semaver
Active member
Boğaziçi direnişinde çevrimiçi dayanak: ‘Bir yıldır otoriter bir anlayışla çaba ediyoruz, asla pes etmeyeceğiz’ “Bir yıl boyunca, okulumuzu büsbütün keyfi uygulamalar ve usulsüzlüklerle yönetmeye çalışan, yönetemedikçe de itiraz edenlere karşı yerleşkede daima bir tehdit ortamı yaratarak gözdağı vermeye uğraşan, varlığını fakat bu türlü koruyacağına inanan bir idare anlayışına şahit olduk” diyen mezunlar, bu anlayışın son icraatının da, rektörlüğe bağlı bir Disiplin Heyeti oluşturulması olduğunu vurguladı.
Bu teşebbüsüyle baskıcı siyasetlerini pekiştirmeye çalışan kayyum idaresinin Boğaziçi’nin 50 yıllık tarihinde daha evvel muhtaçlık duyulmamış bir prensip imza attığına dikkat çeken mezunlar, bu konseyin başına getirilen Genel Sekreter Nedim Malkoç’un da, adapsız ataması niçiniyle hakkında devam eden bir davası bulunduğunu, isminin intihal tezleriyle da gündeme geldiğini hatırlattı.
“CİDDİ BİR TEHDİT OLUŞTURDUĞU…”
“Bu konsey, okulumuz çalışanına karşı açık bir baskı aracı, yeni bir gözdağı girişimidir” diye konuşan mezunlar, sicili kabarık olan bu otoriter takımın daha evvel de, tüm ünite ve heyetlerin iradesini görmezden gelerek Toplumsal Bilimler Enstitüsü’ne Boğaziçi’nin atama kriterlerine uymayan bir kişiyi getirdiğini, kısım ve fakülte kararlarını yok sayarak öğretim üyelerinin işlerine son verdiğini, keyfine nazaran ders kapatıp yerleşke yasakladığını ve senatoyu ele geçirmek için türlü kurnazlıklar denediğini vurguladı. Boğaziçi mezunları, “Bir yıldır yaşananlar, bu takımın bir kamu kurumu olan okulumuza tehdit ve gözdağıyla nasıl ziyanlar verdiğini, kendi öğrencilerini ve hocalarını şikayet ederek, tutuklanmalarına niye olurak asıl kendilerinin önemli bir tehdit oluşturduğunu ortaya koymuştur” diye konuştu.
“Önceki atanmış kayyum bizleri fazlaca hafifçee almış, direnişimizin altı ayda sona ereceği öngörüsünde bulunmuştu” diyen mezunlar, gelecek hafta bir yılını dolduracak olan Boğaziçi direnişinin bu müddet ortasında Türkiye’nin son vakit içinderda gördüğü en uzun soluklu hak ve özgürlükler çabasına dönüştüğünü belirterek “Bu bir yılda karşımızdaki otoriter anlayışın bizlere dayattığı her uygulamaya, keyfi her karara, şiddete başvurduğu her teşebbüse nasıl direndiysek, eylemliliğimizi, dayanışmamızı yılmadan nasıl çoğalttıysak o denli direnmeye, özerk ve özgür üniversite mefkuresini bizimle paylaşan herkesle çoğalmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Boğaziçi mezunları, Naci İnci’nin şikâyeti üzerine gözaltına alınan ve 82 gündür cezaevinde adeta rehin tutulan Berke Gök ve Perit Özen’in de ortalarında bulunduğu 14 öğrenci ile ilgili 7 Ocak’ta görülecek duruşmada hazır bulunacaklarını belirterek “Bir yıldır sürdürdüğümüz dayanışmamızın gücünü, bu baskıcı otoriter anlayış karşısında nasıl dimdik ayakta durduğumuzu herkese göstereceğiz” diye konuştu.
Bu teşebbüsüyle baskıcı siyasetlerini pekiştirmeye çalışan kayyum idaresinin Boğaziçi’nin 50 yıllık tarihinde daha evvel muhtaçlık duyulmamış bir prensip imza attığına dikkat çeken mezunlar, bu konseyin başına getirilen Genel Sekreter Nedim Malkoç’un da, adapsız ataması niçiniyle hakkında devam eden bir davası bulunduğunu, isminin intihal tezleriyle da gündeme geldiğini hatırlattı.
“CİDDİ BİR TEHDİT OLUŞTURDUĞU…”
“Bu konsey, okulumuz çalışanına karşı açık bir baskı aracı, yeni bir gözdağı girişimidir” diye konuşan mezunlar, sicili kabarık olan bu otoriter takımın daha evvel de, tüm ünite ve heyetlerin iradesini görmezden gelerek Toplumsal Bilimler Enstitüsü’ne Boğaziçi’nin atama kriterlerine uymayan bir kişiyi getirdiğini, kısım ve fakülte kararlarını yok sayarak öğretim üyelerinin işlerine son verdiğini, keyfine nazaran ders kapatıp yerleşke yasakladığını ve senatoyu ele geçirmek için türlü kurnazlıklar denediğini vurguladı. Boğaziçi mezunları, “Bir yıldır yaşananlar, bu takımın bir kamu kurumu olan okulumuza tehdit ve gözdağıyla nasıl ziyanlar verdiğini, kendi öğrencilerini ve hocalarını şikayet ederek, tutuklanmalarına niye olurak asıl kendilerinin önemli bir tehdit oluşturduğunu ortaya koymuştur” diye konuştu.
“Önceki atanmış kayyum bizleri fazlaca hafifçee almış, direnişimizin altı ayda sona ereceği öngörüsünde bulunmuştu” diyen mezunlar, gelecek hafta bir yılını dolduracak olan Boğaziçi direnişinin bu müddet ortasında Türkiye’nin son vakit içinderda gördüğü en uzun soluklu hak ve özgürlükler çabasına dönüştüğünü belirterek “Bu bir yılda karşımızdaki otoriter anlayışın bizlere dayattığı her uygulamaya, keyfi her karara, şiddete başvurduğu her teşebbüse nasıl direndiysek, eylemliliğimizi, dayanışmamızı yılmadan nasıl çoğalttıysak o denli direnmeye, özerk ve özgür üniversite mefkuresini bizimle paylaşan herkesle çoğalmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Boğaziçi mezunları, Naci İnci’nin şikâyeti üzerine gözaltına alınan ve 82 gündür cezaevinde adeta rehin tutulan Berke Gök ve Perit Özen’in de ortalarında bulunduğu 14 öğrenci ile ilgili 7 Ocak’ta görülecek duruşmada hazır bulunacaklarını belirterek “Bir yıldır sürdürdüğümüz dayanışmamızın gücünü, bu baskıcı otoriter anlayış karşısında nasıl dimdik ayakta durduğumuzu herkese göstereceğiz” diye konuştu.