarıyla, literatürde olmayan, birinci kere karşılaşılan ve keşfedilen buluntular gün yüzüne çıkarılmaya devam ediyor. Bunlardan biri geçtiğimiz haftalarda sarayın törensel alanında ortaya çıkarılan, bir küme iskelet buluntusudur. İskeletler üzerinde yapılan birinci araştırmalarda bulunan izlerden, burada toplu bir katliam yaşanmış olabileceği düşünülüyor” diyerek kıymetli bir keşfe imza atıldığını söylüyor.
İSTANBUL’UN EN ESKİ ÇEŞMESİ
23 Eylül’de Bukoleon Sarayı’ndaki arkeolojik hafriyatta İstanbul’un en eski çeşmesi bulunmuştu. Çeşmenin çabucak gerisinde bulunan sarnıçta kazıların devam ettiğini söyleyen Yetenekli Polat, “Sarnıcın ardındaki alanda, üç kola açılan tonozla örtülü olan yapının da bulunmasıyla, bir kaçış dehliziyle karşılaşıldığı düşünülüyor. Devam eden arkeolojik hafriyat çalışmaları sonucunda hem Bukoleon Sarayı’nın mimari elemanlarıyla birlikte hikayesi, birebir vakitte İstanbul tarihinde bilinmeyenler aydınlatılacak” dedi.
İNSAN İSKELETLERİ, BU BEŞERLER NASIL ÖLDÜRÜLDÜLER?
Tarihi alandayız. Arkeolog Ali Asker Ülker ile dolaşıyoruz. İnsan iskeletlerinin bulunduğu alana geldiğimizde, Ülker alanı işaret ediyor, “8 Kasım günü bu alanda çalışma devam ederken birinci iskelete ulaştık. İki, üç derken dokuz insan iskeleti açığa çıkarmıştık. Büyük bir muamma ile karşı karşıyaydık. Soru şuydu: Bu beşerler nasıl öldürüldüler? Zira birinci izlenimlerimiz buranın toplu bir gömü alanı olduğuna işaret ediyordu. Ve birtakım iskeletlerde kesici aletten kaynaklı izler mevcuttu” diyor gururla.
5. yüzyılda inşa edildiği bilinen Bukoleon Sarayı’nda İBB Miras grubunun onarım ve hafriyat çalışmasında insan iskeletlerine rastlandı.
TAHMİNEN DE BİR KAÇIŞ TÜNELİYDİ…
Bukoleon Sarayı kalıntıları içerisinde dolaşırken, ‘Kim bilir bir vakit içinder ne kadar güzeldi’ diye düşündüm… Dehliz, tünel üzere bir yapıya geldiğimizde anlatmaya devam etti Ülker:
“Yaklaşık altı metre dolgu toprak attıktan daha sonra hafriyat grubundan Veysi, büyük bir heyecanla ‘Ali Beyefendi, burada bir boşluk göründü ve aşağıya yanlışsız devam ediyor’ diye seslendi. Büyük bir merakla o bölgeye yaklaştım ve gruba çabucak bu kısmı genişletelim, dedim. Yarım saatlik çalışmadan daha sonra bir insanın geçebileceği bir açıklık elde ettik. Büyük bir merak ve heyecanla içeri gerçek sürünerek girdiğimde buranın muntazam bir işçiliğe sahip koridorlu bir yapı olduğunu gördüm. O anki heyecanımı anlatamam size…”
Bukoleon Sarayı ve limanı
ŞANTİYE ALANI HAFTA SONU GEZİLEBİLİR
İBB Miras ile hoş bir hafta sonu programı yapabilirsiniz. Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı, Bukoleon Sarayı ve Sen Piyer Han onarım alanlarını dilerseniz müracaatta bulunarak gezebilirsiniz. Gezmek istediğiniz şantiye için aşağıdaki linklerden müracaatta bulunabilirsiniz.
İBB Miras şantiye gezisi müracaat formu:
forms.gle
AÇIK HAVA MÜZESİ OLACAK
İBB Miras takımının onarım çalışmaları tamamlanınca Kara Surları ve Bukoleon Sarayı açık hava müzesi olacak. Bu yeni seyahat rotası İstanbul’a bedel katacak.
İBB Miras Arkeolog Ali Asker Ülker:
“Kazılar sırasında 9 adet insan iskeletine ulaştık. İskeletlerden birinin kafatası kısmında kesici bir aletten (muhtemelen kılıç) kaynaklı bir kesik izi bulunuyor. Bu da bize bu insanların tarihin bir evresinde, büyük ihtimalle bir karışıklık devrinde katledilip topluca buraya gömüldüklerine işaret ediyor…”
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Becerikli Polat:
“Sarnıcın gerisindeki alanda, üç kola açılan tonozla örtülü olan yapının da bulunmasıyla, bir kaçış dehliziyle karşılaşıldığı düşünülüyor. Devam eden arkeolojik hafriyat çalışmaları sonucunda hem Bukoleon Sarayı’nın mimari elemanlarıyla birlikte hikayesi, birebir vakitte İstanbul tarihinde bilinmeyenler aydınlatılacak.”
İstanbul, yeni keşiflerle tarihi her geçen gün daha eskilere dayandırılan kadim şehir… Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğuna başşehirlik yapmış, üç büyük din ve sayısız kültüre konut sahipliği eden kent. İBB Miras takımları kentin hafızası kültürel varlıkların korunması, yaşatılması için hafriyat ve onarım çalışmalarını itinayla sürdürüyor. Onarımı devam eden Bukoleon Sarayı’nda hafriyat çalışmaları derinleştikçe heyecan verici yeni bulgulara ulaşılıyor.
UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI LİSTESİ’NDE
Bukoleon Sarayı, Tarihi Yarımada’nın Marmara Denizi kıyısında bugünkü Cankurtaran ile Kumkapı içindeki Çatladıkapı mevkiinde, Küçük Ayasofya’nın çabucak doğusunda bulunan ve bugüne sadece kalıntıları ulaşmış Bizans kıyı sarayıdır.
UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan ve 1. Derecede Arkeolojik Sit Alanı ortasında yer alan Bukoleon Sarayı’nda onarım ivme kazandı. İBB Genel Sekreteri Yetenekli Polat onarım çalışmalarıyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Ayrıyeten projede misyonlu Ali Asker Ulket de tarihi alan hakkinda bilgiler verdi. Projede bakılırsavli Arkeolog Ali Asker Ülker ile de tarihi alanı gezdik. Eşsiz bir deneyimdi…
İBB Miras, 2020 yılında Bukoleon Sarayı’nda onarım ve arkeolojik hafriyat çalışmalarına başladı. Toprak altındaki sarayda sekiz buçuk metreye varan toprak dolgunun kaldırılarak sarayın özgün düzeyine ulaşıldığını belirten Polat, “İBB Miras’ın çalışmalarıyla, literatürde olmayan, birinci kere karşılaşılan ve keşfedilen buluntular gün yüzüne çıkarılmaya devam ediyor. Bunlardan biri geçtiğimiz haftalarda sarayın törensel alanında ortaya çıkarılan, bir küme iskelet buluntusudur. İskeletler üzerinde yapılan birinci araştırmalarda bulunan izlerden, burada toplu bir katliam yaşanmış olabileceği düşünülüyor” diyerek kıymetli bir keşfe imza atıldığını söylüyor.
İSTANBUL’UN EN ESKİ ÇEŞMESİ
23 Eylül’de Bukoleon Sarayı’ndaki arkeolojik hafriyatta İstanbul’un en eski çeşmesi bulunmuştu. Çeşmenin çabucak gerisinde bulunan sarnıçta kazıların devam ettiğini söyleyen Yetenekli Polat, “Sarnıcın ardındaki alanda, üç kola açılan tonozla örtülü olan yapının da bulunmasıyla, bir kaçış dehliziyle karşılaşıldığı düşünülüyor. Devam eden arkeolojik hafriyat çalışmaları sonucunda hem Bukoleon Sarayı’nın mimari elemanlarıyla birlikte hikayesi, birebir vakitte İstanbul tarihinde bilinmeyenler aydınlatılacak” dedi.
İNSAN İSKELETLERİ, BU BEŞERLER NASIL ÖLDÜRÜLDÜLER?
Tarihi alandayız. Arkeolog Ali Asker Ülker ile dolaşıyoruz. İnsan iskeletlerinin bulunduğu alana geldiğimizde, Ülker alanı işaret ediyor, “8 Kasım günü bu alanda çalışma devam ederken birinci iskelete ulaştık. İki, üç derken dokuz insan iskeleti açığa çıkarmıştık. Büyük bir muamma ile karşı karşıyaydık. Soru şuydu: Bu beşerler nasıl öldürüldüler? Zira birinci izlenimlerimiz buranın toplu bir gömü alanı olduğuna işaret ediyordu. Ve birtakım iskeletlerde kesici aletten kaynaklı izler mevcuttu” diyor gururla.
5. yüzyılda inşa edildiği bilinen Bukoleon Sarayı’nda İBB Miras grubunun onarım ve hafriyat çalışmasında insan iskeletlerine rastlandı.
TAHMİNEN DE BİR KAÇIŞ TÜNELİYDİ…
Bukoleon Sarayı kalıntıları içerisinde dolaşırken, ‘Kim bilir bir vakit içinder ne kadar güzeldi’ diye düşündüm… Dehliz, tünel üzere bir yapıya geldiğimizde anlatmaya devam etti Ülker:
“Yaklaşık altı metre dolgu toprak attıktan daha sonra hafriyat grubundan Veysi, büyük bir heyecanla ‘Ali Beyefendi, burada bir boşluk göründü ve aşağıya yanlışsız devam ediyor’ diye seslendi. Büyük bir merakla o bölgeye yaklaştım ve gruba çabucak bu kısmı genişletelim, dedim. Yarım saatlik çalışmadan daha sonra bir insanın geçebileceği bir açıklık elde ettik. Büyük bir merak ve heyecanla içeri gerçek sürünerek girdiğimde buranın muntazam bir işçiliğe sahip koridorlu bir yapı olduğunu gördüm. O anki heyecanımı anlatamam size…”
Bukoleon Sarayı ve limanı
ŞANTİYE ALANI HAFTA SONU GEZİLEBİLİR
İBB Miras ile hoş bir hafta sonu programı yapabilirsiniz. Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı, Bukoleon Sarayı ve Sen Piyer Han onarım alanlarını dilerseniz müracaatta bulunarak gezebilirsiniz. Gezmek istediğiniz şantiye için aşağıdaki linklerden müracaatta bulunabilirsiniz.
İBB Miras şantiye gezisi müracaat formu:
İBB Miras Şantiye Gezisi Başvuru Formu
forms.gle
AÇIK HAVA MÜZESİ OLACAK
İBB Miras takımının onarım çalışmaları tamamlanınca Kara Surları ve Bukoleon Sarayı açık hava müzesi olacak. Bu yeni seyahat rotası İstanbul’a bedel katacak.
İBB Miras Arkeolog Ali Asker Ülker:
“Kazılar sırasında 9 adet insan iskeletine ulaştık. İskeletlerden birinin kafatası kısmında kesici bir aletten (muhtemelen kılıç) kaynaklı bir kesik izi bulunuyor. Bu da bize bu insanların tarihin bir evresinde, büyük ihtimalle bir karışıklık devrinde katledilip topluca buraya gömüldüklerine işaret ediyor…”
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Becerikli Polat:
“Sarnıcın gerisindeki alanda, üç kola açılan tonozla örtülü olan yapının da bulunmasıyla, bir kaçış dehliziyle karşılaşıldığı düşünülüyor. Devam eden arkeolojik hafriyat çalışmaları sonucunda hem Bukoleon Sarayı’nın mimari elemanlarıyla birlikte hikayesi, birebir vakitte İstanbul tarihinde bilinmeyenler aydınlatılacak.”