Babasını küçük yaşta kaybeden ve sevgi konutunda büyüyen Eda Işık Kaplan, önceki gün sabaha karşı ablası Güler Kaplan’ın erkek arkadaşının Çankaya Alacaatlı Mahallesi’nde 15’inci kattaki konutunun balkonundan atlayarak hayatına son verdi. Eda Ziya’nın intihardan evvel cep telefonundan annesine “Anne küçük kızın kimi şeylere dayanamıyor artık. Kızını hayli harcadılar. Kimseye bir şeyini anlatamadı. Daima içine attı. Ancak o da epey birikti. Dayanamıyor artık. hiç bir şeylerin hoş olacağına inancı kalmadı. Hakkımı yerde bırakmayın lütfen” bildirisini gönderdiği belirlendi.
CİNSEL ATAK ŞİKAYETİ
Dün Karşıyaka Mezarlığında toprağa verilen Eda Işık Kaplan’ın, 31 Temmuz’da polise başvurarak, Mehmet A. ve Yusuf G.’nin kendisine cinsel hücumda bulunduğunu argüman ederek şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Mehmet A.’nın gözaltına alındığı; lakin Eda Ziya’nın darp ve zorlama olmadığı istikametindeki tabip raporu doğrultusunda kanıt yetersizliğinden isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldığı öğrenildi. Soruşturmanın devam ettiği, öbür kuşkulu Yusuf G.’nin ise arandığı açıklandı.
ALKOLÜN TESİRİYLE…
Eda Parıltı Kaplan’ın, 31 Temmuz’da karakolda cinsel hücum argümanıyla ilgili verdiği tabiri ortaya çıktı. Eda Parıltı tabirinde, Yusuf A. ile 1 hafta evvel toplumsal medyada tanıştıklarını belirterek, “Yusuf G. ile bir cümbüş yerinde buluştuk. Yusuf, kendisini ‘Tayfur’ olarak tanıtan bir erkek şahısa geldi. Yusuf, Tayfur, ben ve ablam burada oturduk. Ablamın haricinde ben, Yusuf ve Tayfur alkol içtik. Bu yerde biraz içtikten daha sonra bir araçla, Tunalı Hilmi Caddesi’nde faaliyet gösteren ismini hatırlamadığım bir cümbüş yerine gittik. Burada da bir süre alkol aldık. Burada ablam Güler, yerin lavabosuna girmişti. Bu esnada Yusuf bana ‘iyi değilsin, gel seni meskene bırakayım’ dedi. Ben de alkolün tesiriyle kabul ettim. O esnada ablam lavaboda olduğu için ona haber veremedim. Yusuf’un aracına bindik, Yusuf araçtayken, ‘oldukca alkollüsün, bu türlü meskene gitmen uygun olmaz, gel seni otele götüreyim, bir gece orada kal, sabah kendine gelince, konutuna gidersin’ dedi. Ben de alkolün tesiriyle kabul ettim” dedi.
KARŞI KOYAMADIM
Tabirinde 31 Temmuz 01.30 sıralarında otele girdiklerini belirten Eda Parıltı, “Otelin giriş katında bulunan bir odaya gittik. Odaya girer girmez Yusuf bana hiçbir şey söylemeden cinsel tacizde bulunmaya başladı. Benim isteğim olmadan benimle zorla cinsel ilgiye girdi. Ben alkolün tesiriyle hayli fazla reaksiyon gösteremedim. Akabinde Yusuf üstünü gibir daharek ‘kredi kartını unutmuşum alıp geleceğim’ diyerek odadan ayrıldı. daha sonra ben uyuyakalmışım. 1 saat daha sonra Tayfur odaya girmiş, benim haberim yoktu. Bir anda isteğim ve isteğim olmadan Tayfur benimle ilgiye girmeye çalışıyordu. Gücümü toplayarak istemediğimi söylemiş oldum. ‘Ne yapıyorsun’ diye sordum. ‘Bir şey yapmıyorum’ diyerek ‘ilişkiye devam etti’. Yarı baygın olduğum için karşı koyamadım, yalnızca kendimi kasabildim. sonrasındasında bana kendi telefonunu vererek ‘al ablanı orta, taksiye bin ve git’ dedi. Bende kendi telefonumu yanıma almamıştım, telefonum çantanın ortasında ablamın yanında bulunuyordu. Bunun üzerine ablamı arayıp meskene geleceğimi söylemiş oldum. Beni taksiye bindirdi ve 05.00 sıralarında konutuma döndüm. daha sonra ablama anlattım ve şikayetçi olduk” dedi.
TAKSİ SÜRÜCÜSÜ SÖZ VERDİ
Soruşturma kapsamında sözü alınan, Eda Ziya’yı otelden meskenine götüren taksi sürücüsünün ise “Eda Işık fazlaca sarhoştu ve yarı baygın vaziyette taksiye bindi. Orta ara sayıklayarak, ‘Anneme ne söyleyeceğim. Ben bu duruma nasıl düştüm. Ben artık ne yapacağım’ diyordu” dediği öğrenildi.
YAKIN ARKADAŞI KONUŞTU
Eda Işık Kaplan ile birlikte 6 yıl tıpkı sevgi meskeninde kalan yakın arkadaşı S.F. de konuştu. S.F., Eda Ziya’nın 18 yaşına girmesi akabinde sevgi konutundan ayrılarak ablası ile yaşamaya başladığını belirterek, “Eda Parıltı toplumsal medyada tanınan bir tanesiydi. Toplumsal medyadan tanıştığı iki bireyle gece bir cümbüş yerine gidiyorlar. Orada ablası tuvalete gittiğinde Eda’yı kaçırıyor ikisi de. Eda’ya ‘ablan konuta gitti’ diyorlar. Apart bir oteli varmış. Orada evvel Yusuf G., daha sonra Mehmet. A. cinsel taarruzda bulunuyor. Eda sabah olunca kendine geliyor ve daha sonra karakola giderek şikayetçi oluyor. Hepsini bana anlattı. Karakoldan hastaneye gönderiyorlar. Hastane raporunda ‘darp, yara, zorlama yok’ deniyor. Eda yarı baygın biçimde. Kendisi de birtakım şeyleri hatırladığını söylüyordu. Daima ‘Yarı baygındım, mahzur olamadım, çırpınamadım’ diyordu” dedi.
BANA İNANMAYACAKLAR DİYORDU
S.F., Eda Ziya’nın olaydan daha sonra depresyona girdiğini ve daima uyuduğunu söyleyerek “Sürekli uyuyor ve ağlıyordu. Ona inanmayacaklarından bahsediyordu. ‘Bana inanmayacaklar’ diye ağlıyordu. İntihar ettiği gün ablası uyuduktan bir saat daha sonra kendisini 15’inci kattan atmış. Otopsi raporunda intihar olduğu tespit edildi. Ayrıyeten kanında alkol bulundu. Bana ve ablasına her şeyi anlattı. Yetiştirme yurdunda kaldığı için memuriyet bekliyordu. Çalışma hayatına girmeyi bekliyordu. Babalarından kalan emekli maaşıyla abla kardeş geçimlerini sağlıyorlardı” diye konuştu.
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı da Eda Parıltı Kaplan’ın vefatıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, “07.08.2021 tarihinde intihar ederek ömrünü kaybeden Eda Parıltı Kaplan’ı intihara sürükleyen süreç ve vefatıyla ilgili soruşturma evresini yakından takip ediyoruz. Kamu davası açılması halinde de davaya müdahil olarak hukuksal süreçte şahsen bulunacağız” denildi.
CİNSEL ATAK ŞİKAYETİ
Dün Karşıyaka Mezarlığında toprağa verilen Eda Işık Kaplan’ın, 31 Temmuz’da polise başvurarak, Mehmet A. ve Yusuf G.’nin kendisine cinsel hücumda bulunduğunu argüman ederek şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Mehmet A.’nın gözaltına alındığı; lakin Eda Ziya’nın darp ve zorlama olmadığı istikametindeki tabip raporu doğrultusunda kanıt yetersizliğinden isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldığı öğrenildi. Soruşturmanın devam ettiği, öbür kuşkulu Yusuf G.’nin ise arandığı açıklandı.
ALKOLÜN TESİRİYLE…
Eda Parıltı Kaplan’ın, 31 Temmuz’da karakolda cinsel hücum argümanıyla ilgili verdiği tabiri ortaya çıktı. Eda Parıltı tabirinde, Yusuf A. ile 1 hafta evvel toplumsal medyada tanıştıklarını belirterek, “Yusuf G. ile bir cümbüş yerinde buluştuk. Yusuf, kendisini ‘Tayfur’ olarak tanıtan bir erkek şahısa geldi. Yusuf, Tayfur, ben ve ablam burada oturduk. Ablamın haricinde ben, Yusuf ve Tayfur alkol içtik. Bu yerde biraz içtikten daha sonra bir araçla, Tunalı Hilmi Caddesi’nde faaliyet gösteren ismini hatırlamadığım bir cümbüş yerine gittik. Burada da bir süre alkol aldık. Burada ablam Güler, yerin lavabosuna girmişti. Bu esnada Yusuf bana ‘iyi değilsin, gel seni meskene bırakayım’ dedi. Ben de alkolün tesiriyle kabul ettim. O esnada ablam lavaboda olduğu için ona haber veremedim. Yusuf’un aracına bindik, Yusuf araçtayken, ‘oldukca alkollüsün, bu türlü meskene gitmen uygun olmaz, gel seni otele götüreyim, bir gece orada kal, sabah kendine gelince, konutuna gidersin’ dedi. Ben de alkolün tesiriyle kabul ettim” dedi.
KARŞI KOYAMADIM
Tabirinde 31 Temmuz 01.30 sıralarında otele girdiklerini belirten Eda Parıltı, “Otelin giriş katında bulunan bir odaya gittik. Odaya girer girmez Yusuf bana hiçbir şey söylemeden cinsel tacizde bulunmaya başladı. Benim isteğim olmadan benimle zorla cinsel ilgiye girdi. Ben alkolün tesiriyle hayli fazla reaksiyon gösteremedim. Akabinde Yusuf üstünü gibir daharek ‘kredi kartını unutmuşum alıp geleceğim’ diyerek odadan ayrıldı. daha sonra ben uyuyakalmışım. 1 saat daha sonra Tayfur odaya girmiş, benim haberim yoktu. Bir anda isteğim ve isteğim olmadan Tayfur benimle ilgiye girmeye çalışıyordu. Gücümü toplayarak istemediğimi söylemiş oldum. ‘Ne yapıyorsun’ diye sordum. ‘Bir şey yapmıyorum’ diyerek ‘ilişkiye devam etti’. Yarı baygın olduğum için karşı koyamadım, yalnızca kendimi kasabildim. sonrasındasında bana kendi telefonunu vererek ‘al ablanı orta, taksiye bin ve git’ dedi. Bende kendi telefonumu yanıma almamıştım, telefonum çantanın ortasında ablamın yanında bulunuyordu. Bunun üzerine ablamı arayıp meskene geleceğimi söylemiş oldum. Beni taksiye bindirdi ve 05.00 sıralarında konutuma döndüm. daha sonra ablama anlattım ve şikayetçi olduk” dedi.
TAKSİ SÜRÜCÜSÜ SÖZ VERDİ
Soruşturma kapsamında sözü alınan, Eda Ziya’yı otelden meskenine götüren taksi sürücüsünün ise “Eda Işık fazlaca sarhoştu ve yarı baygın vaziyette taksiye bindi. Orta ara sayıklayarak, ‘Anneme ne söyleyeceğim. Ben bu duruma nasıl düştüm. Ben artık ne yapacağım’ diyordu” dediği öğrenildi.
YAKIN ARKADAŞI KONUŞTU
Eda Işık Kaplan ile birlikte 6 yıl tıpkı sevgi meskeninde kalan yakın arkadaşı S.F. de konuştu. S.F., Eda Ziya’nın 18 yaşına girmesi akabinde sevgi konutundan ayrılarak ablası ile yaşamaya başladığını belirterek, “Eda Parıltı toplumsal medyada tanınan bir tanesiydi. Toplumsal medyadan tanıştığı iki bireyle gece bir cümbüş yerine gidiyorlar. Orada ablası tuvalete gittiğinde Eda’yı kaçırıyor ikisi de. Eda’ya ‘ablan konuta gitti’ diyorlar. Apart bir oteli varmış. Orada evvel Yusuf G., daha sonra Mehmet. A. cinsel taarruzda bulunuyor. Eda sabah olunca kendine geliyor ve daha sonra karakola giderek şikayetçi oluyor. Hepsini bana anlattı. Karakoldan hastaneye gönderiyorlar. Hastane raporunda ‘darp, yara, zorlama yok’ deniyor. Eda yarı baygın biçimde. Kendisi de birtakım şeyleri hatırladığını söylüyordu. Daima ‘Yarı baygındım, mahzur olamadım, çırpınamadım’ diyordu” dedi.
BANA İNANMAYACAKLAR DİYORDU
S.F., Eda Ziya’nın olaydan daha sonra depresyona girdiğini ve daima uyuduğunu söyleyerek “Sürekli uyuyor ve ağlıyordu. Ona inanmayacaklarından bahsediyordu. ‘Bana inanmayacaklar’ diye ağlıyordu. İntihar ettiği gün ablası uyuduktan bir saat daha sonra kendisini 15’inci kattan atmış. Otopsi raporunda intihar olduğu tespit edildi. Ayrıyeten kanında alkol bulundu. Bana ve ablasına her şeyi anlattı. Yetiştirme yurdunda kaldığı için memuriyet bekliyordu. Çalışma hayatına girmeyi bekliyordu. Babalarından kalan emekli maaşıyla abla kardeş geçimlerini sağlıyorlardı” diye konuştu.
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı da Eda Parıltı Kaplan’ın vefatıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, “07.08.2021 tarihinde intihar ederek ömrünü kaybeden Eda Parıltı Kaplan’ı intihara sürükleyen süreç ve vefatıyla ilgili soruşturma evresini yakından takip ediyoruz. Kamu davası açılması halinde de davaya müdahil olarak hukuksal süreçte şahsen bulunacağız” denildi.