semaver
Active member
Bu etin kilosu 16 bin TL İzmir’in Torbalı ilçesi Ayrancılar Mahallesi’nde kasaplık yapan Mehmet Günbey ve oğlu Bedirhan Günbey’in dükkanlarında bulunan etler, meblağları ve hazırlanış biçimiyle dikkat çekiyor.
Dükkanda en çok ön plana çıkan eser ise Japon ırkı ’wagyu’ cinsi sığırdan elde edilen ve kilosu bin 200 dolara satılan ‘Kobe’ eti. Etin pahalılığının ise birden çok sebebi var. Bunlardan biri wagyu sığırının özel beslenme programları dahilinde masaj ve gerilimsiz ortam yetiştirilerek yağlanması. Bir oburu ise sığırın bel ve sırt kısmından elde edilen etlerin yaklaşık 2 ay kaya tuzunda dinlendirilmesi. Uzun müddettir bin 200 dolardan satılan etin fiyatı, kur artışı sebebiyle son 1 senede 10 bin TL’den 16 bin TL’ye çıktı.
“BU ETİN YAĞI ELİNİZİN SICAKLIĞIYLA BİLE ERİYEBİLİYOR”
Kasap Mehmet Günbey, sığırlarının özel veterinerler denetiminde özel programlarla mısır ve arpayla beslendiğini ve elde edilen etlerin yalnızca sırt ve bel kısmına ilişkin olduğunu söylemiş oldu. Günbey, “Bunun en büyük özelliği de etin ortasında mermer olarak tabir ettiğimiz ince yağ dokularının olmasıdır. Bu etin yağı elinizin sıcaklığıyla bile eriyebiliyor. Etlerimizin yağ oranı çok yüksek. 500 kilogramlık bir sığır kestiğimiz vakit bunun ortasından yaklaşık 40-50 kilogram bir et alabiliyoruz” diye konuştu.
“40-60 GÜN DİNLENDİRİLİYOR, 40 ÇEŞİT BAHARATLA BİRLİKTE ‘ALTIN SUYU’NA BANDIRILIYOR”
Türkiye’de bu eti yalnızca kendilerinin ürettiğini ve Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde bir çiftliğinin bulunduğunu belirten Günbey, “Bu et kesilir kesilmez direkt olarak dolaba konmuyor. Evvel 40 ila 60 gün içinde kaya tuzlarının içinde dinlendiriyoruz. ondan sonrasında vitrine çıkararak satışa sunuyoruz. Dinlenmiş etin üstü siyahımsıdır lakin içi de pespembedir. Buna ‘Dry Aged’, yani kuru dinlendirme deniyor. ondan sonrasında da 40 çeşit baharat ve altın suyu olarak tabir ettiğimiz karışımımıza bandırarak müşterilerimize ikram ediyoruz” dedi.
“ETİ BİLENLER ÇOK KIYMETLİ OLDUĞUNU SÖYLEMİYOR”
Günbey, müşterilerinin bilhassa Katar, Kuveyt ve Irak üzere ülkelerden geldiğini belirterek, “Hem tüketmek için ve tıpkı vakitte toplu olarak restoranları için satın alanlar var. Hatta Japonya’nın Kobe bölgesinden gelen müşterimiz bile var. Kimi müşterilerimiz kıymetli bulabiliyor lakin bu eti bilenler hayli kıymetli olduğunu söylemiyor. Bizde 58 TL’den başlayıp bin 200 dolara kadar satılan et var. Türkiye’de hem en ucuz eti tıpkı vakitte en kıymetli eti biz satıyoruz. En ucuz et dediğimiz ise bu hayvanların kaburga ve döş kısmından elde edilen ettir” sözlerini kullandı.
Kasap Mehmet Günbey, kaya tuzlarında dinlendirilen etleri pişirdikten daha sonra bir daha kaya tuzunda servis ettiklerini söz ederek, 200 TL ila 8 bin TL içinde değişen porsiyon servislerinin olduğunu söz etti.
Dükkanda en çok ön plana çıkan eser ise Japon ırkı ’wagyu’ cinsi sığırdan elde edilen ve kilosu bin 200 dolara satılan ‘Kobe’ eti. Etin pahalılığının ise birden çok sebebi var. Bunlardan biri wagyu sığırının özel beslenme programları dahilinde masaj ve gerilimsiz ortam yetiştirilerek yağlanması. Bir oburu ise sığırın bel ve sırt kısmından elde edilen etlerin yaklaşık 2 ay kaya tuzunda dinlendirilmesi. Uzun müddettir bin 200 dolardan satılan etin fiyatı, kur artışı sebebiyle son 1 senede 10 bin TL’den 16 bin TL’ye çıktı.
“BU ETİN YAĞI ELİNİZİN SICAKLIĞIYLA BİLE ERİYEBİLİYOR”
Kasap Mehmet Günbey, sığırlarının özel veterinerler denetiminde özel programlarla mısır ve arpayla beslendiğini ve elde edilen etlerin yalnızca sırt ve bel kısmına ilişkin olduğunu söylemiş oldu. Günbey, “Bunun en büyük özelliği de etin ortasında mermer olarak tabir ettiğimiz ince yağ dokularının olmasıdır. Bu etin yağı elinizin sıcaklığıyla bile eriyebiliyor. Etlerimizin yağ oranı çok yüksek. 500 kilogramlık bir sığır kestiğimiz vakit bunun ortasından yaklaşık 40-50 kilogram bir et alabiliyoruz” diye konuştu.
“40-60 GÜN DİNLENDİRİLİYOR, 40 ÇEŞİT BAHARATLA BİRLİKTE ‘ALTIN SUYU’NA BANDIRILIYOR”
Türkiye’de bu eti yalnızca kendilerinin ürettiğini ve Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde bir çiftliğinin bulunduğunu belirten Günbey, “Bu et kesilir kesilmez direkt olarak dolaba konmuyor. Evvel 40 ila 60 gün içinde kaya tuzlarının içinde dinlendiriyoruz. ondan sonrasında vitrine çıkararak satışa sunuyoruz. Dinlenmiş etin üstü siyahımsıdır lakin içi de pespembedir. Buna ‘Dry Aged’, yani kuru dinlendirme deniyor. ondan sonrasında da 40 çeşit baharat ve altın suyu olarak tabir ettiğimiz karışımımıza bandırarak müşterilerimize ikram ediyoruz” dedi.
“ETİ BİLENLER ÇOK KIYMETLİ OLDUĞUNU SÖYLEMİYOR”
Günbey, müşterilerinin bilhassa Katar, Kuveyt ve Irak üzere ülkelerden geldiğini belirterek, “Hem tüketmek için ve tıpkı vakitte toplu olarak restoranları için satın alanlar var. Hatta Japonya’nın Kobe bölgesinden gelen müşterimiz bile var. Kimi müşterilerimiz kıymetli bulabiliyor lakin bu eti bilenler hayli kıymetli olduğunu söylemiyor. Bizde 58 TL’den başlayıp bin 200 dolara kadar satılan et var. Türkiye’de hem en ucuz eti tıpkı vakitte en kıymetli eti biz satıyoruz. En ucuz et dediğimiz ise bu hayvanların kaburga ve döş kısmından elde edilen ettir” sözlerini kullandı.
Kasap Mehmet Günbey, kaya tuzlarında dinlendirilen etleri pişirdikten daha sonra bir daha kaya tuzunda servis ettiklerini söz ederek, 200 TL ila 8 bin TL içinde değişen porsiyon servislerinin olduğunu söz etti.