ANKARA(DÜNYA) – Ankara Sanayi Odası(ASO) Lideri Nurettin Özdebir, 10 yıldır büyüme yaşandığı biçimde ihracat fiyatı düştüğü için Türkiye’nin fakirleştiren büyüme yaşadığını söylemiş oldu.
Ağustos ayı Meclis Toplantısına konuşan Lider Nurettin Özdebir, son yaşanan felaketlerin Türkiye’nin iklim değişikliğine hazırlıksız olduğunu gösterdiğini söylemiş oldu. İklim değişikliğiyle ilgili BM raporunun, bu alanda kaybedilecek bir saniyenin bile olmadığını gösterdiğini kaydeden Özdebir, AB “Yeşil Mutabakatına” uygun bir büyüme stratejisi ortaya koymanın, hem de ömür kalitesini de artıracağını bildirdi.
Özdebir, ABD iktisadında varlık alımlarının azaltılmasının yalnızca, para ünitelerinin paha kaybına yol açmayacağını, hem de gelişmekte olan ülkelerin büyüme dinamiklerinde ivme kaybına niye olacağını anlattı.
FED tarafındaki gelişmelerin, faiz indirimi noktasında Merkez Bankası’nın hareket alanını kısıtladığını lisana getiren Nurettin Özdebir, birikmiş KDV alacaklarının geç ödenmesinin de finansman yükünü artırdığını anlattı. Bir yandan Yİ-ÜFE’nin yüzde 45 olduğu devirde devletten alacağı bulunan firmaların, yüzde 20’yi aşan faizle bankadan kredi kullandığına dikkat çeken Özdebir, “Sanayicinin parası yüzde 45 negatif faizle devletin elinde eriyor” dedi.
Arz kısıtlılığının önümüzdeki devirde enflasyonda risk oluşturmaya devam ettiğinin altını çizen Özdebir, “Temmuz ayında güç ve besin itişli fiyat artışları enflasyon eğilimlerini bozmaya devam ediyor” diye konuştu.
Baz etkisinin ortadan kalkmasına karşın sanayi üretimindeki ivmelenmenin değerli olduğunu belirten Nurettin Özdebir, buna karşılık PMI datalarının üretimin Ağustos’ta ivme kaybına işaret ettiğini bildirdi.
İktisatta son periyotta sanayi ve ihracat odaklı bir büyüme performansı ortaya koyulduğuna değinen Nurettin Özdebir, “Özellikle de yüksek oranda dışa bağımlı olduğumuz orta ve sermaye malı üretimine ait dayanak sistemin kesinlikle aktifleştirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’de son 10 yılın ortalama büyüme suratının müspet olduğu, ihracatın arttığı periyotta ünite fiyatlarının düştüğünü lisana getiren Özdebir, bunun Türkiye’nin fakirleştiren büyüme olgusu yaşadığını ortaya koyduğunu aktardı.
Özdebir, “Daha açık bir anlatımla fakirleştiren büyüme; bir ülkenin daha fazla üretip daha yüksek hacimde ihracat gerçekleştirdiği, fakat dış ticaret hadleri bozulduğu için ihraç eser fiyatlarının azaldığı bir durumu söz etmektedir” sözlerini kullandı.
Özdebir, dış ticaretin refah kaybına yol açmaması için, yüksek katma bedelli ihracatta artış yanı sıra, ithal edilen orta mal ve yatırım mallarının da yurt ortasında üretilmesi gerektiğini söylemiş oldu.
Dünyanın en büyük 250 memleketler arası müteahhidi içindeki Türk firması sayısının 44’ten 40’a düştüğünü söz eden Nurettin Özdebir, bu firmaların 22’sinin Ankaralı olduğu bilgisini verdi.
Okumaya devam et...
Ağustos ayı Meclis Toplantısına konuşan Lider Nurettin Özdebir, son yaşanan felaketlerin Türkiye’nin iklim değişikliğine hazırlıksız olduğunu gösterdiğini söylemiş oldu. İklim değişikliğiyle ilgili BM raporunun, bu alanda kaybedilecek bir saniyenin bile olmadığını gösterdiğini kaydeden Özdebir, AB “Yeşil Mutabakatına” uygun bir büyüme stratejisi ortaya koymanın, hem de ömür kalitesini de artıracağını bildirdi.
Özdebir, ABD iktisadında varlık alımlarının azaltılmasının yalnızca, para ünitelerinin paha kaybına yol açmayacağını, hem de gelişmekte olan ülkelerin büyüme dinamiklerinde ivme kaybına niye olacağını anlattı.
FED tarafındaki gelişmelerin, faiz indirimi noktasında Merkez Bankası’nın hareket alanını kısıtladığını lisana getiren Nurettin Özdebir, birikmiş KDV alacaklarının geç ödenmesinin de finansman yükünü artırdığını anlattı. Bir yandan Yİ-ÜFE’nin yüzde 45 olduğu devirde devletten alacağı bulunan firmaların, yüzde 20’yi aşan faizle bankadan kredi kullandığına dikkat çeken Özdebir, “Sanayicinin parası yüzde 45 negatif faizle devletin elinde eriyor” dedi.
Arz kısıtlılığının önümüzdeki devirde enflasyonda risk oluşturmaya devam ettiğinin altını çizen Özdebir, “Temmuz ayında güç ve besin itişli fiyat artışları enflasyon eğilimlerini bozmaya devam ediyor” diye konuştu.
Baz etkisinin ortadan kalkmasına karşın sanayi üretimindeki ivmelenmenin değerli olduğunu belirten Nurettin Özdebir, buna karşılık PMI datalarının üretimin Ağustos’ta ivme kaybına işaret ettiğini bildirdi.
İktisatta son periyotta sanayi ve ihracat odaklı bir büyüme performansı ortaya koyulduğuna değinen Nurettin Özdebir, “Özellikle de yüksek oranda dışa bağımlı olduğumuz orta ve sermaye malı üretimine ait dayanak sistemin kesinlikle aktifleştirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’de son 10 yılın ortalama büyüme suratının müspet olduğu, ihracatın arttığı periyotta ünite fiyatlarının düştüğünü lisana getiren Özdebir, bunun Türkiye’nin fakirleştiren büyüme olgusu yaşadığını ortaya koyduğunu aktardı.
Özdebir, “Daha açık bir anlatımla fakirleştiren büyüme; bir ülkenin daha fazla üretip daha yüksek hacimde ihracat gerçekleştirdiği, fakat dış ticaret hadleri bozulduğu için ihraç eser fiyatlarının azaldığı bir durumu söz etmektedir” sözlerini kullandı.
Özdebir, dış ticaretin refah kaybına yol açmaması için, yüksek katma bedelli ihracatta artış yanı sıra, ithal edilen orta mal ve yatırım mallarının da yurt ortasında üretilmesi gerektiğini söylemiş oldu.
Dünyanın en büyük 250 memleketler arası müteahhidi içindeki Türk firması sayısının 44’ten 40’a düştüğünü söz eden Nurettin Özdebir, bu firmaların 22’sinin Ankaralı olduğu bilgisini verdi.
Okumaya devam et...