semaver
Active member
Barış Pehlivan yazdı: AKP’nin yeni toplumsal medya planı Gazetemiz müellifi Barış Pehlivan, “Arka Bahçe” isimli köşesinde “Öyle bir şey olabilir” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Barış Pehlivan bugünkü yazısına, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın 10 yıl evvel “Poliste ve yargıda bir cemaat yapılanması var mı” sorusuna verdiği “Hayır, o denli bir şey olabilir mi” karşılığı hatırlatarak başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplumsal medya yasasında sona gelindiğini açıklamasına dikkat çeken Pehlivan, “‘Yalan’ olduğu düşünülen bir toplumsal medya iletisini paylaşana 5 yıl mahpus, o iletisi kaldırmayan toplumsal medya şirketine de ağır para cezası planlanıyor” dedi.
Kararı yeni kurulacak kurulun vereceğini söyleyen Pehlivan, “Düşünün ki, siz ‘devlette cemaat yapılanması var’ diye tweet attınız. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da ‘Hayır, o denli bir şey olabilir mi?’ dedi. Bu yasaya göre, siz haklı çıktığınızı mahpusta öğrenebilirsiniz” diye belirtti.
Pehlivan’ın yazısının ilgili kısmı şu biçimde:
– Poliste ve yargıda bir cemaat yapılanması var mı?
– Hayır, o denli bir şey olabilir mi?
Bundan 10 yıl evvel Hande Fırat’ın sorusuna bu biçimde karşılık verdi Bekir Bozdağ. Yarın ise bu kelamın aksini söyleyen 5 yıl mahpusla cezalandırılabilir.
Başınız mı karıştı? Anlatayım…
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplumsal medya yasasında sona gelindiğini deklare etti ve ekledi:
“Her şeydilk evvel palavra haberin, dezenformasyonun yayılmasını, sistematik bir biçimde yaygınlaşmasını engelleyecek bir düzenlemeden kelam ediyoruz. İkincisi, yoğunlukla toplumsal medya üzerinden gerçekleştirilen dezenformasyon faaliyetlerine karşı toplumsal ağ sağlayıcılarına, toplumsal medya şirketlerine ve kullanıcılarına yönelik yeni düzenlemeler ve sorumluluklar gelmiş olacak. Üçüncüsü de internet haber sitelerine bir daha dezenformasyonu tedbire ismine birtakım sorumluluklar getirilecek. Dezenformasyonla çaba ile ilgili adımları kararlı ve hızlı bir biçimde takip ediyoruz ve gerekli adımları da atacağız.”
Kulislerdeki tezlere bakılırsa…
Örneğin…
“Yalan” olduğu düşünülen bir toplumsal medya iletisini paylaşana 5 yıl mahpus, o bildirisi kaldırmayan toplumsal medya şirketine de ağır para cezası planlanıyor.
Pekala, o iletideki bilginin “yalan olup olmadığına” kim karar verecek?
Mahkeme mi? Hayır.
Yeni kurulacak bir komite kesecekmiş kararı.
Aylar evvel bu yasaya dair şöyleki yazdım:
Bakmayın üst seviye koltuk sahiplerinin istekli göründüğüne. Ne BTK ne de RTÜK bürokrasisi “sansürcü” yaftası yemek istiyor. Lakin belirli ki AKP bu yoldan geri dönmeyecek.
bu biçimde…
Düşünün ki, siz “devlette cemaat yapılanması var” diye tweet attınız.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da “Hayır, o denli bir şey olabilir mi?” dedi.
Bu yasaya bakılırsa, siz haklı çıktığınızı mahpusta öğrenebilirsiniz.
Barış Pehlivan bugünkü yazısına, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın 10 yıl evvel “Poliste ve yargıda bir cemaat yapılanması var mı” sorusuna verdiği “Hayır, o denli bir şey olabilir mi” karşılığı hatırlatarak başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplumsal medya yasasında sona gelindiğini açıklamasına dikkat çeken Pehlivan, “‘Yalan’ olduğu düşünülen bir toplumsal medya iletisini paylaşana 5 yıl mahpus, o iletisi kaldırmayan toplumsal medya şirketine de ağır para cezası planlanıyor” dedi.
Kararı yeni kurulacak kurulun vereceğini söyleyen Pehlivan, “Düşünün ki, siz ‘devlette cemaat yapılanması var’ diye tweet attınız. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da ‘Hayır, o denli bir şey olabilir mi?’ dedi. Bu yasaya göre, siz haklı çıktığınızı mahpusta öğrenebilirsiniz” diye belirtti.
Pehlivan’ın yazısının ilgili kısmı şu biçimde:
– Poliste ve yargıda bir cemaat yapılanması var mı?
– Hayır, o denli bir şey olabilir mi?
Bundan 10 yıl evvel Hande Fırat’ın sorusuna bu biçimde karşılık verdi Bekir Bozdağ. Yarın ise bu kelamın aksini söyleyen 5 yıl mahpusla cezalandırılabilir.
Başınız mı karıştı? Anlatayım…
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplumsal medya yasasında sona gelindiğini deklare etti ve ekledi:
“Her şeydilk evvel palavra haberin, dezenformasyonun yayılmasını, sistematik bir biçimde yaygınlaşmasını engelleyecek bir düzenlemeden kelam ediyoruz. İkincisi, yoğunlukla toplumsal medya üzerinden gerçekleştirilen dezenformasyon faaliyetlerine karşı toplumsal ağ sağlayıcılarına, toplumsal medya şirketlerine ve kullanıcılarına yönelik yeni düzenlemeler ve sorumluluklar gelmiş olacak. Üçüncüsü de internet haber sitelerine bir daha dezenformasyonu tedbire ismine birtakım sorumluluklar getirilecek. Dezenformasyonla çaba ile ilgili adımları kararlı ve hızlı bir biçimde takip ediyoruz ve gerekli adımları da atacağız.”
Kulislerdeki tezlere bakılırsa…
Örneğin…
“Yalan” olduğu düşünülen bir toplumsal medya iletisini paylaşana 5 yıl mahpus, o bildirisi kaldırmayan toplumsal medya şirketine de ağır para cezası planlanıyor.
Pekala, o iletideki bilginin “yalan olup olmadığına” kim karar verecek?
Mahkeme mi? Hayır.
Yeni kurulacak bir komite kesecekmiş kararı.
Aylar evvel bu yasaya dair şöyleki yazdım:
Bakmayın üst seviye koltuk sahiplerinin istekli göründüğüne. Ne BTK ne de RTÜK bürokrasisi “sansürcü” yaftası yemek istiyor. Lakin belirli ki AKP bu yoldan geri dönmeyecek.
bu biçimde…
Düşünün ki, siz “devlette cemaat yapılanması var” diye tweet attınız.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da “Hayır, o denli bir şey olabilir mi?” dedi.
Bu yasaya bakılırsa, siz haklı çıktığınızı mahpusta öğrenebilirsiniz.