11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Millet İttifakı’nda aday yapılması istenildiği öne sürülen isimlerden biri…
Abdullah Gül’ün ittifak adaylığına önerilmesi ise kamuoyunda karşılık bulmadı.
birebir vakitte Gül’ün ismi gündemde tutulmaya çalışılırken bir kitap öne çıktı.
İngiltere Exeter Üniversitesi’nden, Exeter Türk Araştırmalarının ve Evliya Çelebi Projesi’nin kurucularından Prof. Gerald Maclean, 2014 yılında “Abdullah Gül- The Making of the New Turkey” isimli bir kitap kaleme aldı.
Sözcü gazetesi muharriri Aytunç Erkin, bugünkü “Gül’ün temsil ettiği çizgi” başlıklı yazısında, kitaptan Gül ile ilgili şu satırlara yer verdi:
“Gerald MacLean… 1952’de Kanada’nın Ontario kentinde doğdu. Cambridge Jesus College’i bitirdi. Waterloo Üniversitesi’nden yüksek lisans, Virginia Üniversitesi’nden ise doktora dereceleri aldı. Boğaziçi Üniversitesi ile Exeter Üniversitesi Arap ve İslam Araştırmaları Enstitüsü’nde konuk öğretim üyeliği yaptı. Londra’da Middlesex Üniversitesi’nde öğretim üyesi… Exeter Türkiye Araştırmaları’nın kurucusu ve eş yöneticisi. Türkçe’ye çevrilen üç kitabının haricinde çevrilmeyen fakat Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir kitabı daha var. 2014’te kaleme aldığı kitabın ismi: Abdullah Gül- The Making of the New Turkey. Yani… Yeni Türkiye’nin İnşası… Bunu yapan da Gül… Kitapta bir kısım dikkatimi çekti: “… Abdullah Gül, mümkün olduğunda Erbakan’ın görüşlerini daha makul ve pratik taraflara yönlendirmek, başkanının daha ölçüsüz durumlarından kimilerini öbür seçenekleri hala masada açık bırakacak biçimde taktik bir lisanla bir daha söz etmek yahut bir daha biçimlendirmek suretiyle Türk dış siyasetini şekillendirmede süratle öncülük etmeye başladı. (Sayfa 160)”
‘BÜYÜK UZLAŞMANIN’ SEMBOLÜ
“Bu cümleleri okuduktan daha sonra 1990’lara döndüm…” diyen Erkin, yazısını şöyleki sürdürdü:
“1993 yılı… Refah Partisi’nde Dış İlgilerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı… Ulusal Görüş’ün başkanı Necmettin Erbakan’ı Amerika’ya götüren grubun başında da o vardı. Çünkü… Erbakan’ın Batı’yla bağlantıları bozmayacağının garantisi verilmeliydi. daha sonrasında yaşananları herkes gördü… Refah-Yol kuruldu, Erbakan istenenleri yapmadı ve “Yenilikçi Hareket” doğdu! Kapatılan Refah’ın yerine kurulan Fazilet Partisi’nde (FP), Ulusal Görüş tarihinde olmayan bir olay yaşandı. 14 Mayıs 2000’de yapılan FP 1. Kongresi’nde gelenekçi ve yenilikçi kanatlar içindeki çekişme su üstüne çıktı. Yenilikçi kanadın adayı Abdullah Gül 521, Recai Kutan 633 oy aldı. Artık ok yaydan çıktı ve “Yenilikçi Hareket” Erdoğan-Gül liderliğinde sahnedeydi!
Sıkıntı şahsi değil problem fikir derken bunu kastediyorum. Abdullah Gül’ü isteyenler yahut her an sahneye çıkması için uğraşanlar bir fikrin iktidara gelmesini istiyor: “Ilımlı İslam”ın hoşgörülü yüzü! Fabrika ayarlarına dönen AKP! Erdoğan yok lakin AKP var! Bu proje nasıl hayata geçecek?
Bir yerlerde ‘oyun kurmak’ isteyenlerin harekete geçtiği anlaşılıyor. Pekala bu oyunda Gül’ün rolü ne olacak? Yakın etrafı ve medyasına göre “Sembolik Cumhurbaşkanı” olarak hareket edecek ve ‘büyük uzlaşmayı’ sağlayacak. Uzlaşmanın ismi da: Demokrasi… Burada sorun çıkaran ise bilhassa CHP tabanı. niye mi? Abdullah Gül’ün ismi ne vakit geçse, eski açıklamaları, kumpas davalarında takındığı tavır hatta verdiği dayanak gündemden düşmüyor! Çünkü……CHP tabanının her ne kadar ‘muhalif’ medya tarafınca başı karıştırılsa da bir mevzuda başı karışmıyor: “2002’den bu yana yaşananlarda eski başbakan, dışişleri bakanı ve cumhurbaşkanı olarak misyon yapanların da rolü unutulamaz.”
Evet… At izinin it izine karıştığı bir devirden geçiyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu üzere isimlerin adaylık için konuşulduğu ve karşılık bulduğu bir periyotta “bir daha Gül” diyenlerin harekete geçmesi manidar! Şu unutulmasın: Erdoğan’ı sandıkta yenmek için yeni bir Erdoğan’a gereksinim yok!”
Abdullah Gül’ün ittifak adaylığına önerilmesi ise kamuoyunda karşılık bulmadı.
birebir vakitte Gül’ün ismi gündemde tutulmaya çalışılırken bir kitap öne çıktı.
İngiltere Exeter Üniversitesi’nden, Exeter Türk Araştırmalarının ve Evliya Çelebi Projesi’nin kurucularından Prof. Gerald Maclean, 2014 yılında “Abdullah Gül- The Making of the New Turkey” isimli bir kitap kaleme aldı.
Sözcü gazetesi muharriri Aytunç Erkin, bugünkü “Gül’ün temsil ettiği çizgi” başlıklı yazısında, kitaptan Gül ile ilgili şu satırlara yer verdi:
“Gerald MacLean… 1952’de Kanada’nın Ontario kentinde doğdu. Cambridge Jesus College’i bitirdi. Waterloo Üniversitesi’nden yüksek lisans, Virginia Üniversitesi’nden ise doktora dereceleri aldı. Boğaziçi Üniversitesi ile Exeter Üniversitesi Arap ve İslam Araştırmaları Enstitüsü’nde konuk öğretim üyeliği yaptı. Londra’da Middlesex Üniversitesi’nde öğretim üyesi… Exeter Türkiye Araştırmaları’nın kurucusu ve eş yöneticisi. Türkçe’ye çevrilen üç kitabının haricinde çevrilmeyen fakat Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir kitabı daha var. 2014’te kaleme aldığı kitabın ismi: Abdullah Gül- The Making of the New Turkey. Yani… Yeni Türkiye’nin İnşası… Bunu yapan da Gül… Kitapta bir kısım dikkatimi çekti: “… Abdullah Gül, mümkün olduğunda Erbakan’ın görüşlerini daha makul ve pratik taraflara yönlendirmek, başkanının daha ölçüsüz durumlarından kimilerini öbür seçenekleri hala masada açık bırakacak biçimde taktik bir lisanla bir daha söz etmek yahut bir daha biçimlendirmek suretiyle Türk dış siyasetini şekillendirmede süratle öncülük etmeye başladı. (Sayfa 160)”
‘BÜYÜK UZLAŞMANIN’ SEMBOLÜ
“Bu cümleleri okuduktan daha sonra 1990’lara döndüm…” diyen Erkin, yazısını şöyleki sürdürdü:
“1993 yılı… Refah Partisi’nde Dış İlgilerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı… Ulusal Görüş’ün başkanı Necmettin Erbakan’ı Amerika’ya götüren grubun başında da o vardı. Çünkü… Erbakan’ın Batı’yla bağlantıları bozmayacağının garantisi verilmeliydi. daha sonrasında yaşananları herkes gördü… Refah-Yol kuruldu, Erbakan istenenleri yapmadı ve “Yenilikçi Hareket” doğdu! Kapatılan Refah’ın yerine kurulan Fazilet Partisi’nde (FP), Ulusal Görüş tarihinde olmayan bir olay yaşandı. 14 Mayıs 2000’de yapılan FP 1. Kongresi’nde gelenekçi ve yenilikçi kanatlar içindeki çekişme su üstüne çıktı. Yenilikçi kanadın adayı Abdullah Gül 521, Recai Kutan 633 oy aldı. Artık ok yaydan çıktı ve “Yenilikçi Hareket” Erdoğan-Gül liderliğinde sahnedeydi!
Sıkıntı şahsi değil problem fikir derken bunu kastediyorum. Abdullah Gül’ü isteyenler yahut her an sahneye çıkması için uğraşanlar bir fikrin iktidara gelmesini istiyor: “Ilımlı İslam”ın hoşgörülü yüzü! Fabrika ayarlarına dönen AKP! Erdoğan yok lakin AKP var! Bu proje nasıl hayata geçecek?
Bir yerlerde ‘oyun kurmak’ isteyenlerin harekete geçtiği anlaşılıyor. Pekala bu oyunda Gül’ün rolü ne olacak? Yakın etrafı ve medyasına göre “Sembolik Cumhurbaşkanı” olarak hareket edecek ve ‘büyük uzlaşmayı’ sağlayacak. Uzlaşmanın ismi da: Demokrasi… Burada sorun çıkaran ise bilhassa CHP tabanı. niye mi? Abdullah Gül’ün ismi ne vakit geçse, eski açıklamaları, kumpas davalarında takındığı tavır hatta verdiği dayanak gündemden düşmüyor! Çünkü……CHP tabanının her ne kadar ‘muhalif’ medya tarafınca başı karıştırılsa da bir mevzuda başı karışmıyor: “2002’den bu yana yaşananlarda eski başbakan, dışişleri bakanı ve cumhurbaşkanı olarak misyon yapanların da rolü unutulamaz.”
Evet… At izinin it izine karıştığı bir devirden geçiyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu üzere isimlerin adaylık için konuşulduğu ve karşılık bulduğu bir periyotta “bir daha Gül” diyenlerin harekete geçmesi manidar! Şu unutulmasın: Erdoğan’ı sandıkta yenmek için yeni bir Erdoğan’a gereksinim yok!”