erkan_623
New member
Trabzon’da doğan 2 çocuk annesi 50 yaşındaki Nazmiye Yazıcı, 21 yıl evvel memurluktan istifa ederek babasının mermer fabrikasının başına geçti. Kardeşinin askere gitmesi niçiniyle fabrikanın başına geçen Yazıcı, 9 yıldır da Gümüşhane’nin merkeze bağlı İkisu köyü hudutlarında karayolu kenarındaki işletmenin başında duruyor.
5 KİTAP YAZDI
Fabrikadaki tüm iş makinelerini ve araçları kullanan, devasa mermer kütlelerinin işlenme sürecini doruktan tırnağa yapabilen Yazıcı, yapılacak işlerde bayan işi erkek işi diye bir kavram olduğuna da inanmıyor. Gerektiğinde fabrikada çalışan emekçiler üzere baretini takıp tulumunu giyip makinelerin başına geçen Yazıcı, boş vakit içinderında da kucak dolusu kitap okuyor. Fabrikanın yanı başından geçen Harşit çayının kenarında kaval da çalan Yazıcı’nın bugüne kadar yayınlanmış 5 kitabı bulunuyor. Liseden mezun olduktan daha sonra atıldığı iş ömründe okumayı da ihmal etmeyen ve açıköğretimden mezun olduktan daha sonra ikinci üniversiteyi de okuyan Yazıcı, mermerin kendisi için bir ömür biçimi olduğunu söylemiş oldu.
SIHHATİM EL VERDİKÇE DEVAM EDECEĞİM
sıra dışı hayat hikayesini anlatan ve eski günleri hatırlayınca vakit zaman yüzünde tebessüm oluşan Yazıcı, “Ben liseden daha sonra çabucak memur olarak işe başladım. daha sonra istifa ederek kendim işyerimi açtım. Yaylada kafe, lokanta biçimi bir yer açmıştım. Orada çalışırken makette yapıyordum. Bir sene orada çalıştıktan daha sonra babam kardeşim askere gidecek diye fabrikanın başına geç dedi ve o gün bugündür devam ediyorum. Sıhhatim el verdikçe de devam edeceğim” dedi.
HER FIRSAT BULDUĞUMDA OKUR VE MÜELLİFİM
Gençliğinde yaptığı maketler niçiniyle mermercilikte de hobi olarak çeşme, barbekü, şömine, sehpa, küllük üzere eserleri mermerden yapabildiğini, kurslara giderek çıraklıktan usta öğreticiliğe kadar tüm evraklarını de aldığını tabir eden Yazıcı, “Ayrıca yazıyorum. Ben küçüklükten beri güzel bir atışmacıyım da. Okuma yazmam olmadığı senelerımda da hazır cevaplığım vardı. daha sonra okuma yazmaya başlayınca bu şiire dönmeye başladı. daha sonra yazı yazmaya başladım. Birkaç roman kıssa o çeşit denemelerim olmuştu. Çok fazla kitap okuyorum bununla birlikte. Yazmak ve okumak benimle özleşen ben diyebileceğim noktalardır. Her fırsat bulduğumda okurum ve yazarım” sözlerini kullandı.
BAYANLARIN BU BÖLÜMDE OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
Mermer bölümünde çalışmayı hayli sevdiğini ve keyif alarak bu işi yaptığını lisana getiren Yazıcı, “Bir işi keyif alarak yaptığınız vakit daha hayli kazanırsınız. İş güvenliği noktasına da epey dikkat ederim. Benimle çalışanlar bilirler o hususta hiç affetmem. 2000 yılından beri bölümdeyim. Aslında güç bir meslek değil. Bayanların bu meslekte olması gerekir diye düşünüyorum. Bu mesleğin iki özelliği vardır. Birisi rezervleri epeyce güzel kullanmak. En küçük modülden en büyük kesime kadar kıymetlendirmek. Onu da genelde bayanlarımız yapar. Erkekler her vakit malzemeyi taş olarak görürler mermer görmezler. İkincisi de mermerde renk ayrımı, ton ayrımı, birbirine ahenk üzere konularda bayanlar daha faaldir. Onun için bayanların bu bölümde olması gerektiğini düşünüyorum. Katiyetle bayan işi erkek işi diye bir şey yoktur. Kim beceriyorsa kim başarıyorsa isteyerek, beğenerek o işi yapıyorsa her işi yapabilir” halinde konuştu.
KAYNAK: İHA
5 KİTAP YAZDI
Fabrikadaki tüm iş makinelerini ve araçları kullanan, devasa mermer kütlelerinin işlenme sürecini doruktan tırnağa yapabilen Yazıcı, yapılacak işlerde bayan işi erkek işi diye bir kavram olduğuna da inanmıyor. Gerektiğinde fabrikada çalışan emekçiler üzere baretini takıp tulumunu giyip makinelerin başına geçen Yazıcı, boş vakit içinderında da kucak dolusu kitap okuyor. Fabrikanın yanı başından geçen Harşit çayının kenarında kaval da çalan Yazıcı’nın bugüne kadar yayınlanmış 5 kitabı bulunuyor. Liseden mezun olduktan daha sonra atıldığı iş ömründe okumayı da ihmal etmeyen ve açıköğretimden mezun olduktan daha sonra ikinci üniversiteyi de okuyan Yazıcı, mermerin kendisi için bir ömür biçimi olduğunu söylemiş oldu.
SIHHATİM EL VERDİKÇE DEVAM EDECEĞİM
sıra dışı hayat hikayesini anlatan ve eski günleri hatırlayınca vakit zaman yüzünde tebessüm oluşan Yazıcı, “Ben liseden daha sonra çabucak memur olarak işe başladım. daha sonra istifa ederek kendim işyerimi açtım. Yaylada kafe, lokanta biçimi bir yer açmıştım. Orada çalışırken makette yapıyordum. Bir sene orada çalıştıktan daha sonra babam kardeşim askere gidecek diye fabrikanın başına geç dedi ve o gün bugündür devam ediyorum. Sıhhatim el verdikçe de devam edeceğim” dedi.
HER FIRSAT BULDUĞUMDA OKUR VE MÜELLİFİM
Gençliğinde yaptığı maketler niçiniyle mermercilikte de hobi olarak çeşme, barbekü, şömine, sehpa, küllük üzere eserleri mermerden yapabildiğini, kurslara giderek çıraklıktan usta öğreticiliğe kadar tüm evraklarını de aldığını tabir eden Yazıcı, “Ayrıca yazıyorum. Ben küçüklükten beri güzel bir atışmacıyım da. Okuma yazmam olmadığı senelerımda da hazır cevaplığım vardı. daha sonra okuma yazmaya başlayınca bu şiire dönmeye başladı. daha sonra yazı yazmaya başladım. Birkaç roman kıssa o çeşit denemelerim olmuştu. Çok fazla kitap okuyorum bununla birlikte. Yazmak ve okumak benimle özleşen ben diyebileceğim noktalardır. Her fırsat bulduğumda okurum ve yazarım” sözlerini kullandı.
BAYANLARIN BU BÖLÜMDE OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
Mermer bölümünde çalışmayı hayli sevdiğini ve keyif alarak bu işi yaptığını lisana getiren Yazıcı, “Bir işi keyif alarak yaptığınız vakit daha hayli kazanırsınız. İş güvenliği noktasına da epey dikkat ederim. Benimle çalışanlar bilirler o hususta hiç affetmem. 2000 yılından beri bölümdeyim. Aslında güç bir meslek değil. Bayanların bu meslekte olması gerekir diye düşünüyorum. Bu mesleğin iki özelliği vardır. Birisi rezervleri epeyce güzel kullanmak. En küçük modülden en büyük kesime kadar kıymetlendirmek. Onu da genelde bayanlarımız yapar. Erkekler her vakit malzemeyi taş olarak görürler mermer görmezler. İkincisi de mermerde renk ayrımı, ton ayrımı, birbirine ahenk üzere konularda bayanlar daha faaldir. Onun için bayanların bu bölümde olması gerektiğini düşünüyorum. Katiyetle bayan işi erkek işi diye bir şey yoktur. Kim beceriyorsa kim başarıyorsa isteyerek, beğenerek o işi yapıyorsa her işi yapabilir” halinde konuştu.
KAYNAK: İHA