semaver
Active member
Atık kağıt emekçileri, polis baskınlarına karşı Ümraniye’de basın açıklaması düzenledi Fotoğraf: Kurtuluş Arı
İstanbul Valiliği’nin kâğıt toplayıcılığını yasaklaması daha sonrası Ümraniye Dudullu’daki Kadosan Oto Sanayii’nde bulunan depolarına bir defa daha polis ve zabıta takımları tarafınca baskın düzenlenen atık kâğıt çalışanları dün bir basın açıklaması yaptı.
Öceki günkü polis müdahalesinde gözaltına alınan 3 kişi dün tutuklandı.
‘PROJELER ÜRETİN’
Basın açıklamasını okuyan kâğıt personeli, atanmamış biyoloji öğretmeni Mahmut Aytar belediyelere, valilik ve Etraf Bakanlığı’na seslenerek, “Bir an evvel bu baskınlardan vazgeçin. Bir sorun var ise bu sorunu konuşarak çözmek için kâğıt toplayıcıları muhatap alın. Daha yasal mevzuatlar bile yokken bu işin cefasını çeken kâğıtçıları yok etmek için değil, sisteme entegre etmek için projeler üretin” diye konuştu.Medyada kendileri hakkında “şehir eşkıyası” biçiminde haberler yapılmasının kendilerini üzdüğünü belirten personeller, “Biz kent eşkıyası değiliz, asıl eşkıya emeğimize göz dikenlerdir. Biz bu vatanın evladıyız” yansısını gösterdi.
Kadosan’daki atık kâğıt depoları İstanbul’un en büyük depolarından biri. Personeller, 80 deponun bulunduğunu ve yaklaşık 3 bin çalışanın buradan ekmek yediğini belirterek, depoları kapanırsa binlerce kişinin işsiz kalacağını söylüyor. Personellerin büyük bir çoğunluğunu Urfa Siverek’ten gelenler, Afganlar, Suriyeliler ve öbür göçmenler oluşturuyor. Personeller ayda 2 bin- 2 bin 500 TL içinde bir gelirleri olduğunu belirtiyor.
‘ÜNİVERSİTEYE GİTMEK İSTİYORUM’
Konuştuğumuz 15 yaşındaki lise öğrencisi personel Nusret A, Siverek’ten çalışmak için 15 gün evvel gelmiş. Okul masrafı için çalıştığını söyleyen Nusret A,“Mecburuz bu işi yapmaya. Ekmek parası için yaşıyoruz. Bakın halimizi görün, fakiriz. Üniversiteye gitmek istiyorum. Ne olursa onu okuyacağım. Kâfi ki bir iş bulayım. Günde 10-12 saat çalışıyorum, yürüyorum. Gece 02.00’lere kadar çalışıyoruz. Gelip uyuyup sabah tekrar gidiyoruz. Zabıtalar bizi yakalıyor. Bir seferinde az kalsın döveceklerdi” dedi.
‘KİMSE BU ÇÖPÜ TERCİH ETMEZ’
Siverekli Abdulaziz Işık, “15 yıldır kağıt işiyle uğraşıyorum, 21 yaşındayım. 7 yaşımdan beri bu işteyim. Çabucak her gün Üsküdar ve Ümraniye etrafında zabıtalar gelerek kağıt toplama otomobillerimizi gasp ediyor” tabirlerini kullandı. bir daha Siverekli olan emekçi, Abbas Çiçek ise şöyleki konuştu: “Hırsızlık yapsak bizi bu biçimde engellemezler. Biz 11 kardeşiz. Kız kardeşlerim de mevsimlik tarım emekçisi. Biz de mecburen buraya geliyor. Buradaki yatma yerlerimizi görseniz nasıl bir yer.”
‘İZİN VERMEYECEĞİZ’
Geri Dönüşüm Çalışanları Derneği Lideri Ali Mendillioğlu, dün depolarının önünde yaptığı açıklamada “Bizi hayatın kıyısı olan çöplere kadar sürükleyenlerin bizi buradan uçuruma yuvarlamalarına müsaade vermeyeceğiz” dedi.
‘BİZ DE BU MEMLEKETİN ÇOCUĞUYUZ’
Personellerden Ali, “Buraya belediye lideri, vali gelip sizin derdiniz ne diye sorsalardı. Bir tahlil bulmaya çalışsalardı. Bunu da yapmıyorlar. Kimse gelmiyor, yalnızca bize baskın yapıyorlar. Nereye gidelim? Evvelki gün gelip bize biber gazıyla saldırdılar. Biz de bu memleketin çocuğuyuz. Biz eşkıya değiliz. Bize dokunmasınlar bıraksınlar, çalışalım. Gerekirse bizden vergi de alsınlar” sözlerini kullandı.
İstanbul Valiliği’nin kâğıt toplayıcılığını yasaklaması daha sonrası Ümraniye Dudullu’daki Kadosan Oto Sanayii’nde bulunan depolarına bir defa daha polis ve zabıta takımları tarafınca baskın düzenlenen atık kâğıt çalışanları dün bir basın açıklaması yaptı.
Öceki günkü polis müdahalesinde gözaltına alınan 3 kişi dün tutuklandı.
‘PROJELER ÜRETİN’
Basın açıklamasını okuyan kâğıt personeli, atanmamış biyoloji öğretmeni Mahmut Aytar belediyelere, valilik ve Etraf Bakanlığı’na seslenerek, “Bir an evvel bu baskınlardan vazgeçin. Bir sorun var ise bu sorunu konuşarak çözmek için kâğıt toplayıcıları muhatap alın. Daha yasal mevzuatlar bile yokken bu işin cefasını çeken kâğıtçıları yok etmek için değil, sisteme entegre etmek için projeler üretin” diye konuştu.Medyada kendileri hakkında “şehir eşkıyası” biçiminde haberler yapılmasının kendilerini üzdüğünü belirten personeller, “Biz kent eşkıyası değiliz, asıl eşkıya emeğimize göz dikenlerdir. Biz bu vatanın evladıyız” yansısını gösterdi.
Kadosan’daki atık kâğıt depoları İstanbul’un en büyük depolarından biri. Personeller, 80 deponun bulunduğunu ve yaklaşık 3 bin çalışanın buradan ekmek yediğini belirterek, depoları kapanırsa binlerce kişinin işsiz kalacağını söylüyor. Personellerin büyük bir çoğunluğunu Urfa Siverek’ten gelenler, Afganlar, Suriyeliler ve öbür göçmenler oluşturuyor. Personeller ayda 2 bin- 2 bin 500 TL içinde bir gelirleri olduğunu belirtiyor.
‘ÜNİVERSİTEYE GİTMEK İSTİYORUM’
Konuştuğumuz 15 yaşındaki lise öğrencisi personel Nusret A, Siverek’ten çalışmak için 15 gün evvel gelmiş. Okul masrafı için çalıştığını söyleyen Nusret A,“Mecburuz bu işi yapmaya. Ekmek parası için yaşıyoruz. Bakın halimizi görün, fakiriz. Üniversiteye gitmek istiyorum. Ne olursa onu okuyacağım. Kâfi ki bir iş bulayım. Günde 10-12 saat çalışıyorum, yürüyorum. Gece 02.00’lere kadar çalışıyoruz. Gelip uyuyup sabah tekrar gidiyoruz. Zabıtalar bizi yakalıyor. Bir seferinde az kalsın döveceklerdi” dedi.
‘KİMSE BU ÇÖPÜ TERCİH ETMEZ’
Siverekli Abdulaziz Işık, “15 yıldır kağıt işiyle uğraşıyorum, 21 yaşındayım. 7 yaşımdan beri bu işteyim. Çabucak her gün Üsküdar ve Ümraniye etrafında zabıtalar gelerek kağıt toplama otomobillerimizi gasp ediyor” tabirlerini kullandı. bir daha Siverekli olan emekçi, Abbas Çiçek ise şöyleki konuştu: “Hırsızlık yapsak bizi bu biçimde engellemezler. Biz 11 kardeşiz. Kız kardeşlerim de mevsimlik tarım emekçisi. Biz de mecburen buraya geliyor. Buradaki yatma yerlerimizi görseniz nasıl bir yer.”
‘İZİN VERMEYECEĞİZ’
Geri Dönüşüm Çalışanları Derneği Lideri Ali Mendillioğlu, dün depolarının önünde yaptığı açıklamada “Bizi hayatın kıyısı olan çöplere kadar sürükleyenlerin bizi buradan uçuruma yuvarlamalarına müsaade vermeyeceğiz” dedi.
‘BİZ DE BU MEMLEKETİN ÇOCUĞUYUZ’
Personellerden Ali, “Buraya belediye lideri, vali gelip sizin derdiniz ne diye sorsalardı. Bir tahlil bulmaya çalışsalardı. Bunu da yapmıyorlar. Kimse gelmiyor, yalnızca bize baskın yapıyorlar. Nereye gidelim? Evvelki gün gelip bize biber gazıyla saldırdılar. Biz de bu memleketin çocuğuyuz. Biz eşkıya değiliz. Bize dokunmasınlar bıraksınlar, çalışalım. Gerekirse bizden vergi de alsınlar” sözlerini kullandı.