Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Lideri Şemsi Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, ekim ayı üretici, market ve girdi fiyatları konusunda yaşanan gelişmelere ait değerlendirmelerde bulundu.
Geçen ay üretici ile market içindeki fiyat farkının en çok yüzde 342,11 ile kuru soğanda görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, limonda yüzde 334,4, elmada yüzde 272,57, yeşil fasulyede yüzde 267,71, marulda 237,77 fark olduğunu tabir etti.
Bayraktar, geçen ay fiyatı en çok artan eserin markette patates, üreticide ise kuru kayısı olduğunu, fiyatı en çok düşen eserin ise markette ve üreticide limon olduğunu belirterek, “Kuru soğanda ise kışlık mamüllerin hasadı başladı. Rekoltenin artması ve talebin de yavaş bulunmasına bağlı olarak pazarlama sıkıntıları fiyatlarda düşüşe yol açmıştır.” sözlerini kullandı.
TZOB Lideri Bayraktar, gübre meblağlarına değinirken şu değerlendirmede bulundu:
“Son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 200 artarken, birebir devirde amonyum nitrat gübresi yüzde 195, üre gübresi yüzde 239, DAP gübresi yüzde 159 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 130 artmıştır. Ayrıyeten son bir yılda ziraî sulamada kullanılan elektrik fiyatları yüzde 57, mazot fiyatları yüzde 33, TİGEM hububat tohumluk meblağları yüzde 40-63 içinde, süt yemi meblağları yüzde 52 ve besi yemi meblağları yüzde 48 yükseldi.”
Besin meblağlarının son senelerda görülmeyen bir biçimde daima arttığını belirten Bayraktar, şunları tabir etti:
“Ekim döneminde bulunduğumuz bugünlerde ziraî üretim seferberliğine girmemiz gerekiyor. Ekilmemiş bir karış toprak bırakmamalıyız. Bütün imkânları üretim için seferber etmeliyiz. Üretimden vazgeçme noktasına gelmiş çiftçilerimiz cesaretlendirilmeli, tarlasına dönmesi sağlanmalıdır. Bunu başaramazsak krizlerin tesirini azaltan bir bölüm olarak bilinen besin dalı, ülkemizde krizlerin daha da büyümesine niye olacaktır.”
Tüketicinin, eser meblağlarına istikamet verme ve müdahale etme gücünü kullanımı gerektiğini vurgulayan Bayraktar, fiyat artışlarının maliyete bağlı olduğunu belirtti.
Bayraktar, iklim değişikliği ve besin enflasyonunun klâsik tarımı da değiştireceğine dikkati çekti.
Fahiş besin meblağlarının ülke için sorun olduğunun altını çizen Bayraktar, eserler üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadarki bedel zincirinin tüm halkalarının bütünlük ortasında kıymetlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
Çiftçinin üretim maliyetlerinin düşürülmesini isteyen Bayraktar, şunları kaydetti:
“Girdi fiyatları düşürülmelidir. Piyasada sıkı girdi fiyat denetimi yapılmalı, stokçuluk ve spekülatif fiyat artışı kesinlikle önlenmeli, takviyeler artırılmalı, girdi kalemlerinde uygulanan vergiler düşürülmelidir. Randıman ve verimlilik artırılmalıdır. Döviz kurundaki dalgalanmalar en aza indirilmelidir. Döviz kurlarında sık sık yaşanan dalgalanmalar dışa bağımlı olan girdilerde sistemsiz fiyat artışına niye olmaktadır. Takviyeler beklentileri karşılamalıdır. Marketlerin kâr marjına limit getirilmeli ve faal denetim sağlanmalıdır. Pakete girmiş eserlere gramaj hilesi ile yapılan saklı artırımlar önlenmeli, bunun için eserlere gramaj standardı getirilmelidir.”
Bayraktar, pazar garantili kontratlı üretimin kıymetine işaret ederek, üreticinin en değerli sıkıntısının pazarlama olduğunu söz etti. Bayraktar, kara nakliyatının da kıymetli bir maliyet oluşturduğunu, buna karşı deniz ve tren nakliyatının aktif hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Şemsi Bayraktar, ilgili maddelerde hem üretici hem tüketici lehine olacak gerekli değişiklikler yapılmasını kıymetli bulduğunu kaydetti.
Okumaya devam et...
Geçen ay üretici ile market içindeki fiyat farkının en çok yüzde 342,11 ile kuru soğanda görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, limonda yüzde 334,4, elmada yüzde 272,57, yeşil fasulyede yüzde 267,71, marulda 237,77 fark olduğunu tabir etti.
Bayraktar, geçen ay fiyatı en çok artan eserin markette patates, üreticide ise kuru kayısı olduğunu, fiyatı en çok düşen eserin ise markette ve üreticide limon olduğunu belirterek, “Kuru soğanda ise kışlık mamüllerin hasadı başladı. Rekoltenin artması ve talebin de yavaş bulunmasına bağlı olarak pazarlama sıkıntıları fiyatlarda düşüşe yol açmıştır.” sözlerini kullandı.
TZOB Lideri Bayraktar, gübre meblağlarına değinirken şu değerlendirmede bulundu:
“Son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 200 artarken, birebir devirde amonyum nitrat gübresi yüzde 195, üre gübresi yüzde 239, DAP gübresi yüzde 159 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 130 artmıştır. Ayrıyeten son bir yılda ziraî sulamada kullanılan elektrik fiyatları yüzde 57, mazot fiyatları yüzde 33, TİGEM hububat tohumluk meblağları yüzde 40-63 içinde, süt yemi meblağları yüzde 52 ve besi yemi meblağları yüzde 48 yükseldi.”
Besin meblağlarının son senelerda görülmeyen bir biçimde daima arttığını belirten Bayraktar, şunları tabir etti:
“Ekim döneminde bulunduğumuz bugünlerde ziraî üretim seferberliğine girmemiz gerekiyor. Ekilmemiş bir karış toprak bırakmamalıyız. Bütün imkânları üretim için seferber etmeliyiz. Üretimden vazgeçme noktasına gelmiş çiftçilerimiz cesaretlendirilmeli, tarlasına dönmesi sağlanmalıdır. Bunu başaramazsak krizlerin tesirini azaltan bir bölüm olarak bilinen besin dalı, ülkemizde krizlerin daha da büyümesine niye olacaktır.”
Tüketicinin, eser meblağlarına istikamet verme ve müdahale etme gücünü kullanımı gerektiğini vurgulayan Bayraktar, fiyat artışlarının maliyete bağlı olduğunu belirtti.
Bayraktar, iklim değişikliği ve besin enflasyonunun klâsik tarımı da değiştireceğine dikkati çekti.
Fahiş besin meblağlarının ülke için sorun olduğunun altını çizen Bayraktar, eserler üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadarki bedel zincirinin tüm halkalarının bütünlük ortasında kıymetlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
Çiftçinin üretim maliyetlerinin düşürülmesini isteyen Bayraktar, şunları kaydetti:
“Girdi fiyatları düşürülmelidir. Piyasada sıkı girdi fiyat denetimi yapılmalı, stokçuluk ve spekülatif fiyat artışı kesinlikle önlenmeli, takviyeler artırılmalı, girdi kalemlerinde uygulanan vergiler düşürülmelidir. Randıman ve verimlilik artırılmalıdır. Döviz kurundaki dalgalanmalar en aza indirilmelidir. Döviz kurlarında sık sık yaşanan dalgalanmalar dışa bağımlı olan girdilerde sistemsiz fiyat artışına niye olmaktadır. Takviyeler beklentileri karşılamalıdır. Marketlerin kâr marjına limit getirilmeli ve faal denetim sağlanmalıdır. Pakete girmiş eserlere gramaj hilesi ile yapılan saklı artırımlar önlenmeli, bunun için eserlere gramaj standardı getirilmelidir.”
Bayraktar, pazar garantili kontratlı üretimin kıymetine işaret ederek, üreticinin en değerli sıkıntısının pazarlama olduğunu söz etti. Bayraktar, kara nakliyatının da kıymetli bir maliyet oluşturduğunu, buna karşı deniz ve tren nakliyatının aktif hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Şemsi Bayraktar, ilgili maddelerde hem üretici hem tüketici lehine olacak gerekli değişiklikler yapılmasını kıymetli bulduğunu kaydetti.
Okumaya devam et...