Saadet Partisi’nde (SP) Yüksek İstişare Heyeti Lideri (YİK) Oğuzhan Asiltürk’ün, parti idaresini eleştirerek, “kongre çağrısı” yapması konuşulmaya devam ediliyor.
Davetin sahibi Asiltürk’ün geçmişine de mercek tutuluyor.
Habertürk muharriri Fatih Altaylı, “Asiltürk ve 30 yıllık anılar” başlıklı yazısında, Asiltürk’le olan anılarına yer verdi.
Altaylı, Asiltürk’ün, bugün tutuklu bulunan Adnan Oktar’ın müritlerinin villasından çıktığını yazdı.
“BU İĞRENÇLİKLE UĞRAŞ İÇİN TAKVİYESİNİ İSTEMEK ÜZERE ASİLTÜRK’TEN RANDEVU ALIP MECLİS’E GİTMİŞTİM”
Fatih Altaylı yazısında şunları kaydetti:
“Oğuzhan Asiltürk’ün popülaritesi artan lakin bu artışı oy oranlarına yansıtamayan Saadet Partisi’ni Cumhur İttifakı’na sokmak istediği, bunu yaptıramadığı mevcut parti idaresi değiştirmek için de düğmeye bastığı konuşuluyor.
Okur da soruyor, ‘Oğuzhan Asiltürk’ün yaptığı hakikat mu?’ diye. Ben bunu bilemem. Ancak Oğuzhan Asiltürk partiyi ele geçirip Cumhur İttifakı’na sokmayı başarsa bile Saadet tabanının olduğu üzere oraya akacağını hiç zannetmem. Zira AK Parti’den rahatsızlık duyan Saadetli oranı, birebir rahatsızlığı duyan CHP’li orandan düşük değildir.
Hatta tahminen de din iman ismi altında yapılanlardan duyulan rahatsızlık daha da fazla olabilir. Hele hele yakın etraflarındaki AK Partililerin sınıf atlama biçimleri onlarda hayli da büyük alerji yaratıyor olabilir.
O yüzden Asiltürk başarır mı, başarısı muvaffakiyet olur mu bilemem. Fakat tanıdığım Asiltürk’ü biraz anlatabilirim. Kendisi ile birinci müsabakam 90’lı yılların birinci yarısına denk gelir.
O periyot ben Adnan Hoca ve cürüm örgütü ile uğraşıyordum, onlar da benim hakkımda akılalmaz iftiralarla bu biçimde mail olmadığı için fakslarla saldırıyorlardı. Benim gay olduğumu, bayan sattığımı, kumar borçlarım için eşimi pazarladığımı falan 10 bin farklı yere faks bildirileri ile iletiyorlardı.
Bu iğrençlikle çaba için takviyesini istemek üzere Asiltürk’ten randevu alıp, TBMM’deki ofisine gitmiştim.
İlgimi çeken her milletvekilinin odasında ardında asılı duran Atatürk fotoğrafının Asiltürk’ün gerisinde olmamasıydı.
sebebini sorduğumda ‘Odada tadilat yapılıyordu, indirdik’ demişti.
Kendisini tekrar görmedim.”
“ADNAN OKTAR’IN MÜRİTLERİNİN YAŞADIĞI VİLLADA OĞUZHAN ASİLTÜRK MİSAFİRDİ”
“Ama birkaç sene daha sonra bir olayda bir daha yolumuz kesişti.” diyen Altaylı yazısını şöyleki sürdürdü:
“Genç bir kızın ailesi, kızlarının Adnan Oktar ve müritleri tarafınca kaçırılıp alıkonulduğunu bildirince ben de durumu İstanbul Emniyeti ile paylaştım.
Aile ile emniyet temasa geçti ve savcılığın da devreye girmesi ile kızın alıkonulduğu Adnan Oktar meskenine baskın yapıldı.
sonrasındasında devrin Emniyet Müdürü beni aradı ve “Fatih Beyefendi, teessüf ederim. Meskende alıkonulmuş bir kız var diye giden gruplarımız konutta bir Bakan’la karşılaştı” dedi.
Adnan Oktar’ın müritlerinin yaşadığı villada Oğuzhan Asiltürk konuktu ve gençlerle sohbet ediyordu!
Latife maka üzerinden neredeyse 30 sene geçmiş.”
Davetin sahibi Asiltürk’ün geçmişine de mercek tutuluyor.
Habertürk muharriri Fatih Altaylı, “Asiltürk ve 30 yıllık anılar” başlıklı yazısında, Asiltürk’le olan anılarına yer verdi.
Altaylı, Asiltürk’ün, bugün tutuklu bulunan Adnan Oktar’ın müritlerinin villasından çıktığını yazdı.
“BU İĞRENÇLİKLE UĞRAŞ İÇİN TAKVİYESİNİ İSTEMEK ÜZERE ASİLTÜRK’TEN RANDEVU ALIP MECLİS’E GİTMİŞTİM”
Fatih Altaylı yazısında şunları kaydetti:
“Oğuzhan Asiltürk’ün popülaritesi artan lakin bu artışı oy oranlarına yansıtamayan Saadet Partisi’ni Cumhur İttifakı’na sokmak istediği, bunu yaptıramadığı mevcut parti idaresi değiştirmek için de düğmeye bastığı konuşuluyor.
Okur da soruyor, ‘Oğuzhan Asiltürk’ün yaptığı hakikat mu?’ diye. Ben bunu bilemem. Ancak Oğuzhan Asiltürk partiyi ele geçirip Cumhur İttifakı’na sokmayı başarsa bile Saadet tabanının olduğu üzere oraya akacağını hiç zannetmem. Zira AK Parti’den rahatsızlık duyan Saadetli oranı, birebir rahatsızlığı duyan CHP’li orandan düşük değildir.
Hatta tahminen de din iman ismi altında yapılanlardan duyulan rahatsızlık daha da fazla olabilir. Hele hele yakın etraflarındaki AK Partililerin sınıf atlama biçimleri onlarda hayli da büyük alerji yaratıyor olabilir.
O yüzden Asiltürk başarır mı, başarısı muvaffakiyet olur mu bilemem. Fakat tanıdığım Asiltürk’ü biraz anlatabilirim. Kendisi ile birinci müsabakam 90’lı yılların birinci yarısına denk gelir.
O periyot ben Adnan Hoca ve cürüm örgütü ile uğraşıyordum, onlar da benim hakkımda akılalmaz iftiralarla bu biçimde mail olmadığı için fakslarla saldırıyorlardı. Benim gay olduğumu, bayan sattığımı, kumar borçlarım için eşimi pazarladığımı falan 10 bin farklı yere faks bildirileri ile iletiyorlardı.
Bu iğrençlikle çaba için takviyesini istemek üzere Asiltürk’ten randevu alıp, TBMM’deki ofisine gitmiştim.
İlgimi çeken her milletvekilinin odasında ardında asılı duran Atatürk fotoğrafının Asiltürk’ün gerisinde olmamasıydı.
sebebini sorduğumda ‘Odada tadilat yapılıyordu, indirdik’ demişti.
Kendisini tekrar görmedim.”
“ADNAN OKTAR’IN MÜRİTLERİNİN YAŞADIĞI VİLLADA OĞUZHAN ASİLTÜRK MİSAFİRDİ”
“Ama birkaç sene daha sonra bir olayda bir daha yolumuz kesişti.” diyen Altaylı yazısını şöyleki sürdürdü:
“Genç bir kızın ailesi, kızlarının Adnan Oktar ve müritleri tarafınca kaçırılıp alıkonulduğunu bildirince ben de durumu İstanbul Emniyeti ile paylaştım.
Aile ile emniyet temasa geçti ve savcılığın da devreye girmesi ile kızın alıkonulduğu Adnan Oktar meskenine baskın yapıldı.
sonrasındasında devrin Emniyet Müdürü beni aradı ve “Fatih Beyefendi, teessüf ederim. Meskende alıkonulmuş bir kız var diye giden gruplarımız konutta bir Bakan’la karşılaştı” dedi.
Adnan Oktar’ın müritlerinin yaşadığı villada Oğuzhan Asiltürk konuktu ve gençlerle sohbet ediyordu!
Latife maka üzerinden neredeyse 30 sene geçmiş.”