HDP’li eski milletvekili ve eski Kars Belediye Lideri Ayhan Bilgen, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Bilgen, yeni bir siyasi hareketin ortasında olduğunu, Aralık ayı içerisinde yeni oluşumu deklare edeceklerini ve bunun, 2023’te gerçekleşmesi durumunda gelecek seçimlere yetişecek bir siyasi partiye dönüşebileceğini deklare etti.
BBC Türkçe’den Ece Göksedef’in sorularını yanıtlayan HDP’li Bilgen, siyasi hareketin ortasında farklı partilere mensup isimlerin olduğunu söylemiş oldu ve “HDP ortasından bir fraksiyon üzere bir şey hedeflemiyoruz. Türkiye’nin problemlerinin tahliline odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da olağan en belirleyici meselelerden biri olduğu için kıymet veriyoruz. Fakat buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de epey karşılığı olduğunu düşünmüyoruz” dedi.
SİYASİ HAREKETİ PARTİLEŞTİRMEK…
Bilgen, “Türkiye’de toplumun, iktidarı eleştirirken muhalefeti de yetersiz görüyor olmasından kaynaklı, yeni, dinamik bir toplumsal kesim oluşuyor. Özel olarak iktidar ya da muhalefet tersliği değil, Türkiye’deki siyaset yapma usulüne itirazı olan beşerler, parti kültürüne, siyasetin çıkar bağlarına, şahsi rant aracına dönüşmüş bulunmasına reaksiyon duyan kesitler var. Bu kısımları, anket firmalarımız, ‘kararsızlar’ diye tanım ediyor. Bu beşerler kararsız filan değil, bu beşerler son derece kararlı, son derece politik şuurlu, yurttaş sorumluluğu olan, ahlaki hassasiyeti olan beşerler. Siyasette düzey istiyorlar” dedi.
Yeni partinin sinyalini veren Bilgen, “Bu bir siyasi partiye dönüşebilir mi? Bence 120’nin üzerinde siyasi parti bulunmasına karşın hâlâ kararsız seçmen var ise ya da partilerine kerhen oy veren seçmen var ise siyasette aslolan toplumun önünü açmak ve siyasete uzak duran bölümleri siyasete taşımaktır. Hâlâ bir boşluk var ise, hala kararsız seçmen anketlerde önemli bir yekûn oluşturuyorsa… Keşke mevcut partiler bu kesitlere hitap edebilse ve onların siyasete olan inancını artırarak siyasete katabilse” dedi.
Bilgen, “Bu çalışma sonunda ‘mevcut aktörlerle olmuyor, yeni bir adres inşası gerekiyor’ noktasına gelirse bu biçimde siyasi hareketi partileştirmek gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
SEÇİME YETİŞECEK Mİ
“Bunun bir partiye dönüşmesi, birinci seçime yetişmesi konusu tartışma seviyesinde devam ediyor. Toplumla tartışarak olgunlaştırmamız lazım. Kapalı kapılar arkasında benim ya da arkadaşlarımın sonucunı vereceği bir şey değil bu. Toplumsal sahiplenmeyle o kademeye gelmeli. Yoksa bir hevesle, 125 partiden bir adedini de biz kurabilir, buna gücümüz kâfi. Lakin bizim aradığımız bu biçimde bir parti değil” diyen HDP’li Bilgen, yeni partiyle ilgili vakit içinde ilgili soruya ise, “Bu biraz gayretlerimizde alacağımız araya ve seçim tarihine bağlı. Seçimin vaktinde yapılacağı var iseyıldığında bu hâlâ bizim için mümkün ve yetiştirilebilir. Diğer bir gelişme olursa bu pratikte esasen türel süreç açısından gerçekçi olmayabilir” biçiminde karşılık verdi.
HDP’DEN BİR KLİK
“Şunu daima tabir ettim, HDP’ye sempati duyanla HDP’ye oy veren içindeki makas epeyce açık. Yüzde 25’ler oy verebilirim diyor lakin yüzde 10 oy veriyor. Sempati duyup oy vermeyenleri hedeflemek, onlara hitap etmek, yani bütün partilere, her partinin tabanına hitap etmek çok olağan mümkün” diyen Bilgen, “Ama biz özgün olarak HDP ortasından bir klik üzere ya da HDP’den bir çizgi, bir fraksiyon üzere bir şey hedeflemiyoruz. Toplumsal merkezi önemsiyoruz. Türkiye’nin meselelerinin tahliline odaklanmaktan yanayız” dedi.
TEKLİF YAPILDI LAKİN…
Bilgen, 2007’de ortasında bulunduğu ‘Yeni Siyaset Teşebbüsü’nün AKP’ye katılması için teklif yapıldığını fakat kendisinin muhalefette kalmayı tercih ettiğini söylemiş oldu:
“Kendisiyle 2000’li yılların başından beri tanışıyoruz, Mazlum-Der’deyken de görüşüyorduk. Türkiye’nin problemleriyle ilgili siyasette her vakit diyaloğun, irtibatın gerekli, zarurî olduğunu düşünen biriyim.
Benim AK Parti’ye katılma teşebbüsüm, talebim, beklentim olmadı. Yalnızca 2005-2007 içinde, ortasında Ertuğrul Günay, Mehmet Bekaroğlu, Haluk Özdalga üzere isimlerin olduğu bir platformumuz vardı; “Yeni Siyaset Girişimi” diye. Oradaki bir küme arkadaş çabucak sonrasında AK Parti’ye katıldı. O periyotta bizim de katılmamız tarafında bir teklif oldu, bir kıymetlendirme yapıldı. Fakat ben Türkiye’de muhalefet muhtaçlığı olduğunu düşünen biriyim. Kendi açımdan bunu tercih ettim.
AK Parti ortasında bir kıymetlendirme yapılmış mıdır onu bilmiyorum. O devir de dahil olmak üzere bugüne kadar AK Parti’ye yönelik rastgele bir teşebbüsüm, talebim, beklentim olmadı.”
Bilgen, yeni bir siyasi hareketin ortasında olduğunu, Aralık ayı içerisinde yeni oluşumu deklare edeceklerini ve bunun, 2023’te gerçekleşmesi durumunda gelecek seçimlere yetişecek bir siyasi partiye dönüşebileceğini deklare etti.
BBC Türkçe’den Ece Göksedef’in sorularını yanıtlayan HDP’li Bilgen, siyasi hareketin ortasında farklı partilere mensup isimlerin olduğunu söylemiş oldu ve “HDP ortasından bir fraksiyon üzere bir şey hedeflemiyoruz. Türkiye’nin problemlerinin tahliline odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da olağan en belirleyici meselelerden biri olduğu için kıymet veriyoruz. Fakat buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de epey karşılığı olduğunu düşünmüyoruz” dedi.
SİYASİ HAREKETİ PARTİLEŞTİRMEK…
Bilgen, “Türkiye’de toplumun, iktidarı eleştirirken muhalefeti de yetersiz görüyor olmasından kaynaklı, yeni, dinamik bir toplumsal kesim oluşuyor. Özel olarak iktidar ya da muhalefet tersliği değil, Türkiye’deki siyaset yapma usulüne itirazı olan beşerler, parti kültürüne, siyasetin çıkar bağlarına, şahsi rant aracına dönüşmüş bulunmasına reaksiyon duyan kesitler var. Bu kısımları, anket firmalarımız, ‘kararsızlar’ diye tanım ediyor. Bu beşerler kararsız filan değil, bu beşerler son derece kararlı, son derece politik şuurlu, yurttaş sorumluluğu olan, ahlaki hassasiyeti olan beşerler. Siyasette düzey istiyorlar” dedi.
Yeni partinin sinyalini veren Bilgen, “Bu bir siyasi partiye dönüşebilir mi? Bence 120’nin üzerinde siyasi parti bulunmasına karşın hâlâ kararsız seçmen var ise ya da partilerine kerhen oy veren seçmen var ise siyasette aslolan toplumun önünü açmak ve siyasete uzak duran bölümleri siyasete taşımaktır. Hâlâ bir boşluk var ise, hala kararsız seçmen anketlerde önemli bir yekûn oluşturuyorsa… Keşke mevcut partiler bu kesitlere hitap edebilse ve onların siyasete olan inancını artırarak siyasete katabilse” dedi.
Bilgen, “Bu çalışma sonunda ‘mevcut aktörlerle olmuyor, yeni bir adres inşası gerekiyor’ noktasına gelirse bu biçimde siyasi hareketi partileştirmek gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
SEÇİME YETİŞECEK Mİ
“Bunun bir partiye dönüşmesi, birinci seçime yetişmesi konusu tartışma seviyesinde devam ediyor. Toplumla tartışarak olgunlaştırmamız lazım. Kapalı kapılar arkasında benim ya da arkadaşlarımın sonucunı vereceği bir şey değil bu. Toplumsal sahiplenmeyle o kademeye gelmeli. Yoksa bir hevesle, 125 partiden bir adedini de biz kurabilir, buna gücümüz kâfi. Lakin bizim aradığımız bu biçimde bir parti değil” diyen HDP’li Bilgen, yeni partiyle ilgili vakit içinde ilgili soruya ise, “Bu biraz gayretlerimizde alacağımız araya ve seçim tarihine bağlı. Seçimin vaktinde yapılacağı var iseyıldığında bu hâlâ bizim için mümkün ve yetiştirilebilir. Diğer bir gelişme olursa bu pratikte esasen türel süreç açısından gerçekçi olmayabilir” biçiminde karşılık verdi.
HDP’DEN BİR KLİK
“Şunu daima tabir ettim, HDP’ye sempati duyanla HDP’ye oy veren içindeki makas epeyce açık. Yüzde 25’ler oy verebilirim diyor lakin yüzde 10 oy veriyor. Sempati duyup oy vermeyenleri hedeflemek, onlara hitap etmek, yani bütün partilere, her partinin tabanına hitap etmek çok olağan mümkün” diyen Bilgen, “Ama biz özgün olarak HDP ortasından bir klik üzere ya da HDP’den bir çizgi, bir fraksiyon üzere bir şey hedeflemiyoruz. Toplumsal merkezi önemsiyoruz. Türkiye’nin meselelerinin tahliline odaklanmaktan yanayız” dedi.
TEKLİF YAPILDI LAKİN…
Bilgen, 2007’de ortasında bulunduğu ‘Yeni Siyaset Teşebbüsü’nün AKP’ye katılması için teklif yapıldığını fakat kendisinin muhalefette kalmayı tercih ettiğini söylemiş oldu:
“Kendisiyle 2000’li yılların başından beri tanışıyoruz, Mazlum-Der’deyken de görüşüyorduk. Türkiye’nin problemleriyle ilgili siyasette her vakit diyaloğun, irtibatın gerekli, zarurî olduğunu düşünen biriyim.
Benim AK Parti’ye katılma teşebbüsüm, talebim, beklentim olmadı. Yalnızca 2005-2007 içinde, ortasında Ertuğrul Günay, Mehmet Bekaroğlu, Haluk Özdalga üzere isimlerin olduğu bir platformumuz vardı; “Yeni Siyaset Girişimi” diye. Oradaki bir küme arkadaş çabucak sonrasında AK Parti’ye katıldı. O periyotta bizim de katılmamız tarafında bir teklif oldu, bir kıymetlendirme yapıldı. Fakat ben Türkiye’de muhalefet muhtaçlığı olduğunu düşünen biriyim. Kendi açımdan bunu tercih ettim.
AK Parti ortasında bir kıymetlendirme yapılmış mıdır onu bilmiyorum. O devir de dahil olmak üzere bugüne kadar AK Parti’ye yönelik rastgele bir teşebbüsüm, talebim, beklentim olmadı.”