Barış Pehlivan yazdı: Mübaşir ile başsavcı vekilinin “çay” davası

semaver

Active member
Barış Pehlivan yazdı: Mübaşir ile başsavcı vekilinin “çay” davası Gazetemiz muharriri Barış Pehlivan, “Arka Bahçe” isimli köşesinde “Devlet ‘Şimdilik Terör Değil’ Diyor” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Yazısına, HDP İzmir Vilayet Başkanlığına yapılan silahlı hücumla ilgili edindiği bilgilerle başlayan Pehlivan, devamında bir mübaşirin davasını anlattı.

Pehlivan, yazısının “Çay İçmenin Bedeli” başlıklı kısmında, İstanbul Anadolu Adliyesi’nde bakılırsav yapan mübaşirin, içtiği çaydan kendisine işçi indirimi uygulanmaması üzerine çay ocağındaki hak ihlallerini başsavcılığa şikâyet ettiğini belirtti.

Devamında, şikayet üzerine başsavcı vekilinin, mübaşiri çağırarak “Hadsizlik yapma” dediği ve akabinde neler yaşandığı anlatıldı.

İşte o kısım:

“Ne kadar da içimize işledi azarlama?

Bir savcının misyonu nedir?

Ucuza çay içmeyi arzulamak mahpusla sonuçlanır mı?

Farklı dünyaların soruları üzere duran bu yazdıklarım, İstanbul’da adliyede beden buldu.

2019 yılıydı. Mübaşir Kabil Kurşun bakılırsav yaptığı İstanbul Anadolu Adliyesi’nde çay içmek istedi. Fakat kendisine işçi indirimi uygulanmadı. O da bu durumu ve çay ocağındaki hak ihlallerini başsavcılığa şikâyet etti.

İşte bunu yapmasıyla başı belaya girdi. Nasıl mı?

Başsavcı Vekili Uğur Seçgin, mübaşir Kurşun’u odasına çağırdı. Ona ‘sen ne hakla amirlerini eleştirirsin, sana mı düştü bu işler, hadsizlik yapma’ diye bağırdı.

Mübaşir ise başsavcı vekiline ‘Beni azarlamak için mi çağırdınız’ diye sorunca, ‘başka ne için çağıracaktık’ karşılığını aldı.

Ve mübaşir ‘Başka ne işe yarıyorsunuz ki esasen’ deyince, kendisini sanık sandalyesinde buldu. Çünkü o kelamıyla hakaret ettiği argüman ediliyordu. İki yıla kadar mahpusu isteniyordu. Diğer adliyeye sürgün bile edildi.

Sonunda…

İki yıl süren dava geçen günlerde sonuçlandı. Öğrendim ki mübaşir Kabil Kurşun beraat etti.”