erkan_623
New member
Gaziantep’te yaşayan Mehmet Özcan’ın (64) oğlu Üsteğmen Hakan Özcan, 2006 yılında Şırnak’ta PKK’lı teröristlerin hücumunda şehit düştü. Oğlu Hakan’ın şehit düşmesinin akabinde Özcan, 2 evladını daha gözünü kırpmadan asker ocağına yolladı. Bir oğlu da Zeytin Kısmı Harekatı’nda gazi olan Özcan’ın 3’üncü oğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda Sualtı Taarruz (SAT) Komandosu olarak bakılırsav yapıyor. Hem şehit hem gazi tıpkı vakitte asker babası olmanın gururunu bir ortada yaşayan baba Özcan’ın 2 oğlu da şehit ağabeylerinin intikamını almak için ağabeylerinin müsaadeden gitti
BU BAYRAK İÇİN 3 EVLADIMI VERDİM, GEREKİRSE TEKRAR VERİRİM
Şehit düşen oğlunun acısının 15 yıldır geçmediğini aktaran Özcan, evlat acısını Kuran-ı Kerim okuyarak dindirdiğini söylemiş oldu. Evlatlarının memur olma hakkını kullanmayıp ağabeylerinin intikamını almak için asker olduklarını paylaşan Özcan, “Bu bayrak için ben 3 evladımı verdim gerekirse bir daha veririm” dedi.
TAYİNİNİ HAKKARİ, ŞIRNAK VE TUNCELİ’YE İSTİYOR
Şehit düşen oğlunun Kara Harp Okulu’ndan 2001 yılında dereceyle mezun olduğunu lisana getiren Özcan, oğlu Hakan’ın yüksek lisansını tamamladıktan daha sonra tayin istediğini söylemiş oldu. Tayinini bu biçimde terörün en ağır olduğu bölgeler olan Hakkari, Şırnak ve Tunceli’ye istediğini belirten Özcan, “Tayini Şırnak’a çıktı. Oraya gittikten 5 ay daha sonra şehit düştü. Şehit düşmedilk evvel görüşemedik. Daima operasyona çıkardı. Şehit düştüğü gün de operasyonu kendisi yönetim ediyormuş. Akşam saatlerinde kendi bölüğünden 2 tim pusuya düşmüş. Hakan da onları kurtarmak için geri dönüp gidiyor. O esnada terör örgütünün mevziinin üzerinden geçiyor. İçinde terörist varmış. Çıkıp geriden sıkıyor. Orada kan kaybından şehit düşüyor” sözlerini kullandı.
MEMUR OLMA HAKLARINI KULLANMADILAR
Üniformalı biri gördüğü vakit kendi evladını görmüş üzere olduğunu lisana getiren Özcan, askerleri epeyce sevdiğini belirterek, “Benim de asker olasım geliyor fakat elimden gelen buydu. 2’nci çocuğum da ağabeyi üzere asker oldu. O mezun olduğu yıl ağabeyi şehit düştü. Ağabeyinin cenazesini mezara o oğlum indirdi. O’nun da Zeytin Kolu Harekatı’nda ayağına roket geliyor. 2 sene tedavi gördü. Artık emekli ettiler. Sadece ağabeyinin intikamını almak için asker olmuştu. 3’üncü oğlum da SAT komandosu oldu. İsteseydi bir memur olabilirdi ancak biz o hakkımızı kullanmadık. Biz yoksul insanlarız, vatana evladımızdan öteki verebileceğimiz bir şey yok. Diğer neyimiz var ki?” diye ekledi.
KURAN-I KERİM OLMASA ACIMI DİNDİREMEZDİM
Oğlu Hakan’ın acısını Kuran-ı Kerim okuyarak dindirdiğini söyleyen Özcan, “Oğlum şehit düşeli 15 sene oldu. Evvelden mezara sabah gelip akşam giderdim. Akşam ezanı okunduğunda konuta dönerdim. Çalışmayı falan bıraktım. 2007 yılında oğlumun yerine hacca gittim. Mezarı başında her gün birkaç cüz bitirirdim. Elden öteki bir şey gelmiyor. Şayet Kuran-ı Kerim olmasaydı ben bu evlat acımı dindiremezdim. Artık olsa ben de askere giderim. Kâfi ki ülkemize, vatanımıza bir şey olmasın. Bayrağımız inmesin. Bu bayrak için ben 3 evladımı verdim, gerekirse bir daha veririm” diye konuştu.
KAYNAK: İHA
BU BAYRAK İÇİN 3 EVLADIMI VERDİM, GEREKİRSE TEKRAR VERİRİM
Şehit düşen oğlunun acısının 15 yıldır geçmediğini aktaran Özcan, evlat acısını Kuran-ı Kerim okuyarak dindirdiğini söylemiş oldu. Evlatlarının memur olma hakkını kullanmayıp ağabeylerinin intikamını almak için asker olduklarını paylaşan Özcan, “Bu bayrak için ben 3 evladımı verdim gerekirse bir daha veririm” dedi.
TAYİNİNİ HAKKARİ, ŞIRNAK VE TUNCELİ’YE İSTİYOR
Şehit düşen oğlunun Kara Harp Okulu’ndan 2001 yılında dereceyle mezun olduğunu lisana getiren Özcan, oğlu Hakan’ın yüksek lisansını tamamladıktan daha sonra tayin istediğini söylemiş oldu. Tayinini bu biçimde terörün en ağır olduğu bölgeler olan Hakkari, Şırnak ve Tunceli’ye istediğini belirten Özcan, “Tayini Şırnak’a çıktı. Oraya gittikten 5 ay daha sonra şehit düştü. Şehit düşmedilk evvel görüşemedik. Daima operasyona çıkardı. Şehit düştüğü gün de operasyonu kendisi yönetim ediyormuş. Akşam saatlerinde kendi bölüğünden 2 tim pusuya düşmüş. Hakan da onları kurtarmak için geri dönüp gidiyor. O esnada terör örgütünün mevziinin üzerinden geçiyor. İçinde terörist varmış. Çıkıp geriden sıkıyor. Orada kan kaybından şehit düşüyor” sözlerini kullandı.
MEMUR OLMA HAKLARINI KULLANMADILAR
Üniformalı biri gördüğü vakit kendi evladını görmüş üzere olduğunu lisana getiren Özcan, askerleri epeyce sevdiğini belirterek, “Benim de asker olasım geliyor fakat elimden gelen buydu. 2’nci çocuğum da ağabeyi üzere asker oldu. O mezun olduğu yıl ağabeyi şehit düştü. Ağabeyinin cenazesini mezara o oğlum indirdi. O’nun da Zeytin Kolu Harekatı’nda ayağına roket geliyor. 2 sene tedavi gördü. Artık emekli ettiler. Sadece ağabeyinin intikamını almak için asker olmuştu. 3’üncü oğlum da SAT komandosu oldu. İsteseydi bir memur olabilirdi ancak biz o hakkımızı kullanmadık. Biz yoksul insanlarız, vatana evladımızdan öteki verebileceğimiz bir şey yok. Diğer neyimiz var ki?” diye ekledi.
KURAN-I KERİM OLMASA ACIMI DİNDİREMEZDİM
Oğlu Hakan’ın acısını Kuran-ı Kerim okuyarak dindirdiğini söyleyen Özcan, “Oğlum şehit düşeli 15 sene oldu. Evvelden mezara sabah gelip akşam giderdim. Akşam ezanı okunduğunda konuta dönerdim. Çalışmayı falan bıraktım. 2007 yılında oğlumun yerine hacca gittim. Mezarı başında her gün birkaç cüz bitirirdim. Elden öteki bir şey gelmiyor. Şayet Kuran-ı Kerim olmasaydı ben bu evlat acımı dindiremezdim. Artık olsa ben de askere giderim. Kâfi ki ülkemize, vatanımıza bir şey olmasın. Bayrağımız inmesin. Bu bayrak için ben 3 evladımı verdim, gerekirse bir daha veririm” diye konuştu.
KAYNAK: İHA