semaver
Active member
Barış Pehlivan yazdı: AKP ‘Gölge Ordu’ SADAT’a binlerce dolar yatırmış Gazetemiz muharriri Barış Pehlivan, “Arka Bahçe” isimli köşesinde “AKP’nin gölge ordusu” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Pehlivan bugünkü yazısında, son devirde faaliyetleri tartışma yaratan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yuvalanan SADAT üzerine Ersin Eroğlu ve Caner Taşpınar’ın Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan “Gölge Ordu” isimli kitabında yer alanlara dikkat çekti.
Kitapta, SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin “hükümetten hiç dayanak almadık” açıklamasına karşın AKP’den binlerce dolar yardım aldığına dair raporların yer aldığı tabir edildi.
Pehlivan’ın yazısının ilgili kısmı şöyleki:
Quintilianus demiş: “Yalancının belleği kuvvetli olmalı.”
O denli ya, arşiv var!
“Hükümetin, AK Parti’nin yahut Cumhurbaşkanlığı’nın SADAT’a resmi ya da gayri resmi olarak maddi dayanağı var mı?”
SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi, Habertürk’ten Kübra Par’ın bu sorusuna şu biçimde karşılık vermişti:
“Hayır, hiç bir takviye almadık.”
Sahi, gerçek miydi bu?
Bugün Ersin Eroğlu ve Caner Taşpınar imzalı bir kitap okurla buluştu: Gölge Ordu.
SADAT’ın sır perdesini aralamayı amaçlayan kitabı karıştırınca soruma cevap buluyorum.
Bakın, SADAT 28 Şubat 2012’de kuruldu. daha sonrasında Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın kapısını çaldı. Emelleri 17-21 Şubat 2013 tarihleri içinde Abu Dabi’de yapılacak IDEX 2013 Savunma Fuarı’na katılmak için dayanak almaktı. Beklenen de oldu; 19 Kasım 2012’de müracaatlarına olumlu cevap verildi.
O denli ki SADAT’ın şahsen kendi faaliyet raporuna bu takviye şu satırlarla yansıdı:
“Stant alanı Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafınca fiyatsız tahsis edilmiştir. bu biçimdelikle metrekare fiyatı 715 dolar olan 16 metrekare standın maliyeti 11 bin 440 dolar ve köşe stantlar için eklenen 200 dolar ile bir arada toplamda 11 bin 640 dolar devlet dayanağı kullanmış oluyoruz.”
Yani, Adnan Tanrıverdi gazeteciye verdiği cevapta doğruyu söylemiyordu. SADAT’ın kendi raporundaki yalnızca bir örnek bile AKP iktidarından alınan maddi dayanağı gösteriyordu.
Bitmedi…
Periyodun Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar’dı.
SADAT’çılar IDEX 2013 fuarını tamamladıktan daha sonra çabucak kendilerine maddi dayanak sağlayan Müsteşar Bayar’ı ziyaret etti.
2013 yılının mart ayında gerçekleşen ziyarette, SADAT Lideri Adnan Tanrıverdi, SADAT üyesi emekli Kıdemli Başçavuş Reşat Fidan ve SADAT Eğitim Müdürü emekli SAT Başçavuş Mehmet Emin Koçak bulunuyordu. Doğal, hatıra fotoğrafı da çektirdiler.
ARINÇ’IN ORDU KURAN PAŞASI
Aslına nazaran, SADAT’ın kuruluşunda ve büyümesinde AKP daima itici güç oldu. “Gölge Ordu” yapıtından öğreniyorum: Periyodun Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç daha kuruluş sürecinde SADAT ile temasa geçmişti. Hatta Adnan Tanrıverdi’yi yanına çağıran Arınç, “Ooo paşam, ordular kurup silah yapıyormuşsunuz” demişti. Arınç karşı çıksa da SADAT raporlarında ismi “destek alınacak kişi” üzere geçiyordu.
Yalnızca bu kadar da değil…
Şeriat hukukuyla yönetilen, lisanı Arapça ve başşehri İstanbul olan bir İslam devletini amaçlayan ASRİKA projesi de SADAT’ın faaliyetiydi. Daha da acısı, bu biçimdesi bir tertibin sponsorları kamu kurumlarıydı: Ziraat İştirak, Vakıf İştirak, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, HAVELSAN, AKP devrinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi, Bahçelievler Belediyesi, Esenler Belediyesi ve Sancaktepe Belediyesi…
Ne umut verici ki karanlık gölgelere ışık tutan kitaplar var.
Pehlivan bugünkü yazısında, son devirde faaliyetleri tartışma yaratan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yuvalanan SADAT üzerine Ersin Eroğlu ve Caner Taşpınar’ın Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan “Gölge Ordu” isimli kitabında yer alanlara dikkat çekti.
Kitapta, SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin “hükümetten hiç dayanak almadık” açıklamasına karşın AKP’den binlerce dolar yardım aldığına dair raporların yer aldığı tabir edildi.
Pehlivan’ın yazısının ilgili kısmı şöyleki:
Quintilianus demiş: “Yalancının belleği kuvvetli olmalı.”
O denli ya, arşiv var!
“Hükümetin, AK Parti’nin yahut Cumhurbaşkanlığı’nın SADAT’a resmi ya da gayri resmi olarak maddi dayanağı var mı?”
SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi, Habertürk’ten Kübra Par’ın bu sorusuna şu biçimde karşılık vermişti:
“Hayır, hiç bir takviye almadık.”
Sahi, gerçek miydi bu?
Bugün Ersin Eroğlu ve Caner Taşpınar imzalı bir kitap okurla buluştu: Gölge Ordu.
SADAT’ın sır perdesini aralamayı amaçlayan kitabı karıştırınca soruma cevap buluyorum.
Bakın, SADAT 28 Şubat 2012’de kuruldu. daha sonrasında Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın kapısını çaldı. Emelleri 17-21 Şubat 2013 tarihleri içinde Abu Dabi’de yapılacak IDEX 2013 Savunma Fuarı’na katılmak için dayanak almaktı. Beklenen de oldu; 19 Kasım 2012’de müracaatlarına olumlu cevap verildi.
O denli ki SADAT’ın şahsen kendi faaliyet raporuna bu takviye şu satırlarla yansıdı:
“Stant alanı Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafınca fiyatsız tahsis edilmiştir. bu biçimdelikle metrekare fiyatı 715 dolar olan 16 metrekare standın maliyeti 11 bin 440 dolar ve köşe stantlar için eklenen 200 dolar ile bir arada toplamda 11 bin 640 dolar devlet dayanağı kullanmış oluyoruz.”
Yani, Adnan Tanrıverdi gazeteciye verdiği cevapta doğruyu söylemiyordu. SADAT’ın kendi raporundaki yalnızca bir örnek bile AKP iktidarından alınan maddi dayanağı gösteriyordu.
Bitmedi…
Periyodun Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar’dı.
SADAT’çılar IDEX 2013 fuarını tamamladıktan daha sonra çabucak kendilerine maddi dayanak sağlayan Müsteşar Bayar’ı ziyaret etti.
2013 yılının mart ayında gerçekleşen ziyarette, SADAT Lideri Adnan Tanrıverdi, SADAT üyesi emekli Kıdemli Başçavuş Reşat Fidan ve SADAT Eğitim Müdürü emekli SAT Başçavuş Mehmet Emin Koçak bulunuyordu. Doğal, hatıra fotoğrafı da çektirdiler.
ARINÇ’IN ORDU KURAN PAŞASI
Aslına nazaran, SADAT’ın kuruluşunda ve büyümesinde AKP daima itici güç oldu. “Gölge Ordu” yapıtından öğreniyorum: Periyodun Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç daha kuruluş sürecinde SADAT ile temasa geçmişti. Hatta Adnan Tanrıverdi’yi yanına çağıran Arınç, “Ooo paşam, ordular kurup silah yapıyormuşsunuz” demişti. Arınç karşı çıksa da SADAT raporlarında ismi “destek alınacak kişi” üzere geçiyordu.
Yalnızca bu kadar da değil…
Şeriat hukukuyla yönetilen, lisanı Arapça ve başşehri İstanbul olan bir İslam devletini amaçlayan ASRİKA projesi de SADAT’ın faaliyetiydi. Daha da acısı, bu biçimdesi bir tertibin sponsorları kamu kurumlarıydı: Ziraat İştirak, Vakıf İştirak, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, HAVELSAN, AKP devrinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi, Bahçelievler Belediyesi, Esenler Belediyesi ve Sancaktepe Belediyesi…
Ne umut verici ki karanlık gölgelere ışık tutan kitaplar var.