semaver
Active member
AKP’li Hüseyin Yayman ile Adnan Oktar kümesi temsilcilerinin görüşme bilgileri ortaya çıktı Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ın Adnan Oktar kümesi temsilcileri ile görüşmesinin dava belgesine giren notlarına dünkü yazımda yer vermiştim. Yazının akabinde Yayman ile mevzu üzerine konuştuk. TBMM Dijital Mecralar Komitesi Lideri da olan Yayman, kelam konusu görüşmeyi anlatırken önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelmesi beklenen toplumsal medya maddesine dair gazetemize özel bilgiler de verdi.
Adnan Oktar kümesine yapılan operasyonda, Oktar’ın konutundan çıkan notlar, polis raporuyla dava evrakına girmişti. Kelam konusu notlarda, Oktar kümesinin temsilcileri, Adnan Oktar ismine çeşitli görüşmeler yapıyor, bunları da Oktar’a raporluyordu. Dünkü yazıda “Yayman ile görüşme” başlıklı nota dikkat çekmiştim. Kelam konusu görüşme, Oktar’a yapılan operasyonun öncesine dayanıyordu. Notun içeriğinde, Yayman ile Oktar kümesinden Aylin Atmaca’nın, Oktar’a yapılacak operasyon üzerine konuştuğuna dair sözler yer alıyordu. Başkanlık sistemi çabucak hemen kamuoyu gündemine gelmedilk evvel, görüşme notlarında yer bulmuştu. Ayrıyeten Atmaca, Yayman’ın “senelerca Atatürk’e karşı olan ve uğraş eden bir insandım. Bu hadiseden daha sonra Atatürk’ün değerini anladım” kelamlarını kullandığı formunda not almıştı.
Yayman’la yazıdan daha sonra kelam konusu görüşmeyi konuştuk. Yayman, Aylin Atmaca ile yalnızca 5 dakika, danışmanının eşliğinde görüştüğünü lakin nota bahis olan tabirleri kullanmadığını söylemiş oldu. Yayman şu sözleri kullandı: “Tarih boyunca ne Adnan Oktar kümesiyle ne de öbür bir cemaat ile rastgele bir münasebetim olmadı. Oktar kümesinden, yazınızda yer alan Aylin Atmaca ile hayatım boyunca yalnızca bir kere görüştüm. Tahminen 20 sefer arayıp randevu talep ettiler. Aracı olanlar oldu, ‘Biz görüştük sen de görüşebilirsin’ dediler. Lakin Atmaca’nın not aldığı tabirleri asla kullanmadım. Bütün görüşmemiz 5 dakikaydı. Ben o sırada bakan yardımcısıydım. Görüşme sırasında danışmanım da vardı. bu türlü konuşmamızı çarpıttığı için Aylin Atmaca’yı dava edeceğim.”
Yayman, Atatürk üzerine kendisine mal edilen tabirlerle ilgili olarak da açıklama yaptı. ömrü boyunca Atatürk’ü hürmet ile andığını söyleyen Yayman, “Atatürk’ü kelamda değil özde seven biriyim” dedi. “Allah razı olsun Atatürk’ten” diyen Yayman, “Mustafa Kemal olmasaydı, Suriye üzere olurduk” tabirlerini kullandı. Yayman, Oktarcılar’ın aldığı notları işaret ederek “Benim Atatürkçülüğümü sorgulamak onlara kalmaz” dedi.
‘ÜÇ TEMEL AMAÇ’
Yayman, önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelmesi beklenen “sosyal medya yasası” ile ilgili olarak da birinci açıklamasını Cumhuriyet’e yaptı. “Bizim komitemiz geçen yıl ekim ayında kuruldu, bugüne kadar 12-13 sefer toplantı yaptık” diyen Yayman, Meclis’in en ağır çalışan kurulu olduklarını söylemiş oldu. Bu hafta da toplanarak maddeyi şekillendirme sürecine devam edeceklerini söyleyen Yayman, “sosyal medyanın, konvansiyonel medyaya karşı bir çeşitlenme sağladığını söylüyorum, niyetimiz asla yasaklama ya da sansür değil” tabirlerini kullandı.
“Üç temel hedefimiz var” diyen Yayman, bunları şu biçimde sıraladı:
“- İsteğimiz Türkiye’de yönetimsel, mali, tüzel olarak somut temsilcilerinin olması. Bu Almanya üzere öteki ülkelerde bu biçimde. Bu kurumların sorumluları muhakkak olacak.
– Ulusötesi toplumsal medya şirketleri yurttaşlarımızın şahsi datalarının korunmasını garanti edecek. Bu bilgilerin kopyalanmasına müsaade vermeyeceğiz.
– Toplumsal medyanın yıkıcı olarak kullanması önlenecek. Yapan fonksiyonu sürdürülecek. Bu sıkıntıya siyaset üstü bakıyoruz. Yalnızca partimizi ve önderini değil, Kemal Kılıçdaroğlu’nu da Meral Akşener’i de bütün siyaseti muhafaza altına almak istiyoruz.”
‘DAVET EDECEĞİZ’
Yasanın gecikmesi ve muhataplarla görüşülememesiyle ilgili tenkitler için de Yayman şu tabirleri kullandı: “Yaz devrinde vekiller seçim bölgelerinde olduğu için toplanamadık. Bundan daha sonraki süreçte de muhatapları kurula davet edeceğiz. Kelam uçar yazı kalır. İsteyenlerin bize yazılı görüş vermesine de hazırız.”
Yasanın ne vakit Meclis’e geleceğini sorduğumuz Yayman, “Meclis sürecine bağlı, tam olarak bir tarih söylememiz mümkün değil” dedi.
Adnan Oktar kümesine yapılan operasyonda, Oktar’ın konutundan çıkan notlar, polis raporuyla dava evrakına girmişti. Kelam konusu notlarda, Oktar kümesinin temsilcileri, Adnan Oktar ismine çeşitli görüşmeler yapıyor, bunları da Oktar’a raporluyordu. Dünkü yazıda “Yayman ile görüşme” başlıklı nota dikkat çekmiştim. Kelam konusu görüşme, Oktar’a yapılan operasyonun öncesine dayanıyordu. Notun içeriğinde, Yayman ile Oktar kümesinden Aylin Atmaca’nın, Oktar’a yapılacak operasyon üzerine konuştuğuna dair sözler yer alıyordu. Başkanlık sistemi çabucak hemen kamuoyu gündemine gelmedilk evvel, görüşme notlarında yer bulmuştu. Ayrıyeten Atmaca, Yayman’ın “senelerca Atatürk’e karşı olan ve uğraş eden bir insandım. Bu hadiseden daha sonra Atatürk’ün değerini anladım” kelamlarını kullandığı formunda not almıştı.
Yayman’la yazıdan daha sonra kelam konusu görüşmeyi konuştuk. Yayman, Aylin Atmaca ile yalnızca 5 dakika, danışmanının eşliğinde görüştüğünü lakin nota bahis olan tabirleri kullanmadığını söylemiş oldu. Yayman şu sözleri kullandı: “Tarih boyunca ne Adnan Oktar kümesiyle ne de öbür bir cemaat ile rastgele bir münasebetim olmadı. Oktar kümesinden, yazınızda yer alan Aylin Atmaca ile hayatım boyunca yalnızca bir kere görüştüm. Tahminen 20 sefer arayıp randevu talep ettiler. Aracı olanlar oldu, ‘Biz görüştük sen de görüşebilirsin’ dediler. Lakin Atmaca’nın not aldığı tabirleri asla kullanmadım. Bütün görüşmemiz 5 dakikaydı. Ben o sırada bakan yardımcısıydım. Görüşme sırasında danışmanım da vardı. bu türlü konuşmamızı çarpıttığı için Aylin Atmaca’yı dava edeceğim.”
Yayman, Atatürk üzerine kendisine mal edilen tabirlerle ilgili olarak da açıklama yaptı. ömrü boyunca Atatürk’ü hürmet ile andığını söyleyen Yayman, “Atatürk’ü kelamda değil özde seven biriyim” dedi. “Allah razı olsun Atatürk’ten” diyen Yayman, “Mustafa Kemal olmasaydı, Suriye üzere olurduk” tabirlerini kullandı. Yayman, Oktarcılar’ın aldığı notları işaret ederek “Benim Atatürkçülüğümü sorgulamak onlara kalmaz” dedi.
‘ÜÇ TEMEL AMAÇ’
Yayman, önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelmesi beklenen “sosyal medya yasası” ile ilgili olarak da birinci açıklamasını Cumhuriyet’e yaptı. “Bizim komitemiz geçen yıl ekim ayında kuruldu, bugüne kadar 12-13 sefer toplantı yaptık” diyen Yayman, Meclis’in en ağır çalışan kurulu olduklarını söylemiş oldu. Bu hafta da toplanarak maddeyi şekillendirme sürecine devam edeceklerini söyleyen Yayman, “sosyal medyanın, konvansiyonel medyaya karşı bir çeşitlenme sağladığını söylüyorum, niyetimiz asla yasaklama ya da sansür değil” tabirlerini kullandı.
“Üç temel hedefimiz var” diyen Yayman, bunları şu biçimde sıraladı:
“- İsteğimiz Türkiye’de yönetimsel, mali, tüzel olarak somut temsilcilerinin olması. Bu Almanya üzere öteki ülkelerde bu biçimde. Bu kurumların sorumluları muhakkak olacak.
– Ulusötesi toplumsal medya şirketleri yurttaşlarımızın şahsi datalarının korunmasını garanti edecek. Bu bilgilerin kopyalanmasına müsaade vermeyeceğiz.
– Toplumsal medyanın yıkıcı olarak kullanması önlenecek. Yapan fonksiyonu sürdürülecek. Bu sıkıntıya siyaset üstü bakıyoruz. Yalnızca partimizi ve önderini değil, Kemal Kılıçdaroğlu’nu da Meral Akşener’i de bütün siyaseti muhafaza altına almak istiyoruz.”
‘DAVET EDECEĞİZ’
Yasanın gecikmesi ve muhataplarla görüşülememesiyle ilgili tenkitler için de Yayman şu tabirleri kullandı: “Yaz devrinde vekiller seçim bölgelerinde olduğu için toplanamadık. Bundan daha sonraki süreçte de muhatapları kurula davet edeceğiz. Kelam uçar yazı kalır. İsteyenlerin bize yazılı görüş vermesine de hazırız.”
Yasanın ne vakit Meclis’e geleceğini sorduğumuz Yayman, “Meclis sürecine bağlı, tam olarak bir tarih söylememiz mümkün değil” dedi.