semaver
Active member
Bayramiç sakinleri, iş insanı Mehmet Cengiz’in bakır ocağı projesine karşı dava açtı Çok sayıda yurttaş ve sivil toplum kuruluşu, Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde iş insanı Mehmet Cengiz’in holdiginin satın aldığı belirtilen Truva Bakır Şirketi tarafınca yapılması planlanan “Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi Projesi”ne verilen “Çevresel Tesir Değerlendirmesi (ÇED) olumlu” sonucuna karşı dava açtı. sonucun iptalini isteyen yurttaşlar, “Tek bir kamu faydası vardır; o da halk sıhhatinin, dünyanın geleceğinin, gelecek jenerasyonların ömür hakkının korunmasıdır” sözlerini kullandı.
Çarpıcı sözlerin yer aldığı dilekçede bölgenin biroldukça canlı konut sahipliği yaptığına dikkat çekilerek “Projenin bulunduğu alanda beş başka metalik madencilik projesi bulunmaktadır. Bu projelerden ikisinin liçleme alanı ise direkt Kuzey Ege Havzası yağış drenaj alanı ortasında kalmaktadır. Projelerin gerek ocaklardan gerekse üretim tesislerinden kaynaklanacak yaşanması mümkün kirli su sızıntıları ve tesiste gerçekleşecek muhtemel bir kaza, Karamenderes Irmağı ile Bayramiç ve Ezine ovaları için göz arkası edilemeyecek riskler barındırmaktadır” denildi.
ÇED raporunda projeye ait havza bazlı bir kıymetlendirme ortaya konulmadığı vurgulanan dilekçede, Muratlar ve Hacıbekirler köylerine su temin eden kaynakların planlanan madencilik faaliyetlerinden etkilenmesi ve bu niçinle kurumasının kaçınılmaz olduğunun altı çizildi. Dilekçede özetle şöyleki denildi:
“Projenin temel insan ve ekosistem hakkı olan sağlıklı suya erişimi engelleyeceği yahut su kalitesine ziyan vereceği göz önünde bulundurulduğunda ve ÇED raporunda bölgedeki su varlıklarının telafisine yönelik bir tahlil sunulmadığı değerlendirildiğinde ÇED olumlu sonucunın sırf projenin su varlıklarına tesiri sebebiyle dahi iptal edilmesi gerekliliği açıktır.”
‘ACİLEN DURDURULMALI’
Dilekçede, ekosistemin, etraf ve insan sıhhatinin, pak hava, tatlı su garantisi ve güvenliğinin önemli ziyan görmesi ihtimali karşısında gecikmeksizin yürütmenin durdurulmasına gerektiği açıklandı.
Çarpıcı sözlerin yer aldığı dilekçede bölgenin biroldukça canlı konut sahipliği yaptığına dikkat çekilerek “Projenin bulunduğu alanda beş başka metalik madencilik projesi bulunmaktadır. Bu projelerden ikisinin liçleme alanı ise direkt Kuzey Ege Havzası yağış drenaj alanı ortasında kalmaktadır. Projelerin gerek ocaklardan gerekse üretim tesislerinden kaynaklanacak yaşanması mümkün kirli su sızıntıları ve tesiste gerçekleşecek muhtemel bir kaza, Karamenderes Irmağı ile Bayramiç ve Ezine ovaları için göz arkası edilemeyecek riskler barındırmaktadır” denildi.
ÇED raporunda projeye ait havza bazlı bir kıymetlendirme ortaya konulmadığı vurgulanan dilekçede, Muratlar ve Hacıbekirler köylerine su temin eden kaynakların planlanan madencilik faaliyetlerinden etkilenmesi ve bu niçinle kurumasının kaçınılmaz olduğunun altı çizildi. Dilekçede özetle şöyleki denildi:
“Projenin temel insan ve ekosistem hakkı olan sağlıklı suya erişimi engelleyeceği yahut su kalitesine ziyan vereceği göz önünde bulundurulduğunda ve ÇED raporunda bölgedeki su varlıklarının telafisine yönelik bir tahlil sunulmadığı değerlendirildiğinde ÇED olumlu sonucunın sırf projenin su varlıklarına tesiri sebebiyle dahi iptal edilmesi gerekliliği açıktır.”
‘ACİLEN DURDURULMALI’
Dilekçede, ekosistemin, etraf ve insan sıhhatinin, pak hava, tatlı su garantisi ve güvenliğinin önemli ziyan görmesi ihtimali karşısında gecikmeksizin yürütmenin durdurulmasına gerektiği açıklandı.