İstanbul Vilayet Tarım ve Orman Müdürlüğü grupları geçtiğimiz ay Silivri kıyısı, Küçükçekmece ve Büyükçekmece Gölü ile Ömerli ve Alibeyköy barajlarında gerçekleşen balık ve yengeç vefatları daha sonrası çalışma başlattı.
İstanbul Vilayet Tarım ve Orman Müdürlüğü takımlarının yaptığı inceleme kararı, Küçükçekmece Gölü’nde kirlilik niçiniyle azalan oksijen, Ömerli’de azalan su ölçüsüyle bir arada sudaki oksijendeki kayıplar, Büyükçekmece Gölü’nde ise müsilajla bir arada sudaki debinin azalması kararı bir daha oksijen yetersizliğinden ölümlerin gerçekleştiği tespit edildi.
Ölümlerin gerçekleştiği noktalarda su ile yengeç ve balıklardan numuneler alınarak inceleme yapıldı. Yapılan incelemenin sonunda, Küçükçekmece Gölü’nde kirlilik niçiniyle azalan oksijen, Ömerli’de azalan su ölçüsüyle bir arada sudaki oksijendeki kayıplar, Büyükçekmece Gölü’nde ise müsilajla birlikte sudaki debinin azalması kararı bir daha oksijen yetersizliğinden balık vefatları gerçekleştiği tespit edildi. Silivri’de de yengeç vefatları niçiniyle sudan alınan numuneler de incelendi. İncelemenin kararında yakın etrafta görülen müsilajın sudaki oksijen bedelini düşürdüğü tespit edildi.
“KİMYASAL YAHUT TOKSİKOLOJİK BİR ŞEY TESPİT EDİLEMEDİ”
İstanbul Tarım ve Orman Vilayet Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, “Son günlerde biliyorsunuz çeşitli iç sularımızda balık vefatları gerçekleşti. Bunlar Pendik Ömerli’de meydana gelen balık vefatlarında, Ömerli içme suyu havzası biliyorsunuz, orada kademeli bir geçiş vardı.
Oradaki su ölçüsünün azalmasına bağlı kimyasal oksijen yetersizliği olmuş. Zira su azalmasına bağlı üstte bir yosun katmanı oluşuyor, bu da oksijen yetersizliğine meydana getiriyor. Ona bağlı öldükleri tespit edildi, alınan su ve balık numunelerinde. Rastgele bir kimyasal yahut toksikolojik bir şey tespit edilemedi. Balıklarda da pestisit tespit edilemedi” dedi.
“SU KİRLİLİĞİNİN SINIR SAFHADA OLDUĞU BİR YER”
Karaca, Küçükçekmece Gölü’nde meydana gelen balık vefatları konusunda şunları kaydetti:
“Bunu sık sık yaşıyoruz maalesef. Biliyorsunuz Küçükçekmece Gölü ile Marmara Denizi bir noktada birleşiyor. Oradan geçişler meydana gelebiliyor, tuzlu sudan, tatlı suya geçişler. Küçükçekmece Gölümüzde epey kirli, su kirliliğinin çizgi safhada olduğu bir yer. Burada da kirliliğe bağlı balıklarda oksijen yetersizliği meydana geliyor. Geriye de tekrar tuzlu suya akıntıdan dolayı dönemedikleri için maalesef öldüler. Burada sık sık da yaşıyoruz bunu.”
“TEK BİR NOKTADA BALIK VEFATI OLDUĞUNU GÖRDÜK”
Ahmet Yavuz Karaca, “Büyükçekmece Kanunu Sultan Süleyman Köprüsü mevkiinde meydana gelen balık ölümlerinin de kimyasal oksijen yetersizliğine bağlı olduğunu gördük. Her hangi bir biçimde mikrobiyolojik tesir tespit edemedik aldığımız su ve balık numunelerinde. Birkaç gün evvel Alibeyköy Barajı’nda meydana gelen balık vefatlarında ise rastgele bir şey tespit edilemedi. Alibeyköy Barajı’nın bütün noktalarını gezdik. Tek bir noktada balık vefatı olduğunu gördük.
Yasadışı avcılık yapan bir vatandaşın balıkları bizim denetimimize yakalanmamak için küçüklerini atmış ve bölgeden kaçmış. Rastgele bir ne kimyasal oksijen yetersizliği, ne de rastgele bir şey bulamadık. Ticari avcılık iç sularda yasak, yasak olduğu için çok hoş büyük balıklarımız var o bölgede, büyük olanlarını almış, küçük olanlarını da suya bırakıp kaçmış. bu türlü olduğunu düşünüyoruz zira rastgele bir şey tespit edemedik” dedi.
MÜSİLAJ AKSİYON PLANI ÇERÇEVESİNDE ÇALIŞMALAR YAPILIYOR
Karaca, “Oksijen yetersizliği aslına bakarsanız kirlilikten dolayı, şayet su fazlaca kirliyse, kanalizasyon yahut değişik koşullardan dolayı kirliyse suda oksijen ölçüsü epey düşük oluyor. Kimyasal oksijen dediğimiz balıklara yarayan oksijen olmadığı için ölüyor. Kirliliğin giderilmesi manasında biliyorsunuz gerek Etraf ve Şehircilik Bakanlığımız, İSKİ ile biroldukca bakanlık ve mahallî idareler çalışma başlattılar. Müsilaj hareket planı var, o çerçevede yalnızca Marmara Denizi değil, iç sularımızda, göllerimizde çalışmalar başlatıldı” biçiminde konuştu.
İstanbul Vilayet Tarım ve Orman Müdürlüğü takımlarının yaptığı inceleme kararı, Küçükçekmece Gölü’nde kirlilik niçiniyle azalan oksijen, Ömerli’de azalan su ölçüsüyle bir arada sudaki oksijendeki kayıplar, Büyükçekmece Gölü’nde ise müsilajla bir arada sudaki debinin azalması kararı bir daha oksijen yetersizliğinden ölümlerin gerçekleştiği tespit edildi.
Ölümlerin gerçekleştiği noktalarda su ile yengeç ve balıklardan numuneler alınarak inceleme yapıldı. Yapılan incelemenin sonunda, Küçükçekmece Gölü’nde kirlilik niçiniyle azalan oksijen, Ömerli’de azalan su ölçüsüyle bir arada sudaki oksijendeki kayıplar, Büyükçekmece Gölü’nde ise müsilajla birlikte sudaki debinin azalması kararı bir daha oksijen yetersizliğinden balık vefatları gerçekleştiği tespit edildi. Silivri’de de yengeç vefatları niçiniyle sudan alınan numuneler de incelendi. İncelemenin kararında yakın etrafta görülen müsilajın sudaki oksijen bedelini düşürdüğü tespit edildi.
“KİMYASAL YAHUT TOKSİKOLOJİK BİR ŞEY TESPİT EDİLEMEDİ”
İstanbul Tarım ve Orman Vilayet Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, “Son günlerde biliyorsunuz çeşitli iç sularımızda balık vefatları gerçekleşti. Bunlar Pendik Ömerli’de meydana gelen balık vefatlarında, Ömerli içme suyu havzası biliyorsunuz, orada kademeli bir geçiş vardı.
Oradaki su ölçüsünün azalmasına bağlı kimyasal oksijen yetersizliği olmuş. Zira su azalmasına bağlı üstte bir yosun katmanı oluşuyor, bu da oksijen yetersizliğine meydana getiriyor. Ona bağlı öldükleri tespit edildi, alınan su ve balık numunelerinde. Rastgele bir kimyasal yahut toksikolojik bir şey tespit edilemedi. Balıklarda da pestisit tespit edilemedi” dedi.
“SU KİRLİLİĞİNİN SINIR SAFHADA OLDUĞU BİR YER”
Karaca, Küçükçekmece Gölü’nde meydana gelen balık vefatları konusunda şunları kaydetti:
“Bunu sık sık yaşıyoruz maalesef. Biliyorsunuz Küçükçekmece Gölü ile Marmara Denizi bir noktada birleşiyor. Oradan geçişler meydana gelebiliyor, tuzlu sudan, tatlı suya geçişler. Küçükçekmece Gölümüzde epey kirli, su kirliliğinin çizgi safhada olduğu bir yer. Burada da kirliliğe bağlı balıklarda oksijen yetersizliği meydana geliyor. Geriye de tekrar tuzlu suya akıntıdan dolayı dönemedikleri için maalesef öldüler. Burada sık sık da yaşıyoruz bunu.”
“TEK BİR NOKTADA BALIK VEFATI OLDUĞUNU GÖRDÜK”
Ahmet Yavuz Karaca, “Büyükçekmece Kanunu Sultan Süleyman Köprüsü mevkiinde meydana gelen balık ölümlerinin de kimyasal oksijen yetersizliğine bağlı olduğunu gördük. Her hangi bir biçimde mikrobiyolojik tesir tespit edemedik aldığımız su ve balık numunelerinde. Birkaç gün evvel Alibeyköy Barajı’nda meydana gelen balık vefatlarında ise rastgele bir şey tespit edilemedi. Alibeyköy Barajı’nın bütün noktalarını gezdik. Tek bir noktada balık vefatı olduğunu gördük.
Yasadışı avcılık yapan bir vatandaşın balıkları bizim denetimimize yakalanmamak için küçüklerini atmış ve bölgeden kaçmış. Rastgele bir ne kimyasal oksijen yetersizliği, ne de rastgele bir şey bulamadık. Ticari avcılık iç sularda yasak, yasak olduğu için çok hoş büyük balıklarımız var o bölgede, büyük olanlarını almış, küçük olanlarını da suya bırakıp kaçmış. bu türlü olduğunu düşünüyoruz zira rastgele bir şey tespit edemedik” dedi.
MÜSİLAJ AKSİYON PLANI ÇERÇEVESİNDE ÇALIŞMALAR YAPILIYOR
Karaca, “Oksijen yetersizliği aslına bakarsanız kirlilikten dolayı, şayet su fazlaca kirliyse, kanalizasyon yahut değişik koşullardan dolayı kirliyse suda oksijen ölçüsü epey düşük oluyor. Kimyasal oksijen dediğimiz balıklara yarayan oksijen olmadığı için ölüyor. Kirliliğin giderilmesi manasında biliyorsunuz gerek Etraf ve Şehircilik Bakanlığımız, İSKİ ile biroldukca bakanlık ve mahallî idareler çalışma başlattılar. Müsilaj hareket planı var, o çerçevede yalnızca Marmara Denizi değil, iç sularımızda, göllerimizde çalışmalar başlatıldı” biçiminde konuştu.